Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

DÜNYA

Ben dünyayım!.. Rivayet ve tahminlere göre 4,5 milyar yıldır varlığımı sürdürüyorum. İlk oluştuğumda tertemiz, olağanüstü bir yerdim. Şimdiki halimi ile sizler çok iyi biliyorsunuz. Evrende canlı ve farklı görüşüyle hemen fark ediliyordum. Hayat vardı bende. Tertemiz ve bol oksijenim, şırıl şırıl akan sularım, yemyeşil ormanlarım, verimli topraklarım vardı. Ne zaman sizler gelmeye başladınız ben sıkıntıya girmeye başladım.  Çoğalan insanoğlu, gelişen teknoloji, artan vurdumduymazlık hep bana darbe vurdu. Çevreyi mahfettiniz. Çöplerle her tarafımı kapladınız. Ağaçlarımı kestiniz, sularımı kirlettiniz, denizlerimi çöplüğe çevirdiniz. Hem siz zor duruma düştünüz, hem ben bittim. Nasıl kurtulurum, ne yaparım bilmem. Bakın, her tarafımdan bereket fışkırıyordu. Denizlerimde çeşit çeşit, bol vitaminli balıklar, ormanlarımdan sayısız av hayvanları, topraklarımdan binbir çeşit tarım ürünleri, bitkiler çıkıyordu. Hayvanları hunharca katlettiniz, denizlerdeki balıkları zehirlediniz, şifalı sebze meyve ve bitkileri genetiğiyle oynayarak hallettiniz. Oysa ben her şeyin dengesini buluyor, ona göre sizlere nimetlerimi sunuyordum. Neden bu kadar aç gözlü oldunuz, neden beni yok ederek kendi sonunuzu hazırlama çabasına girdiniz... Bu yaşlı, vefakar dünyanın böyle dediğini, böyle düşündüğünü tahmin ediyoruz. Söylediklerinin tamamında haklı olduğunu biliyoruz. Burada ayrıntılara girmeye gerek yok. Ancak bir parça deterjanın, azıcık çamaşır suyunun, siyanürün, plastiğin ve kullanıldığı yerleri dahi bilemediğimiz onca kimyasal atıkların doğaya ne kadar zarar verdiğini çok iyi biliyoruz. Ama ısrarla kullanmaya/bilinçsiz kullanmaya, hoyratta çevreye dağıtmaya, doğaya zarar vermeye hızla devam ediyoruz. Bizler dengeyi bozmaya devam ettikçe dünya çığlıklar atarak “yapmayın, etmeyin” diye feryat ediyor. İnsanlar da bunu duyuyor, biliyor ama hiç umursamadan yanlışlarına devam ediyor. Peki nasıl kurtulur dünya? Nasıl temizlenir? Eski haline döner mi? Göz göre göre sonunun gelmesini izlediğimiz dünya böyle davrandığımız sürece asla kurtulamaz. Belki bizler kendi çapımızda çabalar, önlem almaya çalışıyoruz. Ama o küresel dediğimiz bir türlü doymayan aç gözlü güçler hala yaptıklarına devam ediyor. Böyle olduğu sürece de çevreyi koruyanların yaptığı işler hep boşa gidiyor. Heba oluyor. Her şeyi bir kenara bırakarak sadece ormanlarımız için kullanılan şu sloganı beynimizde irdelememiz lazımdır. “Orman bekçiyle değil, sevgiyle korunur”...
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2018 - Pazartesi

DÜNYA

Ben dünyayım!.. Rivayet ve tahminlere göre 4,5 milyar yıldır varlığımı sürdürüyorum. İlk oluştuğumda tertemiz, olağanüstü bir yerdim. Şimdiki halimi ile sizler çok iyi biliyorsunuz.
Evrende canlı ve farklı görüşüyle hemen fark ediliyordum. Hayat vardı bende. Tertemiz ve bol oksijenim, şırıl şırıl akan sularım, yemyeşil ormanlarım, verimli topraklarım vardı. Ne zaman sizler gelmeye başladınız ben sıkıntıya girmeye başladım. 
Çoğalan insanoğlu, gelişen teknoloji, artan vurdumduymazlık hep bana darbe vurdu. Çevreyi mahfettiniz. Çöplerle her tarafımı kapladınız. Ağaçlarımı kestiniz, sularımı kirlettiniz, denizlerimi çöplüğe çevirdiniz. Hem siz zor duruma düştünüz, hem ben bittim. Nasıl kurtulurum, ne yaparım bilmem.
Bakın, her tarafımdan bereket fışkırıyordu. Denizlerimde çeşit çeşit, bol vitaminli balıklar, ormanlarımdan sayısız av hayvanları, topraklarımdan binbir çeşit tarım ürünleri, bitkiler çıkıyordu.
Hayvanları hunharca katlettiniz, denizlerdeki balıkları zehirlediniz, şifalı sebze meyve ve bitkileri genetiğiyle oynayarak hallettiniz.
Oysa ben her şeyin dengesini buluyor, ona göre sizlere nimetlerimi sunuyordum. Neden bu kadar aç gözlü oldunuz, neden beni yok ederek kendi sonunuzu hazırlama çabasına girdiniz...
Bu yaşlı, vefakar dünyanın böyle dediğini, böyle düşündüğünü tahmin ediyoruz. Söylediklerinin tamamında haklı olduğunu biliyoruz.
Burada ayrıntılara girmeye gerek yok. Ancak bir parça deterjanın, azıcık çamaşır suyunun, siyanürün, plastiğin ve kullanıldığı yerleri dahi bilemediğimiz onca kimyasal atıkların doğaya ne kadar zarar verdiğini çok iyi biliyoruz. Ama ısrarla kullanmaya/bilinçsiz kullanmaya, hoyratta çevreye dağıtmaya, doğaya zarar vermeye hızla devam ediyoruz.
Bizler dengeyi bozmaya devam ettikçe dünya çığlıklar atarak “yapmayın, etmeyin” diye feryat ediyor. İnsanlar da bunu duyuyor, biliyor ama hiç umursamadan yanlışlarına devam ediyor.
Peki nasıl kurtulur dünya? Nasıl temizlenir? Eski haline döner mi?
Göz göre göre sonunun gelmesini izlediğimiz dünya böyle davrandığımız sürece asla kurtulamaz. Belki bizler kendi çapımızda çabalar, önlem almaya çalışıyoruz. Ama o küresel dediğimiz bir türlü doymayan aç gözlü güçler hala yaptıklarına devam ediyor. Böyle olduğu sürece de çevreyi koruyanların yaptığı işler hep boşa gidiyor. Heba oluyor.
Her şeyi bir kenara bırakarak sadece ormanlarımız için kullanılan şu sloganı beynimizde irdelememiz lazımdır. “Orman bekçiyle değil, sevgiyle korunur”...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.