Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

SIRA SANA GELMEDEN

Ortadoğu bataklığı hala olumsuz halini koruyor. Hem de daha da kötü hal alarak. Burada oynanan sinsi oyunlara alet olmamamızı, hesapları denk yapmadan bir şeye niyetlenmenin yanlışlığını hep yazdık. İşin en kötü tarafı da ülkemizin bulunduğu konum çok kötü. Yani tabiri caizse yukarıya tükürsek bıyık, aşağıya tükürsek sakal konumundayız. Fırat’ın doğusunu, batısını hedef olarak görmeden önce bunu gerçek anlamda iyice tahlil etmeliyiz. Zira hepimizin şahit olduğu üzere, Amerika’nın tutarsız tavırları orada önemli bir kargaşaya, hatta bir dünya savaşının çıkmasına bile sebep olabilir. Bizler, şu an yaşadığımız ekonomik şartlar gereği çok dikkatli olmalıyız. Bir duruma kalkışmadan zihin muhasebesini iyi yapmalıyız ki sonra çuvallamayalım. Her zaman söylenilenler halen geçerlidir, Ortadoğu bir bataklıktır, kendi çöplüğünün harap olmasına izin vermeyen horozların kavga yeridir. Bir İran, Suriye, bir Irak bizim komşularımızdır. Düşünün ki bu ülkelerde eski istikrarlı rejim ve yaşam olsa bizim bugünkü sıkıntılarımız olur muydu? Biz buraların dağıtılıp talan edilmesine müsade etmeseydik kötü mü olurdu? Elbette hayır, zira buralarla geçmişten gelen hem ticari, hem İslami, hem de sosyal ilişkilerimiz vardır. Buralarda barışın ve huzurun olması bizleri hem siyasi olarak hem ticari olarak güçlendirecektir. Bakınış geçmişe, kardeşimiz Esat’ı dış güçlerin istekleri doğrultusunda yalnız bıraktık, hatta suçladık, hatta bazı zamanlarda yok etmek için yardımcı olduk. Oysa böyle bir istek geldiğinde ki, nereden ve kimden gelirse gelsin, “Suriye bizim komşumuzdur, dostumuzdur. Her şeyi bir kenara bırakırsak onlar bizim din kardeşimizdir. Böyle bir şeyi bizden asla istemeyin” demeliydik. Suriye ile süren iyi ilişkiler devam etmeli, kendi kendimizi kandırmamalıydık. Bakınız rejimini beğenmesekte İran iyi ya da kötü bir komşumuzdur. Amerika’nın ikide bir nükleer silah bahanesiyle müdahaleye kalkışması ne derece doğrudur. Amerika ve Avrupalı müttefikleri her istediğini yapabilecek, diğerlerine hiç bir hak tanımayacak. Şimdi dünyayı yöneten süper güçlerin yaptığı en basit politika, böl, parçala, yönet... Ama nereye kadar. İnsan mahallesindeki komşusunu bile ne kadar kötü olursa olsun kollar, izler. Ama biz komşu olduğumuz ülkelerin bölüp parçalanmasına izin verirsek, onlar bölündükten sonra sıranın bize geleceğini asla ve asla unutmamalıyız...
Ekleme Tarihi: 29 Ocak 2019 - Salı

SIRA SANA GELMEDEN

Ortadoğu bataklığı hala olumsuz halini koruyor. Hem de daha da kötü hal alarak. Burada oynanan sinsi oyunlara alet olmamamızı, hesapları denk yapmadan bir şeye niyetlenmenin yanlışlığını hep yazdık.
İşin en kötü tarafı da ülkemizin bulunduğu konum çok kötü. Yani tabiri caizse yukarıya tükürsek bıyık, aşağıya tükürsek sakal konumundayız.
Fırat’ın doğusunu, batısını hedef olarak görmeden önce bunu gerçek anlamda iyice tahlil etmeliyiz. Zira hepimizin şahit olduğu üzere, Amerika’nın tutarsız tavırları orada önemli bir kargaşaya, hatta bir dünya savaşının çıkmasına bile sebep olabilir.
Bizler, şu an yaşadığımız ekonomik şartlar gereği çok dikkatli olmalıyız. Bir duruma kalkışmadan zihin muhasebesini iyi yapmalıyız ki sonra çuvallamayalım. Her zaman söylenilenler halen geçerlidir, Ortadoğu bir bataklıktır, kendi çöplüğünün harap olmasına izin vermeyen horozların kavga yeridir.
Bir İran, Suriye, bir Irak bizim komşularımızdır. Düşünün ki bu ülkelerde eski istikrarlı rejim ve yaşam olsa bizim bugünkü sıkıntılarımız olur muydu? Biz buraların dağıtılıp talan edilmesine müsade etmeseydik kötü mü olurdu?
Elbette hayır, zira buralarla geçmişten gelen hem ticari, hem İslami, hem de sosyal ilişkilerimiz vardır. Buralarda barışın ve huzurun olması bizleri hem siyasi olarak hem ticari olarak güçlendirecektir.
Bakınış geçmişe, kardeşimiz Esat’ı dış güçlerin istekleri doğrultusunda yalnız bıraktık, hatta suçladık, hatta bazı zamanlarda yok etmek için yardımcı olduk. Oysa böyle bir istek geldiğinde ki, nereden ve kimden gelirse gelsin, “Suriye bizim komşumuzdur, dostumuzdur. Her şeyi bir kenara bırakırsak onlar bizim din kardeşimizdir. Böyle bir şeyi bizden asla istemeyin” demeliydik. Suriye ile süren iyi ilişkiler devam etmeli, kendi kendimizi kandırmamalıydık.
Bakınız rejimini beğenmesekte İran iyi ya da kötü bir komşumuzdur. Amerika’nın ikide bir nükleer silah bahanesiyle müdahaleye kalkışması ne derece doğrudur. Amerika ve Avrupalı müttefikleri her istediğini yapabilecek, diğerlerine hiç bir hak tanımayacak.
Şimdi dünyayı yöneten süper güçlerin yaptığı en basit politika, böl, parçala, yönet... Ama nereye kadar.
İnsan mahallesindeki komşusunu bile ne kadar kötü olursa olsun kollar, izler. Ama biz komşu olduğumuz ülkelerin bölüp parçalanmasına izin verirsek, onlar bölündükten sonra sıranın bize geleceğini asla ve asla unutmamalıyız...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.