Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

DELİRME NOKTASI

Son dönemlerde toplum farklı bir yapıya büründü. İnsanlar hazımsız ve tahammülsüz, yöneticiler hırçın, piyasalar dengesiz. Her nedense meydana gelen olaylar bir türlü azalmıyor, tam tersine çoğalarak yayılıyor. Nedir derdimiz, nedendir bu lüzumsuzluğumuz bilen yok!... Televizyonlarda sık sık çıkan cinayet haberlerinde “kesin yine o ildedir” diye yorum yaparken, bunun her yerde olduğunu kaçırıyoruz galiba. İşte Uşak’ta şaşkınlık ve kaygıyla karşılanan bir cinayet haberi bunlardan birisidir. Uşak pazar yerindeki 1 milyoncudan aldığı çakmağın bozuk çıkması gerekçesiyle satıcı iki kişiyi tüfekle öldüren bir garip vatandaş... Hep diyoruz ya, bazen insanın 1 lira için cinayet işlemesinin garipliğini. İşte tam da bu olay gibi... Toplum, bu gibi bazı durumlarda ikiye bölüne-biliyor. Bu olayda da az bir kesim de olsa müşteriye hak verenlerin olduğu bir gerçek. İnsanlar esnafın, tüccarın, satıcıların sattığı malın arkasında durması gerektiğini savunuyor. Bu; bin lira da olsa, bir lira da olsa tüketici açısından zorunlu bir durum. Yani sattığı mal bozuksa, ayıplıysa değiştirmesi, bu hatayı gidermesi gerekiyor. İşin en ilgin tarafı ise işte bu satıcıyla aynı sebepten dolayı karşı karşıya gelmemiz oldu. Yani öldürülen İsmet Buyurgan ile. Pazar yerinde bir gün bir şeyler alırken aralarında bir adet çay süzgeci aldık. Malum soğuk havadan ve aceleden çok dikkat etmeden almışız. Eve geldiğimizde süzgecin kenarlarının ayrılmış olduğunu gördük. Bu durum karşısında ben, “atın çöpe 1 liralık şey” diyerek konuyu kapattım. Ancak evdekiler bir sonraki hafta süzgeci almışlar, pazarda satıcının yerine doğru ilerledik. Yanlarına geldiğimizde eşim cebinden çıkararak süzgeci gösterdi ve bunun hatalı olduğunu söyledi. Satıcı, “Tamam abla yenisini alın, değiştirelim” diyerek özürlü ürünü hiç itiraz etmeksizin değiştirdi. Bu iş bittikten sonra, “Ne gerek vardı 1 liralık birşey için. Kabul etmeseydi ne olacaktı” dedim ama bilinçli tüketicilik açısından da durum ve sonuç hoşuma gitmişti. Elbette bu sonuç saygılı, hoşgörülü, iyi diyaloğun eseri. Aslında tüm ilişkilerde de böyle olması gerekir. Şimdi düşünüyorum da bu satıcıya, “Kardeşim ne biçim mal satıyorsunuz hepsi bozuk, bak bu süzgeçte bozuk çıktı. deseydik sonuç ne olurdu. Tahammülsüzlüğümüz toplumsal delirmenin eşiğine getirdi bizi. Her sorumluluğu attığımız “stres” denen şey de artık isyan edecek duruma geldi... Şimdi ne oldu? Bir lira yüzünden iki aile karalara büründü. Sen yaptığından, o sattığından kâr umdu ama ne buldunuz. Hayatlar karardı, günahlar kabardı. Bizler tahammül ve hoşgörü mekanizmasını en ön planda tutmadığımız sürece bu toplumla birlikte çıldırma noktasına kısa sürede ulaşırız. Saygı ve hoşgörüyle birçok sıkıntıları hiç büyümeden aşabiliriz. Aksi halde 1 lira için katil olur, bir hiç için hayatımızı karartır, DELİRME NOKTASI’na en kısa yoldan ulaşırız. Tercih bizim...
Ekleme Tarihi: 21 Şubat 2017 - Salı

DELİRME NOKTASI

Son dönemlerde toplum farklı bir yapıya büründü. İnsanlar hazımsız ve tahammülsüz, yöneticiler hırçın, piyasalar dengesiz.
Her nedense meydana gelen olaylar bir türlü azalmıyor, tam tersine çoğalarak yayılıyor. Nedir derdimiz, nedendir bu lüzumsuzluğumuz bilen yok!...
Televizyonlarda sık sık çıkan cinayet haberlerinde “kesin yine o ildedir” diye yorum yaparken, bunun her yerde olduğunu kaçırıyoruz galiba.
İşte Uşak’ta şaşkınlık ve kaygıyla karşılanan bir cinayet haberi bunlardan birisidir. Uşak pazar yerindeki 1 milyoncudan aldığı çakmağın bozuk çıkması gerekçesiyle satıcı iki kişiyi tüfekle öldüren bir garip vatandaş...
Hep diyoruz ya, bazen insanın 1 lira için cinayet işlemesinin garipliğini. İşte tam da bu olay gibi...
Toplum, bu gibi bazı durumlarda ikiye bölüne-biliyor. Bu olayda da az bir kesim de olsa müşteriye hak verenlerin olduğu bir gerçek. İnsanlar esnafın, tüccarın, satıcıların sattığı malın arkasında durması gerektiğini savunuyor. Bu; bin lira da olsa, bir lira da olsa tüketici açısından zorunlu bir durum. Yani sattığı mal bozuksa, ayıplıysa değiştirmesi, bu hatayı gidermesi gerekiyor.
İşin en ilgin tarafı ise işte bu satıcıyla aynı sebepten dolayı karşı karşıya gelmemiz oldu. Yani öldürülen İsmet Buyurgan ile.

Pazar yerinde bir gün bir şeyler alırken aralarında bir adet çay süzgeci aldık. Malum soğuk havadan ve aceleden çok dikkat etmeden almışız. Eve geldiğimizde süzgecin kenarlarının ayrılmış olduğunu gördük.
Bu durum karşısında ben, “atın çöpe 1 liralık şey” diyerek konuyu kapattım. Ancak evdekiler bir sonraki hafta süzgeci almışlar, pazarda satıcının yerine doğru ilerledik. Yanlarına geldiğimizde eşim cebinden çıkararak süzgeci gösterdi ve bunun hatalı olduğunu söyledi. Satıcı, “Tamam abla yenisini alın, değiştirelim” diyerek özürlü ürünü hiç itiraz etmeksizin değiştirdi.
Bu iş bittikten sonra, “Ne gerek vardı 1 liralık birşey için. Kabul etmeseydi ne olacaktı” dedim ama bilinçli tüketicilik açısından da durum ve sonuç hoşuma gitmişti.
Elbette bu sonuç saygılı, hoşgörülü, iyi diyaloğun eseri. Aslında tüm ilişkilerde de böyle olması gerekir. Şimdi düşünüyorum da bu satıcıya, “Kardeşim ne biçim mal satıyorsunuz hepsi bozuk, bak bu süzgeçte bozuk çıktı. deseydik sonuç ne olurdu.
Tahammülsüzlüğümüz toplumsal delirmenin eşiğine getirdi bizi. Her sorumluluğu attığımız “stres” denen şey de artık isyan edecek duruma geldi...
Şimdi ne oldu? Bir lira yüzünden iki aile karalara büründü. Sen yaptığından, o sattığından kâr umdu ama ne buldunuz. Hayatlar karardı, günahlar kabardı.
Bizler tahammül ve hoşgörü mekanizmasını en ön planda tutmadığımız sürece bu toplumla birlikte çıldırma noktasına kısa sürede ulaşırız. Saygı ve hoşgörüyle birçok sıkıntıları hiç büyümeden aşabiliriz. Aksi halde 1 lira için katil olur, bir hiç için hayatımızı karartır, DELİRME NOKTASI’na en kısa yoldan ulaşırız. Tercih bizim...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.