Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

DÖVİZ HIRSIZLIĞI DOĞRU MU?

Ülkemizde sık sık ve sürekli sıradışı olayların yaşandığına şahit olmaktayız. Normal şartlarda akıl almayan olayları olağan karşılamaya alıştık artık. Ancak 31 Ağustos gecesi yaşanan yeni jenerasyon bir olay gerçekten akıllara durgunluk verdi. Bir devlet bankasının, yarım saatliğine dövizin fiyatını 3 liraya yakın indirdiği, durumdan haberdar olanların tüm parasını dövize çevirdiği ve yarım saat sonra durumun normale döndüğü iddia edildi.  Bu konuda sosyal medyanın çalkalanmasına rağmen Türk Medyası’nın neden konuya fazla önem vermediği ya da verdirilmediği ayrı bir merak konusudur. Tabiki durumun ortaya çıkmasından sonra söz konusu banka yetkililerinin bir açıklama yaptı. Banka, döviz kurlarının sisteme aktarılmasında kullanılan 3. parti bir yazılımdan kaynaklanan hatalı döviz kurları ile ilgili kaynaklandığını açıkladı. Yine sosyla medyada kuruşu kuruşuna ve kaç kişinin döviz aldığıyla ilgili rakam belirtilmesine banka herhangi bir geçerliliği olmadığını belirtmektedir. Yani şu kadar kişi, şu kadar döviz almıştır, ancak işlemler iptal edilmiştir, alım yapan kişilerden düşük fiyatla aldıkları dövizler geri alınmıştır dememektedir. Bir başka ilginç tarafı da bankanın ve müşterilerinin hiçbir şekilde kar/zarar durumu oluşmamıştır denilmektedir. Bu konunun doğru olup olmadığı, alım yapanların tespiti, alımların iptal edilip edilmediği mutlaka açıklığa kavuşmalıdır. Zira içinde bulunduğumuz hassas dönem de bunu gerektirmektedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan dövizde yaşanan durumların resmen uluslararası bir ekonomik savaş olduğunu belirtmesine rağmen böyle bir girişim olmuşsa bunun üzeri kapatılmamalıdır. Aslen kendileri tarafından üst düzeyde bir talimat verilmesi ve her şeyin şeffaf şekilde araştırılıp açıklanması da uygun olacaktır. Böyle bir dönemde insanların çoğu fedakarlık yapmak için çabalarken birilerinin elindeki imkanlardan dolayı köşeyi dönmesi kabul edilecek bir durum değildir. Öte yandan ülkemizde 20'lere dayanan enflas-yonu daha da körükleyen unsurun bazılarının dövizdeki yükselmeyi bahane etmesi, bunu kullanmasından kaynak-lanmaktadır. Elbette dövizin etkilemediği bir ürün yoktur ancak birebir dışarıdan gelen bir ürün ile hammaddeye katılan küçük orandaki ithal bir ürünün fiyatını aynı derecede artırmak fırsatçılıktır. Ülke olarak yapılacaksa herkes elinden geldiğince fedakarlık yapmalıdır. Yoksa bizler sıkılırken bir kesinin köşeyi dönmesi, alt tabakadakileri silip ezmesi asla kabul edilemez, vebal içerir...   ŞARBONLU ET Bu arada İstanbul’da aldığı kurbanlık hayvanlarda şarbon olduğu şüphesiyle 22 vatandaş hastaneye başvurmuş. Bakanlık ise bir işletmeden alınan hayvanlarda şarbon olduğunun tespit edilmesi üzerine aşılama yapılacağını ve vatandaşların dikkatli olması gerektiğini açıklamış. Uzun zamandır dışarıdan ithal edilen ve marketlerde oldukça yoğun satışı yapılan etlerin ne kadar sağlıklı olduğu konuşuluyor. Şarbondan sonra böyle bir durum da halk arasında paniğe sebep oldu. Bakanlığın bu konularda gerekli tetkikleri yaparak net ve anlaşılır bir açıklama yapması gerekmez mi?...
Ekleme Tarihi: 04 Eylül 2018 - Salı

DÖVİZ HIRSIZLIĞI DOĞRU MU?

Ülkemizde sık sık ve sürekli sıradışı olayların yaşandığına şahit olmaktayız. Normal şartlarda akıl almayan olayları olağan karşılamaya alıştık artık. Ancak 31 Ağustos gecesi yaşanan yeni jenerasyon bir olay gerçekten akıllara durgunluk verdi.
Bir devlet bankasının, yarım saatliğine dövizin fiyatını 3 liraya yakın indirdiği, durumdan haberdar olanların tüm parasını dövize çevirdiği ve yarım saat sonra durumun normale döndüğü iddia edildi. 
Bu konuda sosyal medyanın çalkalanmasına rağmen Türk Medyası’nın neden konuya fazla önem vermediği ya da verdirilmediği ayrı bir merak konusudur.
Tabiki durumun ortaya çıkmasından sonra söz konusu banka yetkililerinin bir açıklama yaptı.
Banka, döviz kurlarının sisteme aktarılmasında kullanılan 3. parti bir yazılımdan kaynaklanan hatalı döviz kurları ile ilgili kaynaklandığını açıkladı. Yine sosyla medyada kuruşu kuruşuna ve kaç kişinin döviz aldığıyla ilgili rakam belirtilmesine banka herhangi bir geçerliliği olmadığını belirtmektedir.
Yani şu kadar kişi, şu kadar döviz almıştır, ancak işlemler iptal edilmiştir, alım yapan kişilerden düşük fiyatla aldıkları dövizler geri alınmıştır dememektedir. Bir başka ilginç tarafı da bankanın ve müşterilerinin hiçbir şekilde kar/zarar durumu oluşmamıştır denilmektedir.
Bu konunun doğru olup olmadığı, alım yapanların tespiti, alımların iptal edilip edilmediği mutlaka açıklığa kavuşmalıdır. Zira içinde bulunduğumuz hassas dönem de bunu gerektirmektedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan dövizde yaşanan durumların resmen uluslararası bir ekonomik savaş olduğunu belirtmesine rağmen böyle bir girişim olmuşsa bunun üzeri kapatılmamalıdır. Aslen kendileri tarafından üst düzeyde bir talimat verilmesi ve her şeyin şeffaf şekilde araştırılıp açıklanması da uygun olacaktır.
Böyle bir dönemde insanların çoğu fedakarlık yapmak için çabalarken birilerinin elindeki imkanlardan dolayı köşeyi dönmesi kabul edilecek bir durum değildir.
Öte yandan ülkemizde 20'lere dayanan enflas-yonu daha da körükleyen unsurun bazılarının dövizdeki yükselmeyi bahane etmesi, bunu kullanmasından kaynak-lanmaktadır.
Elbette dövizin etkilemediği bir ürün yoktur ancak birebir dışarıdan gelen bir ürün ile hammaddeye katılan küçük orandaki ithal bir ürünün fiyatını aynı derecede artırmak fırsatçılıktır.
Ülke olarak yapılacaksa herkes elinden geldiğince fedakarlık yapmalıdır. Yoksa bizler sıkılırken bir kesinin köşeyi dönmesi, alt tabakadakileri silip ezmesi asla kabul edilemez, vebal içerir...
 
ŞARBONLU ET
Bu arada İstanbul’da aldığı kurbanlık hayvanlarda şarbon olduğu şüphesiyle 22 vatandaş hastaneye başvurmuş. Bakanlık ise bir işletmeden alınan hayvanlarda şarbon olduğunun tespit edilmesi üzerine aşılama yapılacağını ve vatandaşların dikkatli olması gerektiğini açıklamış.
Uzun zamandır dışarıdan ithal edilen ve marketlerde oldukça yoğun satışı yapılan etlerin ne kadar sağlıklı olduğu konuşuluyor. Şarbondan sonra böyle bir durum da halk arasında paniğe sebep oldu. Bakanlığın bu konularda gerekli tetkikleri yaparak net ve anlaşılır bir açıklama yapması gerekmez mi?...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.