Eller gider Mersin’e, biz gideriz tersine. Bu söz, Herkes doğru yolda ilerlerken yalnızca kendilerinin yanlış işlerle uğraştığı ve yanlış yolda olduğu düşüncesini anlatır. İşte biz de aynen böyleyiz. Geçtiğimiz günlerde ülkemizin ilk nükleer santrali Akkuyu’nun temelini büyük bir gururla attık. Rusya tarafından yapılacak olan santralin 2023 yılında devreye gireceği belirtiliyor. Uranyumu parçalayarak enerji üreten bu sistemin elbette avantajları var ama zararları da oldukça fazla. Özellikle Çernobil’i unutmayanlar için. Konunun en ince ayrıntısı ise dünyanın gelişmiş ülkeleri nükleer enerji için yatırımlarını kapatmış olması. Öte yandan biz hala baraj yapmak için de habire yeni yatırımlar yapıyoruz. Aslında en zararsız gibi görünüyor hidroelektrik santralları... Ama çevresel etkilerini çok ayrıntılı incelemiyoruz sanırım. Bakınız, ilçemiz belki de Ege bölgesinde en çok gölete sahip ilçelerin içinde birincisi. Bir yandan baktığımızda güzel bir olay. Ancak bu memlekette ülkemizin en kaliteli nohutları yetişirdi. Denizli’ye, Çorum’a leblebilik nohut satılırdı Banaz’dan... Ve artık 5-6 yıldır Banaz’da nohut yetiştiremiyor üretici. Yok yani, çıkmıyor, olmuyor, büyümüyor bitkisi. Bizler konunun uzmanı değiliz ama söylenenlere göre çevredeki göletlerin iklimi, nemi, üretimi olumsuz yönde etkilediği iddia ediliyor. Bunun ciddi şekilde araştırılması lazımdır... Şimdi diğer konumuz “enerji” ye devam edelim. Yine yöremizde 5-6 yıl önce rüzgar enerjisi için özel bir kuruluş yatırım yaptı. Büyükoturak yakınlarına rüzgar tirübünleri kuruldu. “Zararsız” dediler. Sonra da “ekolojik dengeyi bozuyor, çevresine kuşlar yaklaşamıyor ve yine çevresinde tarımsal ürünler yetişmiyor” dediler. Bunun da ayrıntılı şekilde araştırılması gerekiyor. Son olarakta GÜNEŞ PANELLERİ geldi. Afyonkarahisar’da oldukça yaygınlaşan, çevremizde de birkaç örneği olan güneş panellerinin, yani güneşten enerji elde etme sisteminin en zararsız yöntem olduğu belirtiliyor. Doğrusu nedir, en zararsızı gerçekten bu mudur onu da araştırmamız gerekiyor. Zira ilçemiz ve çevresinde, daha doğrusu ülkemizde en bol olan şey GÜNEŞ... Şimdi dünya ve Avrupa en zararsız diye güneş panellerine yöneldi. Şöyle baktığımızda gerçekten de öyle gibi görünüyor. İşte şimdi esas soru geliyor. Peki bütün dünya buna yönelirken, en az maliyetle en ucuz, en zararsız elektrik üretimini güneş panellerinde yapıyorsa biz niye NÜKLEER santrala yatırım yapıyoruz. Şimdi bazı basit ve taraflı düşünen beyinler konuya farklı bakacaklar. “Yatırım yapılıyor, karşı çıkıyorsunuz” diye. Bizler memleketimizi seviyoruz. Bizler gelecek nesillere temiz bir dünya bırakma çabasındayız. Onun için bu işlerin iyice araştırılarak, içinden bir menfaat ummadan yapılması düşüncesindeyiz. Dün hatalı olarak yapılan ve milyarları yutan Zafer Havaalanı gibi, Osmangazi Köprüsü gibi, bugün yine yanlış yapılan Şeker Fabrikalarının satılması gibi yanlışların yapılmaması gayretindeyiz. Eller Mersin’e giderken bizim tersine gitmememiz içindir çabamız. O kadar...