Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

ÖLÜMSÜZ ATATÜRK

Geçtiğimiz cuma günü 10 Kasım’dı. O gün gerçek bir kahraman, örnek bir dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 85. yılında minnetle andık. Bizler onun yaptıkları, bizlere bıraktıkları için, bu ülkeyi kurtarıp cumhuriyeti kurduğu için minnetimizi göstermek, dinimizin bizlere önerdiği vecibeleri yerine getirmek amacıyla bir “fatiha” okuyarak ruhunu şadettik.  Bizler andık ama anmayan, anmak istemeyen, adından bile rahatsız olanlar ağızlarının salyasıyla laf etmeye, ona saldırmaya, hakaret ve küfürler etmeye devam ettiler. Nasıl bir hainliktir ki bugünkü varlıklarını borçlu oldukları bir insana, düşmandan kurtardıkları analarına, babalarına hürmetini bile görmezden gelerek düşman artıkları olduklarını yine gösterdiler. Üzücü bir durum elbette... Ancak bu ülkede Atatürk’ü geçmişine hakaretle suçlayanlar, keşke yunan galip gelseydi diye anıranlar, o din düşmanıydı, Kur’an-ı yasakladı, bizi dinimizden, geçmişimizden etti diye iftira ve gıybet edenler olduğu sürece bunlar haliyle olacaktır. Bir de kendilerine sorsanız müslüman olduklarını iddia ederler bunlar. Evet, bizler geçmişimizden her kim olursa rahmetle, minnetle andığımız gibi bu ülkeyi tükenmenin eşiğinden kurtarıp bu günlerimizi borçlu olduğumuz Ata’mızı da rahmetle ve minnetle andık. Her zaman da anacağız. Onu asla unutmayacağız, gösterdiği uygarlık yolundan, Cumhuriyet yolundan yürümeye devam edeceğiz. Yolumuza engeller çıkaracaklar, bizleri yıldırmaya çalışacaklar, bazı dönemlerde yasaklayacaklar ama asla emellerine ulaşamayacaklar. Çünkü bu ülkenin gerçek vatanseverleri onu kalbinde yaşatmaktadır. Asıl meseleye gelecek olursak... 10 Kasım bu yıl cuma gününe rast gelmişti. Çok büyük kesimi müslüman olan bu ülkede, cuma günü, cuma namazı kılmak için camilerde toplanan milyonlarca insanın gözünün içine baka baka ATATÜRK’ün ismini anmaktan ahlâksızca kaçtılar. Bu ülkede, Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet’te, Atatürk’ün oluşturduğu Diyanet, onun adını anmamak için yoğun çaba harcamıştır. Daha derinlemesine bunu adını siz koyun artık. Esasen bizim gittiğimiz camide vicdanen rahatsız olan, yediği ekmeği inkar etmeyen, durumun yanlışlığının farkına varan hocalar sayesinde bu büyük insanın, Mustafa Kemal’in adını minnetle ve rahmetle andılar. Ama diğer camilerinin büyük bir bölümünde maalesef yine sinsi düşmanlıklarını sergilediler. Bu konuda çok açık ve net olarak sormak istiyorum. Bu duruma ülkenin yöneticileri neden tek bir laf etmezler. Neden bunu diyanete sormazlar. Yoksa ekranlarda bir türlü, arka tarafta başka türlü mü davranırlar. Bu ülkede milli bayramları kutlamamak için binbir takla atan idareciler olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak bunu camilerde yapmak, kin ve nifaklarını camiye sokmak ve burada sergilemek hangi dine, hangi akla hizmettir.  Hadi şunu anlarız. Bu yıl, yani 2023'te 23 Nisan pazara denk geldi, 30 Ağustos çarşambaya, 29 Ekim de pazara... Ancak 19 Mayıs ve 10 Kasım cuma gününe rast geldi. Diğer günlerde Atatürk’ü, Cumhuriyeti, demokrasiyi cuma gününe denk gelmedi diye anmadınız diyelim de cuma gününe denk gelen 19 Mayıs’ta ve 10 Kasım’da o günün anlam ve öneminden, Atatürk’ten, bu ülkenin kurtarıcısından-kurucusundan niye bahsetmezsiniz. Bunlara vereceğiniz dürüst ve samimi bir cevabınız var mıdır? Şimdi bu yazıyı okuyan o kesim içinden sinsi sinsi gülecektir. Hatta “oh ne güzel yaptık” diyecektir. İşte yavaş yavaş Atatürk’ün ismini, resmi bayramları unutturuyoruz da diyecektir. Ancak aradan geçen yüzyıl boyunca bu milletin içinden çıkan hainler, bu ülkenin ekmeğini yiyen kalleşler hiç bir zaman kazanamadı, kazanamayacak. Bir gün gelecek bu yaptıklarınızdan utanacaksınız. Dedik ya, kalplerde, gönüllerde yaşayan bu sevgiyi söküp atmanın imkansız olduğunu yaşadıkça öğrenecek ve anlayacaksınız...
Ekleme Tarihi: 14 Kasım 2023 - Salı

ÖLÜMSÜZ ATATÜRK

Geçtiğimiz cuma günü 10 Kasım’dı. O gün gerçek bir kahraman, örnek bir dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 85. yılında minnetle andık. Bizler onun yaptıkları, bizlere bıraktıkları için, bu ülkeyi kurtarıp cumhuriyeti kurduğu için minnetimizi göstermek, dinimizin bizlere önerdiği vecibeleri yerine getirmek amacıyla bir “fatiha” okuyarak ruhunu şadettik. 
Bizler andık ama anmayan, anmak istemeyen, adından bile rahatsız olanlar ağızlarının salyasıyla laf etmeye, ona saldırmaya, hakaret ve küfürler etmeye devam ettiler. Nasıl bir hainliktir ki bugünkü varlıklarını borçlu oldukları bir insana, düşmandan kurtardıkları analarına, babalarına hürmetini bile görmezden gelerek düşman artıkları olduklarını yine gösterdiler.
Üzücü bir durum elbette... Ancak bu ülkede Atatürk’ü geçmişine hakaretle suçlayanlar, keşke yunan galip gelseydi diye anıranlar, o din düşmanıydı, Kur’an-ı yasakladı, bizi dinimizden, geçmişimizden etti diye iftira ve gıybet edenler olduğu sürece bunlar haliyle olacaktır. Bir de kendilerine sorsanız müslüman olduklarını iddia ederler bunlar.
Evet, bizler geçmişimizden her kim olursa rahmetle, minnetle andığımız gibi bu ülkeyi tükenmenin eşiğinden kurtarıp bu günlerimizi borçlu olduğumuz Ata’mızı da rahmetle ve minnetle andık.
Her zaman da anacağız. Onu asla unutmayacağız, gösterdiği uygarlık yolundan, Cumhuriyet yolundan yürümeye devam edeceğiz. Yolumuza engeller çıkaracaklar, bizleri yıldırmaya çalışacaklar, bazı dönemlerde yasaklayacaklar ama asla emellerine ulaşamayacaklar. Çünkü bu ülkenin gerçek vatanseverleri onu kalbinde yaşatmaktadır.
Asıl meseleye gelecek olursak...
10 Kasım bu yıl cuma gününe rast gelmişti. Çok büyük kesimi müslüman olan bu ülkede, cuma günü, cuma namazı kılmak için camilerde toplanan milyonlarca insanın gözünün içine baka baka ATATÜRK’ün ismini anmaktan ahlâksızca kaçtılar. Bu ülkede, Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet’te, Atatürk’ün oluşturduğu Diyanet, onun adını anmamak için yoğun çaba harcamıştır. Daha derinlemesine bunu adını siz koyun artık.
Esasen bizim gittiğimiz camide vicdanen rahatsız olan, yediği ekmeği inkar etmeyen, durumun yanlışlığının farkına varan hocalar sayesinde bu büyük insanın, Mustafa Kemal’in adını minnetle ve rahmetle andılar. Ama diğer camilerinin büyük bir bölümünde maalesef yine sinsi düşmanlıklarını sergilediler.
Bu konuda çok açık ve net olarak sormak istiyorum. Bu duruma ülkenin yöneticileri neden tek bir laf etmezler. Neden bunu diyanete sormazlar. Yoksa ekranlarda bir türlü, arka tarafta başka türlü mü davranırlar.
Bu ülkede milli bayramları kutlamamak için binbir takla atan idareciler olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak bunu camilerde yapmak, kin ve nifaklarını camiye sokmak ve burada sergilemek hangi dine, hangi akla hizmettir. 
Hadi şunu anlarız.
Bu yıl, yani 2023'te 23 Nisan pazara denk geldi, 30 Ağustos çarşambaya, 29 Ekim de pazara... Ancak 19 Mayıs ve 10 Kasım cuma gününe rast geldi. Diğer günlerde Atatürk’ü, Cumhuriyeti, demokrasiyi cuma gününe denk gelmedi diye anmadınız diyelim de cuma gününe denk gelen 19 Mayıs’ta ve 10 Kasım’da o günün anlam ve öneminden, Atatürk’ten, bu ülkenin kurtarıcısından-kurucusundan niye bahsetmezsiniz. Bunlara vereceğiniz dürüst ve samimi bir cevabınız var mıdır?
Şimdi bu yazıyı okuyan o kesim içinden sinsi sinsi gülecektir. Hatta “oh ne güzel yaptık” diyecektir. İşte yavaş yavaş Atatürk’ün ismini, resmi bayramları unutturuyoruz da diyecektir. Ancak aradan geçen yüzyıl boyunca bu milletin içinden çıkan hainler, bu ülkenin ekmeğini yiyen kalleşler hiç bir zaman kazanamadı, kazanamayacak. Bir gün gelecek bu yaptıklarınızdan utanacaksınız.
Dedik ya, kalplerde, gönüllerde yaşayan bu sevgiyi söküp atmanın imkansız olduğunu yaşadıkça öğrenecek ve anlayacaksınız...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.