Bana 1 Mayıs denildiğinde ilk olarak aklıma 34 kişinin yaşamını kaybettiği 1977 yılının Taksim meydanı aklıma gelir. Yani 1 Mayıs 1977'de yeni yeni dünyayı tanımaya başlayan benim ve benim yaştaki gençlerin “1 Mayıs İşçi Bayramı”nı nasıl tanıdığını siz hayal edin!..
Zaten bana göre niyetleri de buydu zaten. Yani “Bahar Bayramı” derken, “İşçi ve Emekçi Bayramı” derken 77 yılını bilen ve yaşayanlar için 1 Mayıs “Kan ve Gözyaşı” olarak hafızalarımızda kaldı.
Oysa 1 Mayıs İşçi Bayramı ilk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversite-sinden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler. Ardından da 1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. 14 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü" olarak kutlanmasına karar verildi.
Türkiye’de ise ilk 1 Mayıs kutlamaları 1911 yıllarında başladı. Osmanlı Devleti döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer Selanik'ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri, 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutladılar.
1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi. 1935 yılında ise 1 Mayıs'a "Bahar Bayramı" adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi. 1976 yılında uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksim'de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından gerçekleştirildi. 1977 yılında İstanbul Taksim Meydanı'nda yüz binlerce kişiyle en geniş katılımlı 1 Mayıs toplantısı düzenlendi. Fakat kutlamalar sona ermek üzereyken, nedeni ve ayrıntısı tam olarak belirlenemeyen 34 kişinin vurularak öldürüldüğü kanlı 1 Mayıs yaşandı.
1 Mayıs’larda İstanbul, Taksim, Maltepe, Saraçhane gibi yerlerde mutlaka bir olayların olduğu ya da olacağı gerekçesiyle işçilerin yürüyüşlerine izin verilmemektedir.
Zaman zaman kutlamaların engellenmesi adına bazı provokatif olaylar yaratıldı. Bu sebeple de hala ülkemizde tam olarak ve özgürce 1 Mayıs için mitingler yapılamamakta, bir şekilde engellenmektedirler. Oysa 1 Mayıs İşçi Bayramı olmanın yanında “BARIŞ ve KARDEŞLİK BAYRAMI” olarak da anılmaktaydı.
Uşak’ta ise üç-beş yıldır 1 Mayıs günü bir yürüyüş yapılıyor. Şimdiye kadar da bir olayın meydana gelmemesi gerçekten bu günün İşçi Bayramı olarak kutlanması insanları sevindirmektedir.
İşin başka bir garip tarafı da çevremizdeki çoğu çalışan işçi, 1 Mayıslarda hala çalışıyor, hala çalışıyor. Amiri, memuru 1 Mayıslarda tatil yaparken işçilerin çoğunun mecburen çalışmayı bu yaman çelişkiyi maalesef pek açıklayamıyor.
Hadi bu çalışmayı bazı sektörlerde mecburen yaşıyoruz ama düşünce ve özlemimiz işçiler de, emekliler de çalışanlar da “çalışmalarının karşılığını alabilsin”dir beklentimiz.
1 Mayıs İşçi Bayramı, bütün bürokratlarımıza, memurlarımıza, emeklilerimize ve patronlarımıza kutlu olsun...