Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

DOĞANIN DENGESİ

İşte mayıs da bitti, haziran geldi. Ama hala ilkbahar havası, Nisan yağmurları iklimi devam ediyor. Hava yağayım mı yağmayayım mı sendromunda. Bu; belki de oruç tutanların hatırına, Ramazan ayının feyzine özgü bir şey... Farkında mısınız mevsimlerin sanki tamamen akışı değişti. Sanki doğa adeta bir evrim, değişim yaşıyor. Birkaç gün öncesine baktım da ilçenin dört edrafında gümbür gümbür gök gürültüsüyle birlikte yağmurlar yağıyor ama bizde bir damla yağmur yok. Sanki bir gariplik var, acaba bir ceza mı bu!... Çok değil, daha üç beş yıl önce arpa buğday, haşhaş, nohut bolluğu vardı. Hem de en kaliteli ürünler bizim yöremizde yetiştiriliyordu. Nohut dedin mi Çorum Leblebisi’in ağzını kıracak nohut bizde yetişiyordu. Denizli'den, Serinhisar'dan kuyruklar oluşurdu Banaz'da nohut almak için. Ama ne o nohut, ne o rekolte, ne o kalite yok artık... Yaklaşık 10 yıl önce Eşme'de altın madeni açıldı. Yörede kanser dahil bir sürü hastalığın ortaya çıktığından söz ediliyor. Hayvanların, hatta insanların sebebi belli olmayan hastalıklardan öldüğü iddia ediliyordu. Bu olay zaman zaman gündeme hep karşısını bir güç çıkıp konuyu kapattırmıştır. Kâh siyasi çevrelerden, kâh ilgili firmadan otlandığı iddia edilen basın organlarınca örtbas edildi, yalanlandı, üstü kapatıldı. Gerçeği araştırmak isteyenler de her nedense işi yarıda bıraktı gitti. Ama bizdeki bu ekolojik olumsuzluğun sebebinin tarihi daha yakın. Sanki 5 yıl gibi. Buna da ilgiyle baktığımızda Çiftlik, Büyükoturak çevresine konulan rüzgar enerjisiyle elektrik elde etmek amacıyla kurulan rüzgar türbinlerine rastlıyor gibi. Bazı inceleme ve yorumlarda okumuştum, bu sistemin doğanın ekolojik dengesini bozduğunu. Kimseyi töhmet altında bırakmak doğru değil ancak bölgemizdeki verimsizliğin ve düşük kalitenin tarihiyle çakışınca insan "acaba?" diyor yani. Bizim bunu kesin ve net olarak ortaya koyacak bilgi birikimimiz yok elbette. Ama devletin bunu inceleyip kesin bir sonuca ulaşması sanırım mutlak görevlerinden birisi olsa gerek, yapar mı yapmaz mı onu da elbette kendileri bilecektir...
Ekleme Tarihi: 27 Mayıs 2019 - Pazartesi

DOĞANIN DENGESİ

İşte mayıs da bitti, haziran geldi. Ama hala ilkbahar havası, Nisan yağmurları iklimi devam ediyor. Hava yağayım mı yağmayayım mı sendromunda. Bu; belki de oruç tutanların hatırına, Ramazan ayının feyzine özgü bir şey...
Farkında mısınız mevsimlerin sanki tamamen akışı değişti. Sanki doğa adeta bir evrim, değişim yaşıyor. Birkaç gün öncesine baktım da ilçenin dört edrafında gümbür gümbür gök gürültüsüyle birlikte yağmurlar yağıyor ama bizde bir damla yağmur yok. Sanki bir gariplik var, acaba bir ceza mı bu!...
Çok değil, daha üç beş yıl önce arpa buğday, haşhaş, nohut bolluğu vardı. Hem de en kaliteli ürünler bizim yöremizde yetiştiriliyordu. Nohut dedin mi Çorum Leblebisi’in ağzını kıracak nohut bizde yetişiyordu. Denizli'den, Serinhisar'dan kuyruklar oluşurdu Banaz'da nohut almak için. Ama ne o nohut, ne o rekolte, ne o kalite yok artık...
Yaklaşık 10 yıl önce Eşme'de altın madeni açıldı. Yörede kanser dahil bir sürü hastalığın ortaya çıktığından söz ediliyor. Hayvanların, hatta insanların sebebi belli olmayan hastalıklardan öldüğü iddia ediliyordu. Bu olay zaman zaman gündeme hep karşısını bir güç çıkıp konuyu kapattırmıştır.
Kâh siyasi çevrelerden, kâh ilgili firmadan otlandığı iddia edilen basın organlarınca örtbas edildi, yalanlandı, üstü kapatıldı. Gerçeği araştırmak isteyenler de her nedense işi yarıda bıraktı gitti.
Ama bizdeki bu ekolojik olumsuzluğun sebebinin tarihi daha yakın. Sanki 5 yıl gibi. Buna da ilgiyle baktığımızda Çiftlik, Büyükoturak çevresine konulan rüzgar enerjisiyle elektrik elde etmek amacıyla kurulan rüzgar türbinlerine rastlıyor gibi.
Bazı inceleme ve yorumlarda okumuştum, bu sistemin doğanın ekolojik dengesini bozduğunu. Kimseyi töhmet altında bırakmak doğru değil ancak bölgemizdeki verimsizliğin ve düşük kalitenin tarihiyle çakışınca insan "acaba?" diyor yani.
Bizim bunu kesin ve net olarak ortaya koyacak bilgi birikimimiz yok elbette. Ama devletin bunu inceleyip kesin bir sonuca ulaşması sanırım mutlak görevlerinden birisi olsa gerek, yapar mı yapmaz mı onu da elbette kendileri bilecektir...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.