Murat Dağına rahat yok!
Sansarlar yine harekete geçti!
Siz ne kadar engelleseniz de biz yine yapacağız diyorlar.
Evet, Murat Dağına rahat yok. Murat Dağının eteklerinde yaşayan, ekmeğini yiyen, havasını, suyunu soluyan onca insanın umrunda olmasa da bu memleketin taşına, toprağına göz dikmiş sansarlar Murat Dağındaki çalışmalarına yeniden başladılar.
Murat Dağı’nda altın ve gümüş madeni çıkartmak isteyen şirket yeni bir ÇED raporu taslağı hazırlayıp Kütahya Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne sunmuşlar. Geçmiş yıllarda Murat Dağı’nda altın madeni açmak isteyip de hep birlikte dava açıp ve kazanıp kovaladığımız şirket, madeni yeniden açmaya çalışıyor!
Bu sebeple; Uşak, Banaz ve diğer çevrelerden doğa sever duyarlı vatandaşlar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe veriyorlar. Tek amaçları, tek dertleri talan edilmek istenen Murat Dağı, yok edilmek istenen doğa, hiç düşünülmeden feda edilen tertemiz hava, çam kokulu, yüksek oksijenli eşsiz su kaynakları...
Altın sansarları bıkmıyor, yılmıyor, usanmıyor. Çünkü rant güzel, para tatlı, altın toprağın altında eli mahkûm. Altın çıkaracaklar, toprak mı zehirlenecek, su mu bitecek, hava siyanürle mi kaplanacak.
Önemli değil ki!
Altın orada, hazır!..
Hep söyledik, hep yazdık ama bir türlü anlamıyorlar, dinlemiyorlar. Kanada gibi altın madeni işletme şirketlerinin anavatanı, dünya lideri bir bölgede altın çıkarmak için bir gram bile siyanür kullanamazken, aynı ülkenin gözü dönmüş şirketleri ya da ülkemizdeki mümessilleri Türkiye’de siyanürle altın çıkarmak için bıkmadan, yılmadan tekrar tekrar saldırıya geçiyorlar.
Çünkü arkalarında birileri var.
Çünkü yasaları bile kendi lehlerine çevirebilecek dayıları var.
Bakınız bu yeni Murat Dağı gündeminde aynen bunlar yaşanıyor. Çevreciler geçen yıl Eylül-Ekim ayı gibi Ankara'ya giderek ÇEVRE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NA, MURAT DAĞINDAKİ MADEN ARANMASINA "İTİRAZ" dilekçeleri vermişti... Ama Anadolu Eksport Madencilik Şirketi, bu dilekçelerle iptal edilen yetkileri görmezden gelerek yeniden ÇED için başvuruda bulunmuş..
Bu nasıl bir hırs, nasıl bir inat!...
Yaza yaza, söyleye söyleye dilimizde tüy bitti. Çekin artık şu siyanür kokan kirli ellerinizi güzelim doğadan, hayat kaynağı dağlardan. Sizler de bu memlekette yaşayan insanlarsınız. Memleketin her köşesinde olduğu gibi şu EŞME’deki Kışladağın manzarasına bir baksanıza. Ortalığı ne hale çevirmiş. Dağları, ovaları, suları adın adım yok etmiş.
Gönlünüz nasıl razı oluyor bu manzaralara!...
Elbette tek sözümüz size değil!...
Bu yörede yaşayan, dağ köylerinde ikamet eden hatta Murat Dağının koynunda o güzelim yerlerde yaşamını sürdüren vatandaşlarımız... Hiç mi rahatsız etmiyor şu aşağıdaki manzara...
Bak, bu köşede hiç fotoğraf yayınlamamışken, senin anlaman için ilk defa görsel koyuyoruz.
Neden burnunuzun dibine kadar gelen tehlikeyi görmüyorsunuz, görmezden geliyorsunuz, görmek istemiyor sunuz?
Eşmeliler de bu manzarayı daha önce görmedikleri, umursamadıkları ve “bana ne” dedikleri için bugün köylerini, tarlalarını terk etmek zorunda kalıyorlar.
Murat Dağında yeni gündem, YENİ MADEN ARAMA İZİNLERİ... Bu girişim de son olmayacak. Çünkü para tatlı, hayat ucuz...
Uyumaya devam edersen çevren zehirlenecek, bedenin üç kuruş için çeşitli hastalıklara bürünecek.
Ya bugün, ya HİÇ BİR ZAMAN...
Tercih senin!...