Hayat, hep sürprizlerle birlikte akıp gidiyor. Bu, kimi zaman olumlu ve güzel şeylerden olsa da bazen acı ve gözyaşıyla birlikte olabiliyor. Ölüm zaten yaşamın içinde olduğu gibi yaşam da her zaman ölümle kolkola gezmektedir. Dün sabah bir dostumuzun annesinin ölüm haberiyle uyandık. İlçenin en kıdemli gazete satıcısı olan merhum Berber Özkan Birgül’ün eşi de hakkın rahmetine kavuşmuştu. Ali Birgül ve Ayhan Birgül’e de bu vesile ile başsağlığı dileriz. Annemle eski dostluklarının pek iyi olduğunu bildiğim Rezzan teyzeye ve tüm ebediyete göç eden büyüklerimize de Allah’tan rahmetler diliyorum. Mezarlıkta da üçüncü bir arkadaşlarının yakınını görünce onların 70'li yıllardaki dostlukları gözümün önüne geldi. Riyasız, menfaatsiz dostluklar, komşuluklar artık tamamen maziye gömüldü gitti. Cenazenin defni sırasında bugün saat 15.00'te hacıların uğurlanacağını duydum. Sağolsun bu ve bunun gibi konularda Müftülüğümüz de iletişimde çok girişimci olduğu için biz bu haberleri mezarlarda, cenazelerde, sokaklarda duyuyoruz. Bu saatte ilçemizden bu görevi ifa edeceklerin yolcu edileceği Merkez Camii avlusuna geldik. Burada hazırlanan ve yaklaşık 1 saat süren programı izledik. İlçemizden hacca gitmeye hak kazanan 15 hacı adayı ilahilerle, dualarla Mekke’ye uğurlandı. Gün kâh güneşle, kâh yağmurla sürerken akşam üzerine doğru her yer yemek kokularıyla, kesik ve yarım süren müzik sesleriyle dolmaya başladı. Akşam da en az 5-6 yerde düğün törenleri yaşandı. Düğün ve sünnetler önce yemek ikramlarıyla, sonra okutanların mevlüd’i şerifleriyle, arkasından da müzik ve eğlencelerle sürüp gitti. Biz de bu görevimizi (!) yıllarca yanımızda çalışmış eski elemanımız Fahrettin Özdemir’in çocukları Mustafa Efe ve İsmail Çağdaş’ın sünnet törenlerine katılarak yerine getirdik. Sade ve güzel bir törenin renklendiren görüntü ise yine sünnet çocuğu Efe’den geldi. Sahnede gayet profesyonelce arkadaşıyla birlikte sergilediği yöresel oyunun güzelliğini, okuldaki halk oyunları ekibinde yer alması sayesinde olduğu sonradan aklıma geldi. İşte böyle hayat!... Kimisi ölümle yüzleşirken kimisi düğünle eğleniyor, kimisi ahirete hazırlığını hac görevini yerine getirerek yapıyor. İnsanlar oradan oraya rüzgar gibi savrulup duruyor. Ve her zaman hayat bu gerçekler dahilinde yaşanıyor. İmanımız diyor ki, hem düğünü, hem ölümü yaşa ve her zaman için bu dünyanın yalan olduğunu unutma. Ölüm de düğün de, varlıkta yoklukta, sizin için. Zaten unutmazsan da bu inanç için gidebilirsen hacca gitmeyi de ihmal etme!...