Ortalıkta yine savaş çığırtkanlıkları insanları huzursuz etmeye, germeye devam ediyor. Bir süredir sakin olan İsrailFilistin gerginliği yapılan yanlışla (!) zirveye tırmandı. Hamas’ın son yaptıkları tüm dünyanın tepkisini çekerken Filistin’i yok etmeyi amaçlayan başta İsrail ve Amerika olma üzere o ülkelerin eline fırsat verdi, ekmeğine yağ sürdü. İlk başta belirtmek isterim ki, yukarıda da ünlem içine aldım Hamas’ın yaptığı hamle son derece yanlıştır. Yıllardır İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulüm, saldırı ve katliamı hiç gereği olmadığı halde Hamas yapmıştır. Hadi bu saldırıları geçtik, her kim olursa olsun sivillerin hedef alınması son derece yanlıştır. Bir çok insanın düşündüğü gibi benim görüşüm de Filistin tarafından sivillere saldırı yapılmamalıydı. Savaşa hiç bir zaman taraf olmadık, olmayız da. Ancak İsrailli de olsa sivillere karşı son derece dikkatli olunması gerekir. Hiç ayrım yapmadan, hassas davranmadan önüne geleni yok etmeye kalkmak, İsraille aynı zihniyeti taşımak demektir. Yıllardır İsrail’in Filistin halkına yaptığı zulüm ve katliamlara karşı çıkmıyor muyuz? Sivil halka yaptıklarını protesto etmiyor, lanetlemiyor muyuz? O sebeple savaşıyorsan askerlerle savaş, bir hesap göreceksen o ülkedeki sorumlarla hesaplaş. Bu şekilde yapılan bir girişim, yıllardır arkandaki destekçilerini de zor durumda bırakmıştır. Doğruya doğru demek boynumuzun borcudur. Gelelim olayların devamına... Gözlenen bu olumsuz gelişmeler maalesef Filistin tarafının aleyhine olmaktadır. Filistin-İsrail arasındaki olaylara taraf olmak, tamı tamına yukarıya tükürsen bıyık, aşağıya tükürsen sakal hesabıdır. İsrail’in ABD’nin emir eri durumunda olması durumu daha da çıkmaza sokmaktadır. Ayrıca müslüman toprakların arasında başka dinden olan bu ülkenin mantar gibi türeyip genişlemeye çalışması kafalarındaki gizli amaçlarını açığa çıkarmaktadır. Olayın birinci dikkat çeken yönü bizim medyanın garip davranışlarıdır. Ben şahsen 3-4 gündür özellikle haber yapan kanallarda “İsrail Savaşa Hazırlanıyor” diye milleti germesini yadırgadım. Sürekli olarak ekranın altındaki bu “son dakika” uyarılı altyazı zaten korku ve endişe içinde olan Filistin halkını aşırı şekilde germektedir. Savaşın ne kadar acımasız ve kötü olduğunu anlamak için hiç istemesek de yaşayarak öğrenebiliriz. Bizler doğrudan buralarda savaş olmasa da 1974'deki Kıbrıs Harekatında bir nebze olsun yaşadık. Geceleri karartma yapılması, bir saldırı ihtimali bulunması bile insanlara korku vermekteydi. Şimdi iş durum başka bir boyuta yöneldi. Evet, İsrail savaşa hazırlanıyor. Bunu zaten biliyoruz ancak önceki gün İsrail’in bir hastaneyi bombalaması durumun ne kadar vahim olduğunu net bir şekilde göstermektedir. Hastaneye yapılan bombalı saldırıda 500'den fazla kişinin yaşamını bitirmiştir. Bu bir katliamdır. Bu bir savaş suçudur. Bu; acımasızlık ve tarifi olmayacak gaddarlıktır. Şimdi Filistin’le ilgili hep konuşulan ama açıkça dillendirilmeyen bir hatayı ele alalım. İsrail hiç durmadan, yıllardır Filistin topraklarını parayla satın alıyordu. Elbette her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu işin de sonuna yaklaştılar. Eskilerden beri paranın tatlı gelmesiyle vatanlarının topraklarını satanlar bugün satacak yer kalmayınca o toprakları terk etmeye mahkûm kalmaktadırlar. Parayla sattığın toprağı sapan taşıyla geri almaya kalkmakta başka bir vahim durumdur. Ülkemizde son günlerde oldukça hızlanan yabancıya ev, tarla, arsa satma girişimlerinin sonucu da vahim olabilir. Uzun zamandan beri bu konuya dikkat çekilmesine rağmen yasal bir düzenleme, geleceği teminat alma adına bir gelişme olmadığı düşünülüyor. Gelin, yarın Filistin’in durumuna düşmemek için bugünden gerekli önlemleri alalım, toprağımıza, vatanımıza sahip çıkalım.