Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

KURALLAR

Ortalıkta ne kadar kural tanımaz, saygısız, mafya özentisi insan var biliyor musunuz. Bunlar toplumun düzenini bozduğu gibi ortamı da o denli yaşanmaz hale getiriyorlar. Oysa insanlara saygılı, kurallara uyumlu, çevreye duyarlı bir dünya hayal etmiyor muyuz? Bunlar ve beceriksiz idareciler yüzünden ne yazık ki adalete güven kalmadı, yarından ümitler bitmek üzere, yaşamımız ekonominin, zamların yüküyle cebelleşiyor. İnsanların büyük bir bölümünün isteği sadece huzur, güven, refah!... Çevremizde bir yığın beleşçi insan türedi. Tehditle, baskıyla, şantajla geçinmeyi adet edinmiş bu kesim, çalışmadan para kazanmanın yollarını bulmuş. Zaten siyasi irade ve adalet mekanizması da bunların oluşmasına engel olmamış/olamamış. Bir kere toplumda çok az bir kesim huzurlu ve güzel bir yaşam için çaba gösteriyor. Arkasında bir güç hisseden kabadayı kesim ise dayısıyla, ayısıyla ortalıkta terör estiriyor. Düşünebiliyor musunuz, bu ülkede trafikte yol vermedi diye, korna bastı diye, selektör yaptı diye, yan baktı diye cinayetler işleniyor. İnsanların zerre kadar birbirine saygısı, sevgisi, hoşgörüsü kalmamış. İşin özü trafikte kurallara uyan, düzgün araç kullanan, karşısındakini anlayan sürücü, sınavla alınacak kadar azalmış. Oysa trafik kuralları, sinyalizasyon sistemi, araçlardaki donanım ve gereçler sürücülerin kendisini karşıya anlatabilmek, ne yapacağını ifade edebilmek için konulmamış mı? Hepimiz görüyoruz, hatta yaşıyoruz. Araç kullanan ve kurallara uymayan densizler sollarken, dönerken, ilerlerken hiçbir kurala uymuyor. Yüzlerce kez başınıza gelmiştir; tek aracın seyredebildiği dar bir yolda sola döneceksiniz, sinyal verip kavşağa yakın yerde durup bekliyorsunuz, karşınızdan gelen sizi görüyor, sinyal verdiğinizi trene bakar gibi bakıyor ve önünüzden size göre sağ tarafa dönüp gidiyor. Oysa o da döneceği yöne sinyal verse siz ve arkanızdaki onca araç beklemeyecek. Başka bir ortamda vatandaş gece aracındaki gözleri delen zenon farları, sis farlarını, ne var neyi yoksa projektör gibi uzun uzadıya yakmış kasılarak yol alıyor. Karşısındakinin gözlerini alır mı, bir kazaya sebep olur muyum diye hiç düşünmüyor, havası göklerde yükseliyor sanki. Saygı, anlayışı, ahlâk, kul hakkı, din, iman yok!... Araki bulasın. Araçlardaki teçhizatları ne için yapılmış, anlamak mümkün değil. O zaman kaldırsınlar sinyal sistemini, kornayı, fardaki uzun kısa sistemini... Masraf bari olmasın... Trafikteki, resmi dairelerdeki, marketteki, sokaktaki saygı ve hoşgörü toplumların eğitim, ahlâk ve kişiliklerini net olarak sergilediği yerlerdir. Gitgide kötüleşen yaşam koşulları yaşantımızı zindan etmeye kararlı. Bizler yozlaşan toplumda birşeyler yapmazsak dünya gerçekten yaşanmaz hale gelecek. Hani deniz kenarındaki sudan uzak kalan deniz yıldızlarını kumlardan alarak denize bırakıp kurtaran ve milyonlarca deniz yıldızını kurtaramayacağını söyleyen insanlara karşı eline aldığı bir deniz yıldızını suya bırakarak, "bak, bunu kurtardım işte" dediği gibi çevremizdeki olumsuz durumları iyileştirmek için çaba harcamalıyız. Yoksa iğrenç bir dünyanın inşaasına malzeme taşımış olacağız. 
Ekleme Tarihi: 30 Kasım 2021 - Salı

KURALLAR

Ortalıkta ne kadar kural tanımaz, saygısız, mafya özentisi insan var biliyor musunuz. Bunlar toplumun düzenini bozduğu gibi ortamı da o denli yaşanmaz hale getiriyorlar. Oysa insanlara saygılı, kurallara uyumlu, çevreye duyarlı bir dünya hayal etmiyor muyuz?
Bunlar ve beceriksiz idareciler yüzünden ne yazık ki adalete güven kalmadı, yarından ümitler bitmek üzere, yaşamımız ekonominin, zamların yüküyle cebelleşiyor. İnsanların büyük bir bölümünün isteği sadece huzur, güven, refah!...
Çevremizde bir yığın beleşçi insan türedi. Tehditle, baskıyla, şantajla geçinmeyi adet edinmiş bu kesim, çalışmadan para kazanmanın yollarını bulmuş. Zaten siyasi irade ve adalet mekanizması da bunların oluşmasına engel olmamış/olamamış.
Bir kere toplumda çok az bir kesim huzurlu ve güzel bir yaşam için çaba gösteriyor. Arkasında bir güç hisseden kabadayı kesim ise dayısıyla, ayısıyla ortalıkta terör estiriyor.
Düşünebiliyor musunuz, bu ülkede trafikte yol vermedi diye, korna bastı diye, selektör yaptı diye, yan baktı diye cinayetler işleniyor.
İnsanların zerre kadar birbirine saygısı, sevgisi, hoşgörüsü kalmamış.
İşin özü trafikte kurallara uyan, düzgün araç kullanan, karşısındakini anlayan sürücü, sınavla alınacak kadar azalmış. Oysa trafik kuralları, sinyalizasyon sistemi, araçlardaki donanım ve gereçler sürücülerin kendisini karşıya anlatabilmek, ne yapacağını ifade edebilmek için konulmamış mı?
Hepimiz görüyoruz, hatta yaşıyoruz. Araç kullanan ve kurallara uymayan densizler sollarken, dönerken, ilerlerken hiçbir kurala uymuyor.
Yüzlerce kez başınıza gelmiştir; tek aracın seyredebildiği dar bir yolda sola döneceksiniz, sinyal verip kavşağa yakın yerde durup bekliyorsunuz, karşınızdan gelen sizi görüyor, sinyal verdiğinizi trene bakar gibi bakıyor ve önünüzden size göre sağ tarafa dönüp gidiyor. Oysa o da döneceği yöne sinyal verse siz ve arkanızdaki onca araç beklemeyecek.
Başka bir ortamda vatandaş gece aracındaki gözleri delen zenon farları, sis farlarını, ne var neyi yoksa projektör gibi uzun uzadıya yakmış kasılarak yol alıyor. Karşısındakinin gözlerini alır mı, bir kazaya sebep olur muyum diye hiç düşünmüyor, havası göklerde yükseliyor sanki. Saygı, anlayışı, ahlâk, kul hakkı, din, iman yok!... Araki bulasın. Araçlardaki teçhizatları ne için yapılmış, anlamak mümkün değil. O zaman kaldırsınlar sinyal sistemini, kornayı, fardaki uzun kısa sistemini... Masraf bari olmasın...
Trafikteki, resmi dairelerdeki, marketteki, sokaktaki saygı ve hoşgörü toplumların eğitim, ahlâk ve kişiliklerini net olarak sergilediği yerlerdir. Gitgide kötüleşen yaşam koşulları yaşantımızı zindan etmeye kararlı. Bizler yozlaşan toplumda birşeyler yapmazsak dünya gerçekten yaşanmaz hale gelecek.
Hani deniz kenarındaki sudan uzak kalan deniz yıldızlarını kumlardan alarak denize bırakıp kurtaran ve milyonlarca deniz yıldızını kurtaramayacağını söyleyen insanlara karşı eline aldığı bir deniz yıldızını suya bırakarak, "bak, bunu kurtardım işte" dediği gibi çevremizdeki olumsuz durumları iyileştirmek için çaba harcamalıyız. Yoksa iğrenç bir dünyanın inşaasına malzeme taşımış olacağız. 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.