Piyasalarda yangın sönmek bilmiyor. Fiyatlar her alanda ateş pahası olmuşken, kimse de bunlara müdahale etmiyor.
Özellikle iki kesim her şeyi bırakmış işi, gücü İstanbul’da kaybedilen seçimlere dikmiş. Seçimlere yapılan ve reddedilen ya da incelendiğinde olumsuz çıkan itirazlar için tekrar tekrar yine itiraz... Akıl alır gibi değil...
Dolar 6 liraya dayandı, bakın bu fiyat tam bir ay önce 5,30 idi. Akaryakıt ona keza. Şimdi akaryakıtta yeni bir sistem uygulanmaya başlamış, bunu kimse bilmiyor. İdarecilerimiz mazota 20 kuruş zam yapıyor, fiyatlar pompaya yansımayacak, ÖTV’den KARŞILANACAK, deniliyor. Ama bir hafta sonra ikişer, üçer gün arayla 2'şer kuruş 2'şer kuruş fiyatlar yükseltiliyor. Bu, MİLLETİ ENAYİ YERİNE KOYMAK değil de nedir?
Pazarda fiyatlar uçuşa geçmiş, hiç dur diyen yok. İnsanlar temel gıda maddelerini almakta zorluk çekiyor, ilgilenen yok. Seçim öncesi tanzim satışları kurdunuz, seçimi kazanmak için miydi?
Seçim bitti, hizmet gitti. Şimdi seçimler tekrar yapılsın diyorsunuz, vatandaş olası bir seçimde bunu sormayacak mı size?
İnsanların derdi geçim iken, sizler kaybedilmiş bir seçim için olmadık yollara başvuruyorsunuz.
Bakınız, seçimin mağlubu Binali Bey bile neler söylüyor :
“Ben kaybedilmiş bir seçimi, kazanmak için uğraşacak bir insan değilim. Bu makamların daha fazlasını gördüm daha fazlasında sorumluluk aldım. Benim hassasiyetim, bizlere verilen oyların yerli yerine gidip gitmediğinden emin olmak. Bunun için çaba gösterdik”.
Konunun özeti budur.
AKP'li Ali İhsan Yavuz; “Hiçbir şey Olmasa Bile Kesinlikle Bir Şeyler Oldu Ama Fark Edemedik” diye twit attı. Bunu bırakın beni siyaset bilimciler bile anlayamadı, açıklayamadı.
Evet, 24 Haziran 2018 seçimlerinde de bir şeyler oldu. Biz de onu fark edemedik. Şimdi dönüp dönüp eski seçimi mi konuşalım.
Bırakın bu hikayeleri. İlçe seçim kurulları listeleri açıklamış, askıya asmış, bir süre beklemiş, “itirazı olan varsa yapsın inceleyelim” demiş. Hiç bir şey söylenmemiş. Seçim bitmiş, kaybedilmiş, Yok efendim KHK ile görevden atılanlar oy kullanmış, yok efendim, İş Bankası çalışanları sandıkta görev yapmış, yok efendim, kılmış, tüymüş.
Bırakın efendim, bırakın. Gülünç olmayın. Bakınız millet sıkıntıda, esnaf batakta, vatandaş yiyecek ihtiyaçlarının derdinde. Siz seçimi, sağdan da saysanız, soldan da saysanız, hatta yukarıdan ve aşağıdan da saysanız kaybettiniz. Bu hazımsızlık niye.
Bırakın bu işleri de hep birlikte bu ekonomi canavarını nasıl alt edeceğiz hep birlikte onunla uğraşalım. O belediyelerden haybiye giden tonlarca paraya boş kaldığımız aralarda bakarız...