Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

FESUPHANALLAH

Yaşamın döngüsü içinde zaman akıp gidiyor. Doğanlar büyüyor, büyüyenler yaşlanıyor, yaşlananlar ölüyor. Dünyaya gelen her canlı kendisine tanınan süreyi tamamlayarak eninde sonunda o yaratıldığı söylenen toprağın koynuna girecek. Geçtiğimiz günlerde de ülkemizden bir yıldız kaydı gitti. 1941 yılında teşrif ettiği dünyadan 82 yaşında yaşama veda etti. O her açıdan farklı biriydi. İlgi duyduğu müzik dünyasına sıradışı eserler kattı, Erkin Koray. Sanatçılar gider, eserleri kalır. Bu eserler üç gün hatırlanıp dördüncü gün unutuluyorsa sanatçı topluma yeterince iz bırakamamış demektir. Bu sadece sanat dünyasında değil, bilim dünyasında, siyasette, devlet yönetiminde de böyledir. Mesela bir Mozart, Beethoven çoğu kişinin tarzı olmayan müzikler yapsa da 1700'lü yıllara damga vurmuş sanatçı olarak tarihe geçmişlerdir. O tarihten bu yana eserleriyle yaşamasını bilmişlerdir. Örneğin, Mustafa Kemal ATATÜRK!... Yaptıklarıyla, kahramanlıklarıyla bir ülkeyi yok olmaktan kurtaran, o toplumu ulusal düzeyde söz sahibi yapmış ve dünya siyasi tarihinde örnek gerçek bir lider, saygın bir devlet adamı olarak derin biz iz bırakmıştır. Sanat dünyası da böyledir. Mesela Kemal Sunal. Filmleriyle zirve yaptığı zamanlarda çok önemsenmese de bugün filmlerindeki mizahı yeni yeni çözemeye çalışmaktayız. Barış Manço, Cem Karaca, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses, Zeki Müren, Yıldırım Gürses, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Mahzuni Şerif, Özay Gönlüm, Muzaffer Sarısözen, Arif Sağ, yaşayan efsane Selda Bağcan ve daha niceleri... Bunlar bizim hafızalarımızda yer yapmış, zamana imzasını atmış değerli sanatçılardır. Bir Zeki Müren’in yerini kim doldurabildi ki! Ya Barış Manço’nun... . Sadece müzik değil ki!... Mevlana... Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan... Elbette bu örnekler oldukça fazladır ve sıralanabilir özellik taşımaktadır. Ancak benim görüşüm Mustafa Erkin Koray da öncülüğünü yaptığı farklı ve sıradışı müziğiyle ilerde hep dinlenip her zaman anılacaktır. . Toplumun duygularını anlatırken farklı cümleler kullanan sanatçının şarkılarını birçok sanatçı seslendirmiştir. Bazen anlam kargaşası yaşanan şarkılar bile birçok sanatçıya ilham olmuştur. Örneğin, “Estarabim”... Koray’ın şarkıları arasında geçen bu kelime kendine tam bir anlam bulamamıştır. Oysa söylendiği zamanlar fırtınalar estirmiş, bugün bile beğeniyle dinlenmektedir. Estarabim, sağdan soldan estarabim.  . Koray’ın şarkılarında bir divanenin aşkını çöpçüler sokaktan süpürmektedirler. Olay ilk anda mantıksız gibi gelse de dinledikçe içindeki hüzün ve çaresizlik dinleyenleri bağlamaktadır. Fesuphanallah, Arap Saçı, Çöpçüler, Sevince, Şaşkın, Öyle Bir Geçer, Gönül Salıncağı, Aşkımız Bitecek, Kızları da Alın Askere, Silinmeyen Hatıralar ve daha sayısız birçok şarkıda Erkin Koray imzası vardır. . Bugünün müzik dünyası işin kolayına ve hilesine kaçarken, şarkıları da bir o kadar kısa zamanda yok olup gitmektedir. Bunu hep eleştirdim. Sadece dört sıralık bir kıta ile şarkı yapmak çaresizliğin göstergesidir. Zamanında binbir emekle güftelenen şarkılar, türküler, sanat müziği eserleri yıllar sonra bile bizleri ifade eden, derdimizi anlatan, neşemizi yansıtan, efkarlandıran ya da moralimizi düzelten unsur olarak bizlerle yaşamaktadırlar. . Dünyada bir şeyler yapacaksan en iyisini yapacaksın. İyi yapacaksın ki o iş uzun yıllar konuşulacak, iz bırakacak.  Müzik evrenseldir, bilim ve teknoloji, yenilikler, icatlar da tüm insanlığın yararınadır. Kötü amaçla kullanmadıktan sonra bütün icatlar yaşamı kolay kılan, hayatı güzelleştiren şeylerdir. Düşünebiliyor musunuz bir tekerleğin icadı neleri getirmiş. İbrahim Müteferrika Johannes Gutenberg’in icadı olan matbaayı getirmekle ne gelişmelere vesile olmuş. Hezârfen Ahmed Çelebi, Seyahatnâme'de geçen anlatısına göre taa 1632 yıllarında uçmaya olan hevesiyle bu günlerde insanın uçmasına yönelik çalışmaların alt yapısını oluşturmuş. . Geçtiğimiz günlerde Adana’da klimayı icat eden mucit için lokma dağıtan vatandaşın, cep telefonunu bulan, yaşamımıza sokan mucit için kurban kesmesi gerekir. Elbette yaşamı olumsuzluğa götüren tarafı için değil de hayat kurtaran, bankaları, işimizi, alışverişi, herşeyi avucumuzun içine sığdıran, cebe sokan güzelliği için kurban kesilmesi lazımdır. . Bilim ve teknolojinin, gelişmenin önünde hiç bir engel ayakta duramaz. Bu işin konfor tarafı. Ama müzik olmazsa da hayatın tadı-tuzu, zevki olmaz. Bizleri anlatan, neşelendiren, moral veren müziğin, eğlencenin de etkisi yadsınamaz. . Birer birer giden sanatçılarımızı, son kaybettiğimiz değerli müzisyen Erkin Koray’ı da anmadan geçmek doğru olmaz. Farklı tarzıyla hayatımızda iz bırakan bu değerli, sıradışı sanatçıya rahmetler diler, ebediyete intikal eden tüm güzel sanatçıları bu vesile ile anmış olalım. Ruhunuz şadolsun güzel sanatçılar!...
Ekleme Tarihi: 11 Ağustos 2023 - Cuma

FESUPHANALLAH

Yaşamın döngüsü içinde zaman akıp gidiyor. Doğanlar büyüyor, büyüyenler yaşlanıyor, yaşlananlar ölüyor. Dünyaya gelen her canlı kendisine tanınan süreyi tamamlayarak eninde sonunda o yaratıldığı söylenen toprağın koynuna girecek.
Geçtiğimiz günlerde de ülkemizden bir yıldız kaydı gitti. 1941 yılında teşrif ettiği dünyadan 82 yaşında yaşama veda etti. O her açıdan farklı biriydi. İlgi duyduğu müzik dünyasına sıradışı eserler kattı, Erkin Koray.
Sanatçılar gider, eserleri kalır. Bu eserler üç gün hatırlanıp dördüncü gün unutuluyorsa sanatçı topluma yeterince iz bırakamamış demektir. Bu sadece sanat dünyasında değil, bilim dünyasında, siyasette, devlet yönetiminde de böyledir. Mesela bir Mozart, Beethoven çoğu kişinin tarzı olmayan müzikler yapsa da 1700'lü yıllara damga vurmuş sanatçı olarak tarihe geçmişlerdir. O tarihten bu yana eserleriyle yaşamasını bilmişlerdir.
Örneğin, Mustafa Kemal ATATÜRK!...
Yaptıklarıyla, kahramanlıklarıyla bir ülkeyi yok olmaktan kurtaran, o toplumu ulusal düzeyde söz sahibi yapmış ve dünya siyasi tarihinde örnek gerçek bir lider, saygın bir devlet adamı olarak derin biz iz bırakmıştır.
Sanat dünyası da böyledir. Mesela Kemal Sunal. Filmleriyle zirve yaptığı zamanlarda çok önemsenmese de bugün filmlerindeki mizahı yeni yeni çözemeye çalışmaktayız.
Barış Manço, Cem Karaca, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses, Zeki Müren, Yıldırım Gürses, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Mahzuni Şerif, Özay Gönlüm, Muzaffer Sarısözen, Arif Sağ, yaşayan efsane Selda Bağcan ve daha niceleri... Bunlar bizim hafızalarımızda yer yapmış, zamana imzasını atmış değerli sanatçılardır. Bir Zeki Müren’in yerini kim doldurabildi ki! Ya Barış Manço’nun...
.
Sadece müzik değil ki!...
Mevlana... Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan... Elbette bu örnekler oldukça fazladır ve sıralanabilir özellik taşımaktadır. Ancak benim görüşüm Mustafa Erkin Koray da öncülüğünü yaptığı farklı ve sıradışı müziğiyle ilerde hep dinlenip her zaman anılacaktır.
.
Toplumun duygularını anlatırken farklı cümleler kullanan sanatçının şarkılarını birçok sanatçı seslendirmiştir. Bazen anlam kargaşası yaşanan şarkılar bile birçok sanatçıya ilham olmuştur. Örneğin, “Estarabim”... Koray’ın şarkıları arasında geçen bu kelime kendine tam bir anlam bulamamıştır. Oysa söylendiği zamanlar fırtınalar estirmiş, bugün bile beğeniyle dinlenmektedir. Estarabim, sağdan soldan estarabim. 
.
Koray’ın şarkılarında bir divanenin aşkını çöpçüler sokaktan süpürmektedirler. Olay ilk anda mantıksız gibi gelse de dinledikçe içindeki hüzün ve çaresizlik dinleyenleri bağlamaktadır. Fesuphanallah, Arap Saçı, Çöpçüler, Sevince, Şaşkın, Öyle Bir Geçer, Gönül Salıncağı, Aşkımız Bitecek, Kızları da Alın Askere, Silinmeyen Hatıralar ve daha sayısız birçok şarkıda Erkin Koray imzası vardır.
.
Bugünün müzik dünyası işin kolayına ve hilesine kaçarken, şarkıları da bir o kadar kısa zamanda yok olup gitmektedir. Bunu hep eleştirdim. Sadece dört sıralık bir kıta ile şarkı yapmak çaresizliğin göstergesidir. Zamanında binbir emekle güftelenen şarkılar, türküler, sanat müziği eserleri yıllar sonra bile bizleri ifade eden, derdimizi anlatan, neşemizi yansıtan, efkarlandıran ya da moralimizi düzelten unsur olarak bizlerle yaşamaktadırlar.
.
Dünyada bir şeyler yapacaksan en iyisini yapacaksın. İyi yapacaksın ki o iş uzun yıllar konuşulacak, iz bırakacak. 
Müzik evrenseldir, bilim ve teknoloji, yenilikler, icatlar da tüm insanlığın yararınadır. Kötü amaçla kullanmadıktan sonra bütün icatlar yaşamı kolay kılan, hayatı güzelleştiren şeylerdir. Düşünebiliyor musunuz bir tekerleğin icadı neleri getirmiş. İbrahim Müteferrika Johannes Gutenberg’in icadı olan matbaayı getirmekle ne gelişmelere vesile olmuş. Hezârfen Ahmed Çelebi, Seyahatnâme'de geçen anlatısına göre taa 1632 yıllarında uçmaya olan hevesiyle bu günlerde insanın uçmasına yönelik çalışmaların alt yapısını oluşturmuş.
.
Geçtiğimiz günlerde Adana’da klimayı icat eden mucit için lokma dağıtan vatandaşın, cep telefonunu bulan, yaşamımıza sokan mucit için kurban kesmesi gerekir. Elbette yaşamı olumsuzluğa götüren tarafı için değil de hayat kurtaran, bankaları, işimizi, alışverişi, herşeyi avucumuzun içine sığdıran, cebe sokan güzelliği için kurban kesilmesi lazımdır.
.
Bilim ve teknolojinin, gelişmenin önünde hiç bir engel ayakta duramaz. Bu işin konfor tarafı. Ama müzik olmazsa da hayatın tadı-tuzu, zevki olmaz. Bizleri anlatan, neşelendiren, moral veren müziğin, eğlencenin de etkisi yadsınamaz.
.
Birer birer giden sanatçılarımızı, son kaybettiğimiz değerli müzisyen Erkin Koray’ı da anmadan geçmek doğru olmaz. Farklı tarzıyla hayatımızda iz bırakan bu değerli, sıradışı sanatçıya rahmetler diler, ebediyete intikal eden tüm güzel sanatçıları bu vesile ile anmış olalım.
Ruhunuz şadolsun güzel sanatçılar!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.