Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

KIŞA HAZIR MIYIZ

Her insanın kendine göre beğendiği, sevdiği bir mevsim vardır. Aslında her mevsimin kendine özgü bir güzelliği de vardır. Sizin de mutlaka mevsimin birini daha çok sevdiğiniz tarafları olacaktır. Mesela ben özellikle mevsimlerden ziyade aradaki geçiş dönemlerini daha çok severim. Örneğin bugünlerdeki havalar en fazla favorim olan dönemlerdendir. Hava ne çok sıcak, ne çok soğuk, ara sıra yağmurlu, çoğunlukla güneşli günler en güzel mevsimlerdir. Kış geçen haftalarda şöyle bir göz kırptı. Yani yavaştan geleceğini gösterdi. Peki siz kışa hazır mısınız? Çoğu insanın hazır olacağını pek sanmıyorum. Olayın ağırlıkta iki yönü var. Birincisi maddiyat, yani para. Diğeri istenilen şeylerin çarşıda, pazarda bulunmaması. Bu iki unsur da şu an için olumsuz görünüyor. Yani, masraflı bir bayramdan çıktık. Ardından bayram tatili uzun diye mutlaka bir yerlere gittik, geldik. Sonrasında okullar açıldı. Hem de dövizin, krizin gölgesine denk geldi. Her şey tam oldu... Bitti mi? Bitmedi tabii ki. Kış hazırlıklarına para lazım. Tarhana yapılacak, bulgur yardırılacak. Kışlık sebzeler kurutulacak. Domates, biber, patlıcan, fasulye, bamya... Ancak pazarın fiyatlarına da yetişmek imkansız. Domates 5, fasulye 10, bamya 15... Kurutabilirsen kurut. Üstelik işin başka bir boyutu, çoğu sera, hormonlu, ilaçlı. Domatesten salça olmuyor, biber kururken çürüyor. Bir de en ağır ve en önemlisi yakacak derdi var... Yani, kışa hazırlığın ikinci ve maddi olan sıkıntısı... İlçemize getirilen doğalgaza sevinen ve evine alan vatandaşın üç defa gelen zamlarla hevesi kursağında kaldı. Almayanlar ise kömüre gelen aşırı zamlarla şok oldu. Tükettiğimiz her bir şey dışa bağımlı olarak üretiliyor. Gerçekten de dövizle hiç ilgisiz, katkısız olan, bağlantısı olmayan bir şey yok. Ancak herkesin şikayet ettiği fırsatçılar var. Ülkede tamamı dövizle alınan bir ürün neredeyse iki katına çıkarken, ya da afaki yükselirken, Banaz’da üretilen bir domates niye iki katı olur. Anlayabilmek, çözmek imkansız bir şey. Tabii ki bu işlerde yine en büyük ve etkili zararı alt tabaka çekecek. Paran varsa, adamın varsa iyisin, rahatsın, yoksa resmen ayvayı yedin. Yani aşağıya tükürsen de, yukarıya tükürsen de mutlaka ve mutlaka zarar göreceksin...
Ekleme Tarihi: 25 Eylül 2018 - Salı

KIŞA HAZIR MIYIZ

Her insanın kendine göre beğendiği, sevdiği bir mevsim vardır. Aslında her mevsimin kendine özgü bir güzelliği de vardır.
Sizin de mutlaka mevsimin birini daha çok sevdiğiniz tarafları olacaktır. Mesela ben özellikle mevsimlerden ziyade aradaki geçiş dönemlerini daha çok severim. Örneğin bugünlerdeki havalar en fazla favorim olan dönemlerdendir. Hava ne çok sıcak, ne çok soğuk, ara sıra yağmurlu, çoğunlukla güneşli günler en güzel mevsimlerdir.
Kış geçen haftalarda şöyle bir göz kırptı. Yani yavaştan geleceğini gösterdi. Peki siz kışa hazır mısınız?
Çoğu insanın hazır olacağını pek sanmıyorum. Olayın ağırlıkta iki yönü var. Birincisi maddiyat, yani para. Diğeri istenilen şeylerin çarşıda, pazarda bulunmaması. Bu iki unsur da şu an için olumsuz görünüyor.
Yani, masraflı bir bayramdan çıktık. Ardından bayram tatili uzun diye mutlaka bir yerlere gittik, geldik. Sonrasında okullar açıldı. Hem de dövizin, krizin gölgesine denk geldi. Her şey tam oldu...
Bitti mi? Bitmedi tabii ki. Kış hazırlıklarına para lazım. Tarhana yapılacak, bulgur yardırılacak.
Kışlık sebzeler kurutulacak. Domates, biber, patlıcan, fasulye, bamya... Ancak pazarın fiyatlarına da yetişmek imkansız. Domates 5, fasulye 10, bamya 15... Kurutabilirsen kurut. Üstelik işin başka bir boyutu, çoğu sera, hormonlu, ilaçlı. Domatesten salça olmuyor, biber kururken çürüyor.
Bir de en ağır ve en önemlisi yakacak derdi var... Yani, kışa hazırlığın ikinci ve maddi olan sıkıntısı...
İlçemize getirilen doğalgaza sevinen ve evine alan vatandaşın üç defa gelen zamlarla hevesi kursağında kaldı. Almayanlar ise kömüre gelen aşırı zamlarla şok oldu.
Tükettiğimiz her bir şey dışa bağımlı olarak üretiliyor. Gerçekten de dövizle hiç ilgisiz, katkısız olan, bağlantısı olmayan bir şey yok. Ancak herkesin şikayet ettiği fırsatçılar var. Ülkede tamamı dövizle alınan bir ürün neredeyse iki katına çıkarken, ya da afaki yükselirken, Banaz’da üretilen bir domates niye iki katı olur. Anlayabilmek, çözmek imkansız bir şey.
Tabii ki bu işlerde yine en büyük ve etkili zararı alt tabaka çekecek. Paran varsa, adamın varsa iyisin, rahatsın, yoksa resmen ayvayı yedin. Yani aşağıya tükürsen de, yukarıya tükürsen de mutlaka ve mutlaka zarar göreceksin...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.