Ortam yavaş yavaş gerilmeye başladı. Sokaklarda pek tasvip etmediğimiz görüntüler gözlerimizi ve gönülle-rimizi rahatsız ediyor. Oysa anlayış ve saygı hep ön planda olsa ve uygulansa ne güzel olur. Seçim havası esintisini artırıyor. Ortalık aşırı hare-ketli. Afiş ve bayraklarla donatılan yerlere çalgı, çengi, müzik ve gür seslerle anonslar eşlik ediyor. Evet, ilk başta şen şakrak bir ortam, neşeli bir seçim süreci. Ancak bu gidişatın agrasif bir hal alması kaygı verici olur. Bir partinin ve adayın etkinliği, yürüyüşü ve sokak ziyaret yaparken diğer partilerin seçim merkezlerinde çalan müziğin sesi daha da açılıyor. Ortalıkta bir curcuna, bir gürültü kirliliği çılgınlığı alıp başını gidiyor. Normal şartlarda yapılması gereken bu değil!... Ne diyoruz, “Saygı ve Anlayış”...  Seçim havasına bu unsurlar hakim olsa partiler ve adaylar birbirlerini ziyaret eder. Sokakta esnafı ziyarete çıkan partililer “rakibi” olarak gördüğü diğer adayın seçim merkezini ziyaret eder, etmeli. Bu merkezlerde çalan müzik sesi, diğer partililer önünden toplu halde geçerlerken müziği kapatırlar, kapatılmalı. Adaylar ve partililer birbirlerini gördüklerinde öcü görmüş gibi değil de, güler yüzle, sevgiyle, selamla karşılaşmalı. Seçimler gelir geçer, bazısı kazanır, bazıları da kaybeder. Ama dostluk baki kalmalıdır. Seçimi kazanmak için her yol mübah değildir. Çünkü seçimi hileyle, baskıyla, tehdit ve şantajla yani birilerinin gücüyle kazanmak hiç bir şekilde galibiyet değildir. Bugün adil ve hakkınla kazanmadığın seçimin hesabını yarın veremezsin. Şu an bulunduğun yerin tek sahibi gibi gördüğün suretine bir aynada bak bakalım. Sen önceleri bu muydun acaba. Koltuk hırsı, siyasi güç insanı içten içe yer, bitirir. Bunu görmek çok kolay bir şey değil. Ancak lütfen bu günü değil de yarını düşün. Güç zehirlenmesinden çık, kurtul. Sizlere çağrımız şudur ; Herkes kendi gücünce, kabiliyetince bir şeyler, İYİ BİR ŞEYLER yapmak için yola çıktınız. Herkes karınca kararınca bir hesap peşinde. Ama bu hesaplarınızda önce Banaz olsun, önce Banazlılar olsun. Zira yaptığınız her güzel hizmet eseriniz olarak yıllarca konuşulup, kullanılacak. Ancak onca yaptığınız güzel işler tek bir olumsuz ya da kötü işinizle silinip süpürülmesin. Sınavlarda bile bir yanlış dört doğruyu götürürken “memleket hizmetinde” bir yanlış bütün doğru işlerinizi götürür. Gerçek anlamda hakkı (ki KUL HAKKI en önemlisidir), hukuku, adaleti sağlamadığınızda bu işler dünyalık boş işler olur, kaybolur gider. Sizler ne kadar gövde gösterisi yapsanız da, her şeyin en çoğunu, en görkemlisini, en büyüğünü sergileseniz de en son sözü vatandaş SANDIKTA söyleyecektir. Bunları unutmak gaflet ve cehalettir. Bu sebepledir ki gelin kininizi, hırsınızı, kibrinizi bir kenara koyun, samimiyet ve dostluk içinde kırmadan, dağıtmadan bir seçim süreci yaratın, Banazlılara güzel ve bizlere yakışan bir seçim yaşatın. Vatandaş sizleri takdir etsin. Oylar zaten gelecektir. Ayrıca da bu satırları kesinlikle bir kişiyi, bir kitleyi ya da bir partiyi hedef alarak yazmıyoruz. Herkes üstüne alınsın ama lütfen kimse alınmasın...