Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

KARA CUMA

Geçen hafta perşembe ve cuma günleri son yılların en kötü günleri olarak tarihe geçti. Ekonominin alt üst olduğu bu günlerde ise resmen iki ülke arasında bir ekonomi savaşı yaşandı. İlk olarak finansal rakamlara bakacak olursak durumun özeti şöyle: 7 Ağustos 2018 Salı günü, Dolar : 5.20, Euro : 6.25, Çeyrek Altın : 332 TL. 8 Ağustos 2018 Çarşamba günü, Dolar : 5.30, Euro : 6.20, Çeyrek Altın : 335 TL. 9 Ağustos 2018 Perşembe günü. Dolar : 5.48, Euro : 6.35, Çeyrek Altın : 343 TL. 10 Ağustos 2018 Cuma günü, Dolar : 6.22, Euro : 7.10, Çeyrek Altın : 386 TL. Hafta sonu cumartesi günü Dolar : 6.40, Euro : 7.31, Çeyrek Altın : 372 TL. oldu. Ancak cuma günkü harekette Dolar 6,50, Euro 7.20, Çeyrek Altın ise 415 rakamlarına ulaştı. Pazar gecesi ise yeni bir kabus yaşadık. Dolar 7.11'i, Euro 8.12'yi 4.53'ü gördü. Hızına yetişmeye, rakamları değerlendirmeye yetişemiyoruz.  İnsanların çoğu, “dünya yansa yorganım yok içinde, umurumda değil” edasıyla tavır sergilediler. Ancak Türkiye’nin değişmez bir gerçeği bizim ülkemizde döviz ve petrol fiyatları arttıktan sonra her şeyin fiyatı yükselir. A’dan Z’ye herşeye zam gelir, dolayısı ile piyasalarda ister istemez bir yükselme olur. Onun için bu ülkenin lehine veya aleyhine olan her şeyden herkes, her birey mutlaka ve mutlaka sorumludur. Dövizin, altının ve petrolün yükselmesi ilk olarak alt tabakaya, orta direğe yani fakirlere zarar verir. Hele hele küçük esnaf cuma günü elini başının arasına koyarak kara kara düşüncelere dalmıştır. Yine cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan Bayburt’ta bazı açılışlara katılmış, ekonomi savaşından bahsetmiştir. Ülkenin Ekonomi Bakanı Damat Berat Albayrak ise anlaşılması ve açıklanması çok zor olan yeni bir sistemden bahsetmiş, ortalıktaki ekonomi yangınından hiç bahsetmemiştir. ABD’nin Başkanı Trump ise Türkiye’ye rest çektikçe, tehdit ettikçe, aleyhimize alacakları kararlardan bahsettikçe dolar çıldırmış, adeta zincirlerini koparmıştır. Dediğimiz gibi bu ülkemizin aleyhine bir durum ise önceliği fakir insanların olmak üzere hepimizi doğrudan ilgilendiren bir durumdur. Zira küçük esnafın mal aldığı toptancıların çoğu satışları durdurmuş, telefonlarını kapatmıştır. Hükümette güçlü bir döviz rezervi demek, güçlü ekonomi ve güçlü bir gelecek demektir. Buralara nerelerden geldik diye düşünürsek, tarım ürünlerinden tekstile, elektronikten yeni teknolojiye dışarıya bağlı kalırsak olacağı budur. Mesela bu gazeteden basımında ne yazık ki kullanılan malzemelerin 90'ı ithal ürünlere dayanmaktadır. O halde yapılacak en mantıklı ve doğru şey, pancarımıza, buğdayımıza, mısırımıza, mercimek, pirinç, fasulye ve tüm ürünlerimize sahip çıkmalı, geliştirmeli ve öncelikle gıda, tarım ve hayvancılıkta dışarıya bağımlılıktan kurtulmalıyız. Bugün eti, mercimeği, hatta patatesi ve bir çok ürünü dışarıdan alırsak olacağı budur. Yine başta bilgisayar, cep telefonu hatta askeri malzeme ve silahları kendimiz yapmaya, yapamıyorsak elimizden geldiğince ekonomik kullanmak zorundayız. Bu arada saraylar, lüks yaşam, lüks makam araçları, 600 vekil, vekillere lüks yaşam, emeklilik ve ömür boyu yüksek emekli maaşları ve daha birçokları yanlıştır, israftır, kötü ve karanlık gelişin sebepleridir. Bunlara lütfen önlem alın, lütfen doğruyu görün... ÜRETMEDEN TÜKETİRSEN, TÜKENİRSİN... Biz de doğruyu söyleyelim de yine kovacaksanız bu köyden kovun bizi...
Ekleme Tarihi: 14 Ağustos 2018 - Salı

KARA CUMA

Geçen hafta perşembe ve cuma günleri son yılların en kötü günleri olarak tarihe geçti. Ekonominin alt üst olduğu bu günlerde ise resmen iki ülke arasında bir ekonomi savaşı yaşandı.
İlk olarak finansal rakamlara bakacak olursak durumun özeti şöyle:
7 Ağustos 2018 Salı günü, Dolar : 5.20, Euro : 6.25, Çeyrek Altın : 332 TL.
8 Ağustos 2018 Çarşamba günü, Dolar : 5.30, Euro : 6.20, Çeyrek Altın : 335 TL.
9 Ağustos 2018 Perşembe günü. Dolar : 5.48, Euro : 6.35, Çeyrek Altın : 343 TL.
10 Ağustos 2018 Cuma günü, Dolar : 6.22, Euro : 7.10, Çeyrek Altın : 386 TL.
Hafta sonu cumartesi günü Dolar : 6.40, Euro : 7.31, Çeyrek Altın : 372 TL. oldu. Ancak cuma günkü harekette Dolar 6,50, Euro 7.20, Çeyrek Altın ise 415 rakamlarına ulaştı.
Pazar gecesi ise yeni bir kabus yaşadık. Dolar 7.11'i, Euro 8.12'yi 4.53'ü gördü. Hızına yetişmeye, rakamları değerlendirmeye yetişemiyoruz. 
İnsanların çoğu, “dünya yansa yorganım yok içinde, umurumda değil” edasıyla tavır sergilediler.
Ancak Türkiye’nin değişmez bir gerçeği bizim ülkemizde döviz ve petrol fiyatları arttıktan sonra her şeyin fiyatı yükselir. A’dan Z’ye herşeye zam gelir, dolayısı ile piyasalarda ister istemez bir yükselme olur.
Onun için bu ülkenin lehine veya aleyhine olan her şeyden herkes, her birey mutlaka ve mutlaka sorumludur. Dövizin, altının ve petrolün yükselmesi ilk olarak alt tabakaya, orta direğe yani fakirlere zarar verir. Hele hele küçük esnaf cuma günü elini başının arasına koyarak kara kara düşüncelere dalmıştır.
Yine cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan Bayburt’ta bazı açılışlara katılmış, ekonomi savaşından bahsetmiştir. Ülkenin Ekonomi Bakanı Damat Berat Albayrak ise anlaşılması ve açıklanması çok zor olan yeni bir sistemden bahsetmiş, ortalıktaki ekonomi yangınından hiç bahsetmemiştir.
ABD’nin Başkanı Trump ise Türkiye’ye rest çektikçe, tehdit ettikçe, aleyhimize alacakları kararlardan bahsettikçe dolar çıldırmış, adeta zincirlerini koparmıştır.
Dediğimiz gibi bu ülkemizin aleyhine bir durum ise önceliği fakir insanların olmak üzere hepimizi doğrudan ilgilendiren bir durumdur. Zira küçük esnafın mal aldığı toptancıların çoğu satışları durdurmuş, telefonlarını kapatmıştır. Hükümette güçlü bir döviz rezervi demek, güçlü ekonomi ve güçlü bir gelecek demektir.
Buralara nerelerden geldik diye düşünürsek, tarım ürünlerinden tekstile, elektronikten yeni teknolojiye dışarıya bağlı kalırsak olacağı budur. Mesela bu gazeteden basımında ne yazık ki kullanılan malzemelerin 90'ı ithal ürünlere dayanmaktadır.
O halde yapılacak en mantıklı ve doğru şey, pancarımıza, buğdayımıza, mısırımıza, mercimek, pirinç, fasulye ve tüm ürünlerimize sahip çıkmalı, geliştirmeli ve öncelikle gıda, tarım ve hayvancılıkta dışarıya bağımlılıktan kurtulmalıyız. Bugün eti, mercimeği, hatta patatesi ve bir çok ürünü dışarıdan alırsak olacağı budur.
Yine başta bilgisayar, cep telefonu hatta askeri malzeme ve silahları kendimiz yapmaya, yapamıyorsak elimizden geldiğince ekonomik kullanmak zorundayız. Bu arada saraylar, lüks yaşam, lüks makam araçları, 600 vekil, vekillere lüks yaşam, emeklilik ve ömür boyu yüksek emekli maaşları ve daha birçokları yanlıştır, israftır, kötü ve karanlık gelişin sebepleridir. Bunlara lütfen önlem alın, lütfen doğruyu görün...
ÜRETMEDEN TÜKETİRSEN, TÜKENİRSİN...
Biz de doğruyu söyleyelim de yine kovacaksanız bu köyden kovun bizi...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.