Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

NE OLDU BU İKLİMLERE

Evet, merak edilen can alıcı soru bu; "NE OLDU BU İKLİMLERE!"... Bugün 2025 yılının Aralık ayının 23. gününü yaşıyoruz. Mevsimler tepetaklak! Ara sıra serpiştiren bir yağmurdan başka ne kış soğuğunu yaşıyoruz ne de kar yağışı falan gördük. Bu normal bir şey değil, tam tersine olağandışı bir durum. Edindiğimiz bilgilere göre çevremizdeki göletler çok büyük ölçüde can çekişiyor. Barajlardaki su seviyeleri kritik değerlerin çok altına düştü. Karşımızda heybetiyle duran Murat Dağı'nın başında bile karlar yok! Yaşadığımız mevsime kış demenin imkanı yok, daha çok sonbahar gibi bir iklimin içerisindeyiz. Daha üç beş yıl önce bile yılbaşında mutlaka kar yağışı olur, kuraklık ihtimalini bertaraf ederdi. Ancak geçen sene ağırlığını gösteren kuraklık bu sene oldukça etkisini göstermektedir. Küçük de olsa bir müjdeli haberi meteorolojiden duyuyoruz., Meteoroloji tarafından Banaz'da ve yöremizde yılbaşında kar yağışı olacağı yönünde tahminler yapılıyor. Umarız bu gerçekleşir ve yeteri kadar olur da karamsarlığımız son bulur. Peki ne oluyor bu iklimlere? Birileri, "sadece bizde değil dünyada kuraklık var" derken oralarda da başka yerlerde bu denli olmadığı çok açık şekilde görülebiliyorlar. Mevsimler dönüyor, dünya değişiyor ama ülkemizi yönetenler bu değişim için bir şeyler yapıyor mu acaba? Başka birileri ise bu işlerin organize bir girişim olduğunu iddia ediyor. Özellikte bazı zamanlarda gökyüzünde garip şekiller oluşturan çizgi halindeki bulutların yağmur bulutlarını dağıtmak için özellikle uçaklarda kullanılan yakıtların içine konulduğunu söylerken kimileri de uydular aracılığıyla özellikle yağmurların yerinin ve yönlerinin değiştirilmeye çalışıldığını ortaya atıyor. Bizler bu gibi iddiaların doğru olacağını pek düşünmüyoruz ama yine de bu konuda ortaya atılan her türlü olasılığın incelenip değerlendirilmesi gerekiyor. Bunları geçtik, diğer ülkeleri de boş verelim de ülkemizde bizleri de yönetenler, İklim Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü bu konularda neler yapıyor. Bütün hayatı, insanları etkileyebilecek kuraklığa karşı acaba gerekli önlemleri alıyorlar mı? Acaba bir "B PLANI" oluşturdular mı? Yani diyeceğim şu ki; gerçekten dünyada ve özellikle ülkemizde bütün hayatı etkileyebilecek olan kuraklık devam ederse ve ülkemize yerleştirse sonumuz ne olacak? Yurdumuzun çeşitli yerlerindeki site ve apartmanların kendi imkanlarıyla su sondajı yaparak depolama sistemiyle su sıkıntısına çözüm aradığı yönünde bilgiler verilmektedir.  İyi güzel, anladık da yukarıdan gereken yağış olmayınca alttaki yeraltı sularının da ömrü kısa olmayacak mı? Bu konuların geniş kapsamlı ve uzun ömürlü düşünülmesi gerekmektedir. Bizim aklımı erdiği kadarıyla böyle düşünüyoruz. Ey ahali! Su sorunu, kuraklık gerçekten çok önemli ve çok büyük bir meseledir. Hükümetteki ilgili bakanlıklardan ziyade hükümetin tamamının bu konuyla ilgili bir şeyler yapması gerekiyor. İklim krizi, kuraklık olabilir ancak doğanın akışından kaynaklanıyorsa ona göre bir çaresi, yok birileri tarafından kurcalanıyorsa da ona göre bir çözümü bulunması ACİLEN GEREKİYOR!...
Ekleme Tarihi: 23 Aralık 2025 -Salı

NE OLDU BU İKLİMLERE

Evet, merak edilen can alıcı soru bu; "NE OLDU BU İKLİMLERE!"...
Bugün 2025 yılının Aralık ayının 23. gününü yaşıyoruz. Mevsimler tepetaklak! Ara sıra serpiştiren bir yağmurdan başka ne kış soğuğunu yaşıyoruz ne de kar yağışı falan gördük. Bu normal bir şey değil, tam tersine olağandışı bir durum.
Edindiğimiz bilgilere göre çevremizdeki göletler çok büyük ölçüde can çekişiyor. Barajlardaki su seviyeleri kritik değerlerin çok altına düştü. Karşımızda heybetiyle duran Murat Dağı'nın başında bile karlar yok! Yaşadığımız mevsime kış demenin imkanı yok, daha çok sonbahar gibi bir iklimin içerisindeyiz.
Daha üç beş yıl önce bile yılbaşında mutlaka kar yağışı olur, kuraklık ihtimalini bertaraf ederdi. Ancak geçen sene ağırlığını gösteren kuraklık bu sene oldukça etkisini göstermektedir.
Küçük de olsa bir müjdeli haberi meteorolojiden duyuyoruz.,
Meteoroloji tarafından Banaz'da ve yöremizde yılbaşında kar yağışı olacağı yönünde tahminler yapılıyor. Umarız bu gerçekleşir ve yeteri kadar olur da karamsarlığımız son bulur.
Peki ne oluyor bu iklimlere?
Birileri, "sadece bizde değil dünyada kuraklık var" derken oralarda da başka yerlerde bu denli olmadığı çok açık şekilde görülebiliyorlar. Mevsimler dönüyor, dünya değişiyor ama ülkemizi yönetenler bu değişim için bir şeyler yapıyor mu acaba?
Başka birileri ise bu işlerin organize bir girişim olduğunu iddia ediyor. Özellikte bazı zamanlarda gökyüzünde garip şekiller oluşturan çizgi halindeki bulutların yağmur bulutlarını dağıtmak için özellikle uçaklarda kullanılan yakıtların içine konulduğunu söylerken kimileri de uydular aracılığıyla özellikle yağmurların yerinin ve yönlerinin değiştirilmeye çalışıldığını ortaya atıyor.
Bizler bu gibi iddiaların doğru olacağını pek düşünmüyoruz ama yine de bu konuda ortaya atılan her türlü olasılığın incelenip değerlendirilmesi gerekiyor.
Bunları geçtik, diğer ülkeleri de boş verelim de ülkemizde bizleri de yönetenler, İklim Bakanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü bu konularda neler yapıyor. Bütün hayatı, insanları etkileyebilecek kuraklığa karşı acaba gerekli önlemleri alıyorlar mı? Acaba bir "B PLANI" oluşturdular mı?
Yani diyeceğim şu ki; gerçekten dünyada ve özellikle ülkemizde bütün hayatı etkileyebilecek olan kuraklık devam ederse ve ülkemize yerleştirse sonumuz ne olacak?
Yurdumuzun çeşitli yerlerindeki site ve apartmanların kendi imkanlarıyla su sondajı yaparak depolama sistemiyle su sıkıntısına çözüm aradığı yönünde bilgiler verilmektedir.  İyi güzel, anladık da yukarıdan gereken yağış olmayınca alttaki yeraltı sularının da ömrü kısa olmayacak mı? Bu konuların geniş kapsamlı ve uzun ömürlü düşünülmesi gerekmektedir. Bizim aklımı erdiği kadarıyla böyle düşünüyoruz.
Ey ahali! Su sorunu, kuraklık gerçekten çok önemli ve çok büyük bir meseledir. Hükümetteki ilgili bakanlıklardan ziyade hükümetin tamamının bu konuyla ilgili bir şeyler yapması gerekiyor. İklim krizi, kuraklık olabilir ancak doğanın akışından kaynaklanıyorsa ona göre bir çaresi, yok birileri tarafından kurcalanıyorsa da ona göre bir çözümü bulunması ACİLEN GEREKİYOR!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.