Evet, hayat çok garip!.
Bu sözü çok duyduk, çok eleştirdik, çokça da üzerinde duyduk. Çünkü gerçekten hayat çok garip.
Bu garip hayatın içinde hastanelerde canınla uğraşan insanlar var. Belki son günü olan bu günü ağrılar sancılar içinde geçiriyor. Yarın bu dünyada, hayatta olmayacak.
Aynı hastanede bir bebek dünyaya geliyor. Çok garip değil mi?
Hiç bir şeyden bilgisi, düşüncesi yok, dünyadan bihaber. Belki dünyada en iyi yaşam geçiren bir birey olarak yaşayacak. Belki da pecmurde bir yaşamın yeni bir üyesi.
Çok garip şeylere gebe hayat...
Kimisi milyon dolarlık arabayı almak için sıra bekliyor, kimisi de arabaya binebilmek için bir bileti alamamanın sancısını çekiyor. İkisi de insan, ikisi de bu dünyada yaşıyor. Ama biri varlık içinde daha çoğunu, daha lüksünü arıyor, öbürünün en büyük lüksü 2+1 otobüsün tekli koltuğunda oturabilmek!...
Ne garip değil mi?
Öyle garip bir hayatta yaşıyoruz ki; kimisi alacağı yazlığın denize sıfır olmamasından şikayetçi...
Kimisi de hiç denize sıfır yaklaşamamanın yoksullu-ğuna mahkum olmuş. Bazıları yazlığını 10 milyona almanın sıkıntısını çekerken, benim garip insanım 10 liralık dondurmanın topunu yazlık çevresinde çocuğuna 100 liraya alınca içindeki sancıyı kat kat çekiyor.
Evet, sonuçta sancı çekmeyen insan yok. Ama kimisi paradan, kimisi yaradan. Kimisi varlıktan, kimisi yokluktan...
Ne garip bir hayatta yaşıyoruz bizler! Hem de ne garip!...
Parası olan zenginler akaryakıta 2 lira zam gelecek diye karalara bağlanıp feryat ederken, asıl bunun faturasını ödeyecek olan yoksullar asıl bunun faturasını ödeyecek olmanın farkında bile değil.
Gariplikler içinde de nice gariplikler var...
Yaşadığımız şu LGS sınavı sonucundaki soruların sınav anında dağılması skandalına ne cevaplar geliyor, ne tepkiler gösteriliyor. Sevgili bakanımız sorulan sorulara sıradışı bir cevap veriyor.
Hayat işte!...
Bir usulsüzlük yok diyor.
Soruların çalınması, dağılması yok diyor.
Geri zekalıya anlatı gibi anlatıyoruz, anlamıyorlar diyor.
Ama sonrasında sadece tek bir okulda 29 birinci çıkmasına “gayette olabilir” diyor. Burada anormal bir durum yok diyor. Ardından da 29 kişi hakkında soruşturma açtık, soruşturma süreci devam ediyor diyor.
Arkasından en üst makamdan açıklama geliyor. Hadi bakalım, bu işi açığa çıkarıp telafisini yapacaklar diyorsun. Üst makam gelen açıklıyor, “ÇOK BÜYÜK TERBİYE-SİZLİK” diyor. İşte şimdi tamam diyorsunuz.Şu garip hayat yine yanıltmıyor insanları; Meğerse bu iddiaların hepsi yalan; muhalefet bu işi gündeme getirmekle çok büyük terbiyesizlik yapıyor” diyormuş.
Bu haberle ilgili bir yerde gördüğüm yorum aşırı ilgimi çekti. Okuduğumda evet güzel fikir, çok doğru dedim. Yorum; “sınavda 1. olan 719 kişiyi tekrar sınava tabi tutsunlar” diyor. Aslında sorunu temelden çözer, şaibeleri yok eder, geride kalan dokuzyüzbin öğrenciyi de ikna eder, değil mi?
Hayat çok garip dostlar. Temelden zirveye her şeyiyle çok garip. Sen ne kadar uğraşırsan uğraş, sen ne kadar düzelteceğim diye çalışırsan çalış boşuna!...
Ve zeytinlikleri yok edecek olan maden kanunu da meclisten geçti. Daha sonra kafalarımızı taşlara vuracak pişmanlıklara yol açacak olan Maden ve Enerji Kanunu bazı milletvekillerinin, çevrecilerin, köylülerin, vatandaşların onca feryat ve mücadelesine rağmen meclisten geçti.
Bütün dünya, zeytinin, zeytin yağının nimetleri karşısında saygı duruşunda bulunurken bizler neden bunları rant uğruna heba edileceğini niye anlayamıyoruz. Neden bu kadar duyarsızız, neden böyle garip davranıyoruz ama ZATEN HAYAT ÇOK GARİP! cevabı alıyoruz...