Ben Lidyalılara kızgınım diyor kızımız. Parayı icat ederek insanları birbirine düşman ettiler. Para kazanmak için her yola başvuranlar bile var, diyor.
Kimmiş bu kız?
Elbette sizler de biliyorsunuz, çünkü ortalık kavruluyor, Dilan Polat, Candan Kardeşler, Bahar ve Nihal Candan. Şu sokaklarda dolarlar saçan, paralarla saçlarına bigudiler yapan, videolarda fakirleri aşağılayan sosyal medya fenomenleri. Devamında güzellik merkezleri, lüks yaşam, zenginlik, gösteriş, şımarıklık ve arkasından çıkan mafya, kara para, tehdit, şantaj ve herşey...
Evet, Uşak’ta da görmüştük afişlerini. Şehir içindeki billboardlarda boy boy resimlerini gördüğümüz, “Dilan Polat Güzellik Merkezi” bunlarmış meğer. Ben de koca Uşak’ı kurumsal olarak bu kadar yaygın donatan afişlerin sebebini merak etmiştim.
Yaklaşık iki haftadır Dilan Polat ve Engin Polat'ın nasıl zengin oldukları, dolarların, avroların içinde yüzmelerinin hikayelerini dinliyoruz. Onların hikayelerinin tamamlanmasına yakın Candan Kardeşleri gördük sahnede. İnanın insanlar şaşkınlık içindeler. Özellikle de bazı lüzumsuz sosyal medya platformlarında şaklabanlık yaparak üç beş kuruş para kazanmaya çalışanlar şaşkınlıktan ağlayacaklar. Meğerse para kazanmak ne kadar kolaymış!...
Neyse...
Halâ tam olarak ne yaptıklarını anlayamadığımız bu insanların nasıl zengin olduklarını, ne ara bu günlere geldiklerini, garibim emeklilerin avunmaları için sadaka gibi verilen beş bin liranın peşinde koşarken arada nasıl malı götürdüklerini daha da izleyeceğiz gibi görünüyor.
İşte Dilan Polat ve Engin Polat'tan sonra sahneyi alan Candan Kardeşler'den olan Nihal Candan Lidyalılara ateş püskürüyor, paranın şımarttığı insanlar. Uzun yıllar Lidyalılar sayesinde nüfusun milyonda birinin bile rüyasında göremediği lüks ve şöhretli yaşam bitince kızıvermiş kızımız.
Bak sen şuna...
Gerçekten de paranın, şöhretin, siyasi gücün şımarttığı insanlar iflah olmuyor. Bahar Candan’ın sosyal medya hesabında yaptığı "Bir sabah hesabıma 12 milyon para aktarıldı" başlıklı paylaşımının sorulması üzerine Candan, "O paylaşımda 2 yazacağıma yanlışlıkla 12 yazdım ve amacım espriydi" demiş. Bana göre de güvenlik güçleri son günlerdeki bu yöndeki çalışmaları espri olsun diye yapıyor.
Memleket ne hale geldi. Her şeyden önce ülkemiz bir “bedavadan zengin olma merkezi” oldu. Sen karnını doyurmak için yırtın dur, geceni gündüzüne kat ama birileri oturduğu yerden masa başında milyarları götürsün. Burada özenip aynı yolu izleyip zengin olma hayalleri kuranlarca “bu iş nasıl oluyor” sorusu yerine bütün toplumca “NEDEN OLUYOR” sorusu sorulmalıdır. Zaten bunu yapamazsak bu devran böyle sürer gider.
Ayrıntıya baktığımızda asıl mesele şu ki; böyle yaşamları gören diğer insanlar da zenginlik hastalığına yakalanarak böyle işlere balıklama atlamaktadırlar. Oysa atalarımız çok eski zamanlarda söylememişler mı ki; "çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz" diye!..
AHH EMEKLİLER AH!...
Emeklilere tek seferlik verilecek olan 5 bin lira ikramiye dağıtılmaya başladı. Bankaların, ATM’lerin önü dolup dolup boşalıyor. Ama yarısından çoğu kendisine verilmediğini öğrenince dişlerini gıcırdatarak geri dönüp gidiyor.
Ülkemizde yaklaşık 13 milyon emekli olduğu belirtiliyor. Bunların yüzde 20'si maaşı yetmediği için hala çalışıyor. Sil yüzde 20'yi... En az yüzde 40'ı yani büyük çoğunluğu babadan kalma tarlayı ekip biçmek için Ziraat Odası’na kayıtlı. Sil onu da... EYT’lileri de bu işin dışında tutmuşlardı, onlar da gitti. Kaldı yüzde 20'lik emekliye 5 bin lira ikramiye... Bozdur bozdur harcan!..
Defalarca söyledim. Garibim emekli yılbaşında verilecek zammı alsaydı cebinde en az rakamla 25 bin lira maaştan fazla alacağı parası olacaktı. Yani 7 bin 500 lira maaşı 10 bin lira olsaydı ortalama olarak 27 bin 500 lira yılbaşından bu yana fazla para almış olacaktı. Bir tane bile emekli bunu görmeyip, ne verilirse boynunu büküp kenara çekildiği için yerlerde sürünüyor. Ama o alacağı parayı konuşup tartışacağına, “sana verildi bana verilmedi” yi tartışıyor.
Cahillik mi, çaresizlik mi, korku mu bu!...
Adını siz koyun artık...