1993 yılının 24 Ocak pazarında bir dürüst adamı katlettiler. Dürüstlüğün, güzel şeylerin, memleketinin sevdalısı olan ve de bunlar için hayatını ortaya koyan bu kişiyi haince yok ettiler. Sebebi sadece doğruları yazması, doğruları anlatmasıydı. Bu doğrular bazılarının işine gelmediği için, bunun bedelini canıyla ödettiler. Öyle de, Uğur MUMUCU’yu vurmak, öldürmek çözüm müydü? Tam 23 yıl önce ülkenin geleceğini gören ve bunu kaleme döken bu cesur insan şimdi yok. Ama söyledikleri, düşünceleri, yazdıkları günbe gün daha da önem kazanıyor. Daha da dikkatle tekrar tekrar okunuyor. Bugün ülkemizin, Ortadoğu’nun içinde bulunduğu durumu hepimiz görüyor, hüzünle izliyoruz. İslam adına yapılan işkenceler, katliamlar içimizi, maneviyatımızı, insanlığımızı parçalıyor. İslam dininde bırakın bir insanı vahşice öldürmek, karıncayı bile incitmek yürek sızlatır. Ama bugün kendilerini İslamcı örgüt olarak ifade edenler; suçlu-suçsuz demeden acımasızca insanları öldürmektedirler. O günlerde adından söz ettiren aczimendiler, hepinizin bildiği gibi insanları domuzbağı ile bağlayıp buzdolabına koyarak acımasızca katletmişlerdi. Cesur yürekli gazeteci Uğur MUMCU ise bunları araştırmış ve toplumu aydınlatma çabasındaydı. Bir şekilde birilerinin tekerine çomak soktuğu için yaşamına son verildi. Doğru olan, dürüst olan hiçbir insanın fikirleri ölmez. Kendi olmasa da düşüncesi yüzyıllarca yaşar. Hainlerin bedenini yok etmesine, doğru söylediği sözler engel olur. Saygıyla anıyoruz...