İlk ve orta dereceli okulların ardından bir çok üniversitede de dersbaşı yapıldı. Öğrenciler birbuçuk yılı aşan sürenin ardından sınıfları şenlendirdi.
Pandemi dönemi kesinlikle çocuklarımız için geçen ölü, boş, verimsiz bir yıldır. İşin aslı da yok uzaktan eğitimdi, yok teknolojik yenilikti, yok bireysel, geleceğin sisteminin bir masal, asılsız bir iddia olduğu ortaya çıktı.
Bizim ülkemiz henüz bu sistemi kaldıracak seviyeye ulaşmamış.
Bizde ne bu sistemin uygulaması sağlıklı oldu, ne de eğitimde doğru dürüst bir şey öğrenen çıktı. Zira bu sistemde öğrenci kendi halinde, yalnızlaşmış ve sözüm ona özgür birey hallerine girdi. Gerektiğinde kamerayı kapattı, gerektiğinde sesi veya interneti kesti. Sonrasında da karşısında kendi kendine ders anlatmaya çalışan, kendi kendine konuşan bir öğretmene baktı durdu.
Kaç defasında şahit olduk. Öğretmen ders anlatıyor, öğrenci başka şeyler söylüyor, öğretmen soru soruyor, çocuğun annesi arkadan barım barım bağırıyor. Yani “İLETİŞİM” dediğimiz olay henüz bizlere kendini anlatamamış.
Anne-babalar, veliler çocuklarını çaktırmadan izlemeyi, takip etmeyi beceremedi. Daha doğrusu kafası sarmadı, pek uğraşmadı. Öğretmenler desen “bu iş uzaktan bu kadar oluyor, ben dersi anlatır geçerim, daha ilerisi beni ilgilendirmez” dedi.
Gerçekten de çok az bir öğretmen kesiminin harici veliler ilgilense de eğitimin ucunu salıverdi. Kim denetledi, kim kontrol etti... Bu şartlarda eğitim ancak bu kadar olur!...
Burada kimseyi suçlamaya, yargılamaya niyetli değiliz. Sonuçta kaybolan zaman çocuklarımızın geleceğinden feda edilen zamandır. Buna da yazıktır, günahtır.
Evet; şimdi okullar açıldı, eğitim başladı. Ama konuşulan o ki; ilk olarak hafta sonu yasakları gelecek. Sonuç alınamazsa ardından yine kapanma, yine yasaklar, yine çöpe atılacak yeni aylar.
Okullar açıldı ancak vakalar da artmaya başladı. Çoğu vatandaş yıllar geçmesine rağmen halâ aşı olmamakta, mesafeye, maskeye, hijyene dikkat etmemekte ısrarlı. Bu şekilde nereye varacağız.
Sahi aşı olmamakta niye ısrarcısınız? İğneden mi korkuyorsunuz, yoksa ölmekten mi korkmuyorsunuz? Evet, aşı olan insanlardan ölenler oldu. Ama aşı olmayan insanların ölüm oranı yüzde 95'lerde. Rakamlar bu kadar açık ve seçikken aşı olmayarak neyi kanıtlamaya çalışıyorsunuz?
Defalarca yazdık ama tekrar etmekten bıkmayacağız. Gelin aşınızı olun, önlemlerinizi artırarak sürdürün. Çünkü vakalar artıyor, ölümler çoğalıyor. Bu dönemde tekrar kapanarak hızla süren dünya akışından geri kalmayalım. Herşeyden ötesi çocuklarımızın geleceğine yazık etmeyelim. İş işten geçince bir şeye faydası olmuyor