Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

GAZETECİ KİMDİR

Günümüzde toplumun büyük bir bölümünde gazeteci ile ilgili çok fazla olumsuz adlandırmalar yapılmaktadır. Keza gazeteciyi; doğruyu, gerekeni, toplumun bilmesi zorunlu olan bilgileri yazan değil de kendisinin istediği konuların yazılmasını sağlayan, para ile yalanı doğru olarak yazabilen kişiler olarak tanımlamaktadırlar. Bir bakıma doğrudur. Çünkü son dönemlerde bu konularda kalemini satan, hatta kalemiyle birlikte yanında ruhunu da promosyon olarak kişiler o kadar çok ki; bu yorumları yapan insanları yalanlamak mümkün değil. Bunu sadece gazetecilere değil, sanatçılara, sanayicilere, işadamlarına, siyasetçilere, sporculara, bilim adamlarına, idarecilere, memurlara, öğretmenlere, din adamlarına, işçilere hatta bir torba kömüre diye adlandırılan gariplere hatta toplumun her kesimine tanımlamak mümkündür. Doğrusu nedir derseniz, insanların elbette bir görüşleri, ideolojileri olabilir. Ancak bunu günlük yaşamında, işinde, menfaatlerinde kullanması ortamı yaşanılmaz hale getirmektedir. Çünkü toplum dediğimiz oluşum her kesimden, her düşünceden insanların rahat ve mutlu bir biçimde beraberce yaşamaları için var olmuştur. İşte bu kesim içinde benim açımdan en önemli olan unsurlar siyasetçiler, din adamları, öğretmenler ve gazetecilerdir. Özellikle bu meslek kolundaki kişilerin önce tarafsız, dürüst ve vicdanlı olmaları gerekmektedir. Bir siyasetçi kavgacı, kibirli ve sinirli, ayrıştırıcı olursa kesinlikle toplumsal barışın sağlanması, rahat ve huzurun oluşması asla sağlanamaz. Elbette bir avuç insan mutlu edilebilir, rahat ve huzuru için olağan dışı imkanlar sağlanabilir ama bu da son derece yanlış ve etik olmayan bir davranıştır. Din adamları ve öğretmenler de oldukça tarafsız, objektif ve adil olmalıdır. Çünkü öğretmenler gelecek nesili de aynı şekilde yönlendirirken, din adamları da bulundukları ortama huzur ve güven vermekle yükümlüdürler. Ve gazeteciler... Toplumu doğru ya da yanlış yönlendirmede, huzuru sağlamada veya kışkırtmada, doğruları yalan, yanlışları da doğru olarak yazmada özgür olmayan ama bazı durumlarda yapabilen insanlardır. Her şeye rağmen işini doğru yapan, vicdanını kaleminin ucuna kilitleyen gazeteciler var oldukça yalancı, yalaka ve yanlış yapanların mumları yatsıya kadar da yanmamaktadırlar. Hiç bir ahlâklı gazeteci yanlış yazmaz, yazmamalıdır. Yazdıklarıyla sebep olduğu durumlardan tamamen sorumludur. Bugün için ekranlarda ahkâm kesen ve isminin altında “gazeteci” yazan kişiliksizler, devirleri bittiğinde kendi gayretleriyle yerin yedi kat altına girecekler. Çünkü toplum içine çıkmaya yüzleri olmayacak. Elbette bunları söylerken kalemlerini birilerinin emrine vermiş kukla kişiliklilerden, üç kuruşluk değerlerini 2 kuruşa zorla satmış, amaçlarının gazetecilik değil kalemşörlük olan kişilerden bahsediyorum. Vicdanlarıyla, ruhlarıyla, ahlâklarıyla görev yapan gazeteci olsun, siyasetçi olsun, din adamı ya da öğretmen olsun bütün mesleklerdeki saygın insanlara selam olsun. Bugün belki yalakaların karşısında ezilmiş gibi olabilirsiniz ancak yaşamınızda ve yaşamınızdan sonra da sizden bahtiyarı yoktur ve asla olmayacaktır.
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2021 - Salı

GAZETECİ KİMDİR

Günümüzde toplumun büyük bir bölümünde gazeteci ile ilgili çok fazla olumsuz adlandırmalar yapılmaktadır. Keza gazeteciyi; doğruyu, gerekeni, toplumun bilmesi zorunlu olan bilgileri yazan değil de kendisinin istediği konuların yazılmasını sağlayan, para ile yalanı doğru olarak yazabilen kişiler olarak tanımlamaktadırlar.
Bir bakıma doğrudur.
Çünkü son dönemlerde bu konularda kalemini satan, hatta kalemiyle birlikte yanında ruhunu da promosyon olarak kişiler o kadar çok ki; bu yorumları yapan insanları yalanlamak mümkün değil.
Bunu sadece gazetecilere değil, sanatçılara, sanayicilere, işadamlarına, siyasetçilere, sporculara, bilim adamlarına, idarecilere, memurlara, öğretmenlere, din adamlarına, işçilere hatta bir torba kömüre diye adlandırılan gariplere hatta toplumun her kesimine tanımlamak mümkündür.
Doğrusu nedir derseniz, insanların elbette bir görüşleri, ideolojileri olabilir. Ancak bunu günlük yaşamında, işinde, menfaatlerinde kullanması ortamı yaşanılmaz hale getirmektedir.
Çünkü toplum dediğimiz oluşum her kesimden, her düşünceden insanların rahat ve mutlu bir biçimde beraberce yaşamaları için var olmuştur.
İşte bu kesim içinde benim açımdan en önemli olan unsurlar siyasetçiler, din adamları, öğretmenler ve gazetecilerdir. Özellikle bu meslek kolundaki kişilerin önce tarafsız, dürüst ve vicdanlı olmaları gerekmektedir.
Bir siyasetçi kavgacı, kibirli ve sinirli, ayrıştırıcı olursa kesinlikle toplumsal barışın sağlanması, rahat ve huzurun oluşması asla sağlanamaz. Elbette bir avuç insan mutlu edilebilir, rahat ve huzuru için olağan dışı imkanlar sağlanabilir ama bu da son derece yanlış ve etik olmayan bir davranıştır.
Din adamları ve öğretmenler de oldukça tarafsız, objektif ve adil olmalıdır. Çünkü öğretmenler gelecek nesili de aynı şekilde yönlendirirken, din adamları da bulundukları ortama huzur ve güven vermekle yükümlüdürler.
Ve gazeteciler...
Toplumu doğru ya da yanlış yönlendirmede, huzuru sağlamada veya kışkırtmada, doğruları yalan, yanlışları da doğru olarak yazmada özgür olmayan ama bazı durumlarda yapabilen insanlardır.
Her şeye rağmen işini doğru yapan, vicdanını kaleminin ucuna kilitleyen gazeteciler var oldukça yalancı, yalaka ve yanlış yapanların mumları yatsıya kadar da yanmamaktadırlar.
Hiç bir ahlâklı gazeteci yanlış yazmaz, yazmamalıdır. Yazdıklarıyla sebep olduğu durumlardan tamamen sorumludur.
Bugün için ekranlarda ahkâm kesen ve isminin altında “gazeteci” yazan kişiliksizler, devirleri bittiğinde kendi gayretleriyle yerin yedi kat altına girecekler. Çünkü toplum içine çıkmaya yüzleri olmayacak.
Elbette bunları söylerken kalemlerini birilerinin emrine vermiş kukla kişiliklilerden, üç kuruşluk değerlerini 2 kuruşa zorla satmış, amaçlarının gazetecilik değil kalemşörlük olan kişilerden bahsediyorum.
Vicdanlarıyla, ruhlarıyla, ahlâklarıyla görev yapan gazeteci olsun, siyasetçi olsun, din adamı ya da öğretmen olsun bütün mesleklerdeki saygın insanlara selam olsun. Bugün belki yalakaların karşısında ezilmiş gibi olabilirsiniz ancak yaşamınızda ve yaşamınızdan sonra da sizden bahtiyarı yoktur ve asla olmayacaktır.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.