Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

CENNET GİBİ

Yaz mevsiminin son günlerine yaklaşmış olmamıza rağmen meteoroloji yetkilileri bu hafta için de yüksek sıcaklık uyarısında bulunuyorlar. Bu konuda ilk söyleyeceğimiz temenni, "Allah tarlada, çarşıda, pazarda, açıkta çalışmak zorunda olanların yardımcısı olsun" olacaktır. Bu yıl gerçekten farklı bir yaz yaşadık, yaşıyoruz. Bizler güzel ilçemiz Banaz'da bile sıcaktan bunalmışken sıcaklığı ile mimlemiş yörelerde yaşayanları düşünmek bile insanı gerçekten bunaltıyor. İşin güzel tarafı bizler akşam oldu mu püfür püfür esen balkonda çay keyfiyle herşeyi unutabiliyoruz. Gündüzleri ne kadar yansak da gece sanki donacak kadar serinleyip üzerimize ceket aldığımız oluyor. Ancak sıcak bölgelerde yaşayanlar ya bunaltıcı sıcağa, ya klimaya mahkûm kalıyorlar. Oralardaki cehennem gibi sıcakta ister uyu, ister dön-dur uyuz ol. Banaz gerçekten yazın bir ömür!.. Tam bir yayla havasında, tam yaşanası bir kıvamda bir mevsime sahibiz. Kış mevsimi biraz kendine özgü etkisini gösterse de sonucunda çevredeki daha sert iklimleri olan yerlere göre yine avantajlı tarafta yer alır. Havalar ne kadar sıcak olsa da akşamları Murat dağından gelen esinti gündüzün sıcağını telafi eder, tertemiz dağ havası, orman havası ciğerlerinizi adeta tedavi eder. Bu havayı alan konuklar da Banaz’ın havasını, suyunu dilden dile anlatır dururlar. Daha önce de belirttiğimiz gibi insanoğlu elbette doyumsuzdur, uyumsuzdur ve hep şikayetçidir. Denize, tatile gidenler döndüklerinde sıcaklardan, yorulmaktan şikayetlerini evire çevire dillendirirler. Ama her sene de yeniden gitmek için o günü iple çekerler. Oralarda yaşayanlar da bizim yörenin havasını ciğerlerine çektiğinde ne yapıp edip yaşamak için buralara geleceğini söylerler. Bu istek ve dilekler hep böyle sürer gider. İşin aslı biz yaşadığımız yerden, havasından, suyundan oldukça memnunuz. Kışın bir-iki ay çektiğimiz cefa, yaz boyunca süreceğiniz sefayı sonuna kadar hak ettiriyor. Herkes memnun, mutlu olduğu yerde yasasın. Yeter ki şikayet olmasın. Zira herşey doğanın akışında gerçekleşiyor. Dünyanın, evrenin değişimiyle yön buluyor. Yine eskilerde... davasına döneceğiz. Ama eskileri de anmadan, anlatmadan geçmek olmuyor. Bizler yıllar öncesinde bu yörede gerçekten çok daha soğuk kış mevsimleri yaşadık. Kardan, soğuktan, buzdan dolayı evden çıkamadığımız zamanlar oldu. Yarım metreye yakın kardan araçların yola çıkamadığını biliyoruz. Ama daha da eskilerde bir metreye yaklaşan kar yağışından komşudan komşuya geçemediklerini, külüne muhtaç olduğu komşusuna ulaşmak için kardan tünel gibi yol açtıklarını anlatırdı analarımız. O soğuk günlerin kendisini de, sıcak samimiyetini bulmak bir hayal artık. Mevsimler daha soğuktu tabiki!.. Dahası burnumuzun dibinde, gözümüzün önündeki Murat dağının heybetli tepelerindeki karlarının neredeyse temmuz aylarına kadar erimediğini çoğumuz biliyoruz değil mi? Yazın başlangıcında oraya gidenler zirvelerde karların olduğunu anlatırlardı. Hatta çok az yaşasak da eşeklerin heybesinde kar getirip satanları da unutmuş değiliz. Evet, kabullenmemiz gereken bir gerçek var; dünya küresel bir ısınmanın pençesinde kıvranıyor. Bu iyi midir, kötü mü bunu şimdilik bilemiyoruz. Bunu zaman gösterecek. Yok dünyanın ateş kütlesi çekirdeği soğuyormuş, yok ozon tabakası deliniyormuş, dünyanın ısınmasında dolayı kutuplar eriyormuş. Eriyen karlar denizlerin yükselmesine neden oluyormuş. Deniz seviyeleri yükselip bazı sahil kenarları sular altında kalacakmış. Yüzlerce cevapsız soru sürekli kafalarımızı kurcalıyor. Bütün bunlar neleri getirecek, neleri götürecek bunları zaman gösterecek. Ancak bir ozon tabakasının delinmesinin nelere yol açtığını, yaşamımızı ne şekilde etkilediğini hepimiz gördük, yaşadık. Daha neleri görüp yaşayacağımız da meçhul!... Biz şimdilik elimizdekilerin kıymetini iyi bilelim. Cennet gibi “Banaz Havası”nın değerini bilelim. Bu güzellikler içinde  yaşamayı sürdürelim. Gerisi Allah kerim!...
Ekleme Tarihi: 16 Ağustos 2023 - Çarşamba

CENNET GİBİ

Yaz mevsiminin son günlerine yaklaşmış olmamıza rağmen meteoroloji yetkilileri bu hafta için de yüksek sıcaklık uyarısında bulunuyorlar. Bu konuda ilk söyleyeceğimiz temenni, "Allah tarlada, çarşıda, pazarda, açıkta çalışmak zorunda olanların yardımcısı olsun" olacaktır.
Bu yıl gerçekten farklı bir yaz yaşadık, yaşıyoruz. Bizler güzel ilçemiz Banaz'da bile sıcaktan bunalmışken sıcaklığı ile mimlemiş yörelerde yaşayanları düşünmek bile insanı gerçekten bunaltıyor. İşin güzel tarafı bizler akşam oldu mu püfür püfür esen balkonda çay keyfiyle herşeyi unutabiliyoruz. Gündüzleri ne kadar yansak da gece sanki donacak kadar serinleyip üzerimize ceket aldığımız oluyor. Ancak sıcak bölgelerde yaşayanlar ya bunaltıcı sıcağa, ya klimaya mahkûm kalıyorlar.
Oralardaki cehennem gibi sıcakta ister uyu, ister dön-dur uyuz ol.
Banaz gerçekten yazın bir ömür!.. Tam bir yayla havasında, tam yaşanası bir kıvamda bir mevsime sahibiz. Kış mevsimi biraz kendine özgü etkisini gösterse de sonucunda çevredeki daha sert iklimleri olan yerlere göre yine avantajlı tarafta yer alır. Havalar ne kadar sıcak olsa da akşamları Murat dağından gelen esinti gündüzün sıcağını telafi eder, tertemiz dağ havası, orman havası ciğerlerinizi adeta tedavi eder. Bu havayı alan konuklar da Banaz’ın havasını, suyunu dilden dile anlatır dururlar.
Daha önce de belirttiğimiz gibi insanoğlu elbette doyumsuzdur, uyumsuzdur ve hep şikayetçidir. Denize, tatile gidenler döndüklerinde sıcaklardan, yorulmaktan şikayetlerini evire çevire dillendirirler. Ama her sene de yeniden gitmek için o günü iple çekerler. Oralarda yaşayanlar da bizim yörenin havasını ciğerlerine çektiğinde ne yapıp edip yaşamak için buralara geleceğini söylerler. Bu istek ve dilekler hep böyle sürer gider.
İşin aslı biz yaşadığımız yerden, havasından, suyundan oldukça memnunuz. Kışın bir-iki ay çektiğimiz cefa, yaz boyunca süreceğiniz sefayı sonuna kadar hak ettiriyor. Herkes memnun, mutlu olduğu yerde yasasın. Yeter ki şikayet olmasın. Zira herşey doğanın akışında gerçekleşiyor. Dünyanın, evrenin değişimiyle yön buluyor.
Yine eskilerde... davasına döneceğiz. Ama eskileri de anmadan, anlatmadan geçmek olmuyor. Bizler yıllar öncesinde bu yörede gerçekten çok daha soğuk kış mevsimleri yaşadık. Kardan, soğuktan, buzdan dolayı evden çıkamadığımız zamanlar oldu. Yarım metreye yakın kardan araçların yola çıkamadığını biliyoruz. Ama daha da eskilerde bir metreye yaklaşan kar yağışından komşudan komşuya geçemediklerini, külüne muhtaç olduğu komşusuna ulaşmak için kardan tünel gibi yol açtıklarını anlatırdı analarımız. O soğuk günlerin kendisini de, sıcak samimiyetini bulmak bir hayal artık.
Mevsimler daha soğuktu tabiki!.. Dahası burnumuzun dibinde, gözümüzün önündeki Murat dağının heybetli tepelerindeki karlarının neredeyse temmuz aylarına kadar erimediğini çoğumuz biliyoruz değil mi? Yazın başlangıcında oraya gidenler zirvelerde karların olduğunu anlatırlardı. Hatta çok az yaşasak da eşeklerin heybesinde kar getirip satanları da unutmuş değiliz.
Evet, kabullenmemiz gereken bir gerçek var; dünya küresel bir ısınmanın pençesinde kıvranıyor. Bu iyi midir, kötü mü bunu şimdilik bilemiyoruz. Bunu zaman gösterecek.
Yok dünyanın ateş kütlesi çekirdeği soğuyormuş, yok ozon tabakası deliniyormuş, dünyanın ısınmasında dolayı kutuplar eriyormuş. Eriyen karlar denizlerin yükselmesine neden oluyormuş. Deniz seviyeleri yükselip bazı sahil kenarları sular altında kalacakmış. Yüzlerce cevapsız soru sürekli kafalarımızı kurcalıyor. Bütün bunlar neleri getirecek, neleri götürecek bunları zaman gösterecek. Ancak bir ozon tabakasının delinmesinin nelere yol açtığını, yaşamımızı ne şekilde etkilediğini hepimiz gördük, yaşadık. Daha neleri görüp yaşayacağımız da meçhul!...
Biz şimdilik elimizdekilerin kıymetini iyi bilelim. Cennet gibi “Banaz Havası”nın değerini bilelim. Bu güzellikler içinde  yaşamayı sürdürelim. Gerisi Allah kerim!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.