Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

GELECEK İÇİN ÇALIŞMIYORUZ Kİ!

Yeni ve beğenilmeyen bir müfredatla okullar açıldı, öğrenciler ders başı yaptılar. Öncelikle öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve eğitim camiasının içindeki herkese hayırlı olsun. Yeni Cumhuriyetin yavaş yavaş kendini gösterdiği ülkemizde 1940 yılında olağanüstü bir girişim oldu. O günlerde çok fazla önemi anlaşılmayan bu olay “KÖY ENSTİTÜLERİ” nin açılması idi. Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile ilkokullara öğretmen yetiştirilmesi amacıyla açılan okullara verilen addır. Köy Enstitüsü projesi bütünüyle Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından yönetilmiş bir programdır. O yıllarda işi gücü bırakmışlar ve ne güzel bir eğitim-öğretim sistemi yaratmışlar. Ne kadar kapsamlı, ne kadar başarılı okullar kurmuşlar. Yetişen her öğretmen, adeta süper bilgi ve tecrübelerle donatılmış birer sanat eseri olarak ülkemizin bu günlerinin temeli atılmış. O öğretmenler de birer başyapıt olarak bizler gibi nice öğrenciler yetiştirmişler. Ancak neden olduysa, nasıl olduysa, kimin baskısıyla olduysa bu okulları aniden kapatıverdiler. Bu ülkenin tüm fertleri Köy Enstitüleri’ni kapatan kişi ve zihniyete ne kadar laf ettiyse azdır. İşin en can alıcı tarafı da o günden bugüne kim, ne kadar müfredat yaptıysa hiç birisi de dikiş tutmadı. Bu ülkeye pek bir yararı olmadı. Evet okullar açıldı, sancılar hiç bir şekilde bitmiyor. Her gelen kendine göre, birilerinin keyfine göre bir program hazırladığı için verim alınamıyor. Çünkü ondan sonra gelen Milli Eğitim Bakanı da kendi fikirleri doğrultusunda yönlendirme yapınca işler çorbaya dönüyor. Ve bu dengesizlik silsile olarak devam edip gidiyor. Yakın geçmişte 4+4+4 sistemi getirildi. Belki doğru olabilirdi ama yanlışları da çoktu. İyice araştırmadan, kapsamlı bir çalışma yapılmadan getirilen bu sistemin önümüzdeki günlerde değiştirilmesine yönelik sinyaller geliyor. Liselerin 2 döneme düşürülerek 4+4+2 gibi bir şekle dönüştürülmesi konuşuluyor.  Benim bildiğim kadarıyla bu sistemi siz getirdiniz. Birden değiştirilmesinin amacı nedir. Yani o sistemi siz getirdiyseniz hemen değiştirmek yerine geliştirme, hatalarını giderme yönüne bakmalısınız. Sizler de biliyorsunuz ki her gelenin değiştirdiği eğitim sisteminden ne öğretmenler ne öğrenciler ne de anne babalar memnun değil. Yani siz sistemi, eğitim müfredatını çocuk oyuncağı gibi oynarsanız ülke olarak daha nice cahil üniversite mezununu sokaklara salarız. Bana göre gerçekten düzgün, faydalı bir müfredat hazırlayacak olan bakanlık çeşitli çevrelerden bir komisyon kurar. Bunu göstermelik olarak değil de ülkenin, insanların, geleceğin adına faydalı olması için yapar. O komisyon aceleye getirmeden güzel bir sistem kurar, iyi bir müfredat hazırlar. Uzun yıllar bu müfredat uygulanır. Elbette önce de belirttiğim gibi bunu günün getirdiği gelişmelere göre düzenlenir, ufak tefek ayarlar yapılır. Ama olmaz, yapılmaz. Eşsiz ve dünyanın gıpta ile baktığı Köy Enstitülerini kapatan bir zihniyet böyle bir güzelliği de asla yapamaz, yapmaz!... Hasılı okullarda her geçen gün farklı, çoğu anlamsız, amacı olmayan değişimlere, gelişmelere şahit oluyoruz. Hiç kimse, hiçbir şeyden memnun değil ama memnuniyet sağlayacak bir düzeni de kuracak insan yok!... Ülkemizdeki 18 milyonu aşkın öğrenci ordusu, dalgalı denizin üzerindeki bir mantar gibi sallana çalkalana okuyup adam olmaya çalışacak. Ama biz kendi dertlerimizden dolayı gelecek için çalışmıyoruz ki!.....
Ekleme Tarihi: 12 Eylül 2025 -Cuma

GELECEK İÇİN ÇALIŞMIYORUZ Kİ!

Yeni ve beğenilmeyen bir müfredatla okullar açıldı, öğrenciler ders başı yaptılar. Öncelikle öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve eğitim camiasının içindeki herkese hayırlı olsun.
Yeni Cumhuriyetin yavaş yavaş kendini gösterdiği ülkemizde 1940 yılında olağanüstü bir girişim oldu. O günlerde çok fazla önemi anlaşılmayan bu olay “KÖY ENSTİTÜLERİ” nin açılması idi.
Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile ilkokullara öğretmen yetiştirilmesi amacıyla açılan okullara verilen addır. Köy Enstitüsü projesi bütünüyle Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından yönetilmiş bir programdır.
O yıllarda işi gücü bırakmışlar ve ne güzel bir eğitim-öğretim sistemi yaratmışlar. Ne kadar kapsamlı, ne kadar başarılı okullar kurmuşlar. Yetişen her öğretmen, adeta süper bilgi ve tecrübelerle donatılmış birer sanat eseri olarak ülkemizin bu günlerinin temeli atılmış.
O öğretmenler de birer başyapıt olarak bizler gibi nice öğrenciler yetiştirmişler.
Ancak neden olduysa, nasıl olduysa, kimin baskısıyla olduysa bu okulları aniden kapatıverdiler. Bu ülkenin tüm fertleri Köy Enstitüleri’ni kapatan kişi ve zihniyete ne kadar laf ettiyse azdır.
İşin en can alıcı tarafı da o günden bugüne kim, ne kadar müfredat yaptıysa hiç birisi de dikiş tutmadı. Bu ülkeye pek bir yararı olmadı.
Evet okullar açıldı, sancılar hiç bir şekilde bitmiyor. Her gelen kendine göre, birilerinin keyfine göre bir program hazırladığı için verim alınamıyor. Çünkü ondan sonra gelen Milli Eğitim Bakanı da kendi fikirleri doğrultusunda yönlendirme yapınca işler çorbaya dönüyor. Ve bu dengesizlik silsile olarak devam edip gidiyor.
Yakın geçmişte 4+4+4 sistemi getirildi. Belki doğru olabilirdi ama yanlışları da çoktu. İyice araştırmadan, kapsamlı bir çalışma yapılmadan getirilen bu sistemin önümüzdeki günlerde değiştirilmesine yönelik sinyaller geliyor. Liselerin 2 döneme düşürülerek 4+4+2 gibi bir şekle dönüştürülmesi konuşuluyor. 
Benim bildiğim kadarıyla bu sistemi siz getirdiniz. Birden değiştirilmesinin amacı nedir. Yani o sistemi siz getirdiyseniz hemen değiştirmek yerine geliştirme, hatalarını giderme yönüne bakmalısınız. Sizler de biliyorsunuz ki her gelenin değiştirdiği eğitim sisteminden ne öğretmenler ne öğrenciler ne de anne babalar memnun değil. Yani siz sistemi, eğitim müfredatını çocuk oyuncağı gibi oynarsanız ülke olarak daha nice cahil üniversite mezununu sokaklara salarız.
Bana göre gerçekten düzgün, faydalı bir müfredat hazırlayacak olan bakanlık çeşitli çevrelerden bir komisyon kurar. Bunu göstermelik olarak değil de ülkenin, insanların, geleceğin adına faydalı olması için yapar. O komisyon aceleye getirmeden güzel bir sistem kurar, iyi bir müfredat hazırlar. Uzun yıllar bu müfredat uygulanır. Elbette önce de belirttiğim gibi bunu günün getirdiği gelişmelere göre düzenlenir, ufak tefek ayarlar yapılır.
Ama olmaz, yapılmaz. Eşsiz ve dünyanın gıpta ile baktığı Köy Enstitülerini kapatan bir zihniyet böyle bir güzelliği de asla yapamaz, yapmaz!...
Hasılı okullarda her geçen gün farklı, çoğu anlamsız, amacı olmayan değişimlere, gelişmelere şahit oluyoruz. Hiç kimse, hiçbir şeyden memnun değil ama memnuniyet sağlayacak bir düzeni de kuracak insan yok!...
Ülkemizdeki 18 milyonu aşkın öğrenci ordusu, dalgalı denizin üzerindeki bir mantar gibi sallana çalkalana okuyup adam olmaya çalışacak. Ama biz kendi dertlerimizden dolayı gelecek için çalışmıyoruz ki!.....
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.