Millet olarak ne hallere düştük anlaşılır gibi değil. İnsanlar kendi çıkarlarına hizmet eden siyaset ve bu doğrultudaki siyasetçilere yağcılık yapacağım diye gülünç durumlara düşüyorlar. Bu nasıl bir ahlâk, bu nasıl bir zihniyet!...
Son günlerde sosyal medyada hararetli bir şekilde tartışılan bir konu, “Dağı Olmayan Tüneller”. Kıravatlı, takım elbiseli, sanki bir bürokrat ya da milletvekili gibi birisi olduğunu sanacağınız vatandaş, üstünden Türk Hava Yolları’nın bir uçağının geçtiği bir alt geçidin kısa bir videosunu koyarak; “Bakın bir gazetecinin üstünde dağ olmaya tünel yalınını görün, üstünden uçak geçiyor” diyen paylaşımı insanları birbirine düşürmüş. Tabii ki bu paylaşımı benim yazdığım gibi düzgün, terbiyeli, bir şekilde yazmamış vatandaş. Hakaret, aşağılama, argo ve küfürle bezenmiş paylaşım.
Evet, bazı yerlere belki üzerinden uçak geçecek tünel yapılmış ya da yapılıyordur.
Hiç kimse ona itiraz etmez. Ancak birincisi o videoda uçak geçen yer bizim ülkemizde değil. Yani madem ki bir iddiada bulunuyorsun buna insanları inandır bari. Üstteki uçak THY uçağı ancak alttaki tabelalar, alttan geçen yeşil renkli araç yabancı. Belki birinin yalanlarını çürütmeye çalışıyorsun ama bunu neden başka bir yalanla deniyorsunuz.
Gerçekten sosyal medyada bazı şeyler çok cıvık!..
Alttaki yorumlara baktım, yine destekleyenler ve karşı çıkanlar arasında küfürler savruluyor. Herkese, her yoruma çılgın gibi cevaplar veren vatandaşa ben de bir yorum yaptım. “Kardeşim burası ülkemizdeki üstünden uçak geçen bir alt geçit değil. Tabelalar yabancı, bu yeşil kamyonet bizlerde olan bir araç değil. Elbette ki İstanbul’da, Ankara’da falan vardır ama ben şahsen Afyonkarahisar-Polatlı arasında Bayat ilçesi yakınında ve Adana-Gaziantep arasında yine ıssız bir yerde bu durumda olan tüneller gördüm, buralardan da mı uçak geçecek?” diye yazdım, bir cevap alamadım.
Bu tür şeyler, gerçek dışı paylaşımlar insanları resmen ayrıştırmaya, bölmeye, ikilik yaratmaya yönelik girişimlerdir. Zaten bir avuç huzur, rahat arayan vatandaşları tamamen birbirine düşman ederseniz bu işlerin içinden çıkılmaz.
Ben açık açık söyleyeyim. Sosyal medyada paralı, maaşlı trol kaynıyor. Hepinizin bildiği gibi bazı hukuk sektöründeki insanların bile bir kazanç sektörü olarak gördüğü bu mecraya insanları tahrik edip hakaret ve küfür ettirip sonra da kendisinden tazminat almak şekliyle garip garip dolaplar dönüyor. Doğru ve dürüst olanlar ne kadar yırtınsa da, ne kadar itiraz etse de ya zoraki ya da yasal olarak sesi kısılıyor. Sosyal medyada sen şikayet ettiğinde hiç bir işlem yapılmazken karşındaki senin paylaşımın ya da fikrin doğru olsa da sana ceza verdiriyor. Onun için bu gibi durumlardan kaçınmaktan başka çare yok!...
BANAZ’IN GERÇEKLERİ
OKUMUYOR MUSUNUZ!
Geçen haftaki köşemizde önemli bir konuya değinmiştik. Bir okuldaki öğrencilerin LGS Sınavına girmesine bir şekilde engel olmaya çalışan idarecilerimizle ilgili. Bu yazıyı okumadınız mı?
Yazı aynen şöyle;
“Şimdi çok daha önemli bir konuya, çocuk bayramında gölge düşürmemek adına değinmek istiyorum.
Önümüzdeki süreçte; 15 Haziran 2025 tarihinde yapılacak olan Liselere Giriş Sınavı (LGS) için başvurular yapıldı. Ancak bir okulda okulun bir müdürü (çocukları da ikna ederek) bazı öğrencilerin bu SINAVA GİRMEMESİ için karar almış. Makamına giden bazı velilere de “sizin çocuğunuz sınava girmeyecek” diyormuş. Israrla nedeni sorulduğunda da; “Zaten başarısı çok düşük, alacağı kötü puanla okulun derecesini düşürmesin” diye cevap veriyormuş.
Bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir akıl tutulmasıdır Sayın Milli Eğitim Müdürümüz, Sayın Kaymakamımız; böyle bir şey nasıl olabilir. Çocukların başarısı düşükse o halde hiç okula almayalım. Sizin göreviniz onların bilgi ve becerilerini, başarılarını yükseltmek değil midir?
Şayet böyle bir şey varsa bu bir İHANETTİR.”
Napalım, sanırım sizin gibi yetkililer de okumuyor. Artık bazıları köpeksiz köy bulmuş değneksiz geziyor!..