Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

SONSUZA KADAR ATATÜRK

Bu sütunlarındaki yazıyı yazdığım 10 Kasım’dan bir gün önce yazdım. Yani 10 Kasım’larda düzenlenen anma programını izlemeden yazdım. Büyük insan, eşsiz lider, başarılı asker, örnek devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 87. yıldönümü bugün. Kendisini saygıyla, rahmetle ve duayla yadediyorum. Rahat uyu Atam, senin eserin ebediyete kadar yaşayacak. Bakın, sizin; yani yobaz Atatürk düşmanlarının, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyümesini, ilerlemesini isteme-yenlerin, ülkenin birlik ve beraberliğini çekemeyenlerin bütün çabalarına, kışkırtmalarına, Atatürk'ü kötü göster-mek için tarihi değiştirmeye cürret edecek kadar kudur-malarınıza aldırmadan benim tanıdığım Atatürk portresini çizmeye çalışacağım. Selanik’te ki; 1881 yılında oralar da geçmişimiz, ecdadımız Osmanlı topraklarıymış. Çakmak çakmak gözleriyle bir çocuk doğdu. Ne kadar zorluklar içinde büyüdüyse de eğitiminde ve askerlik hayatında o kadar başarılı oldu bu çocuk. Sanki o günlerde yazılmış kaderi, sanki o günlerde görülmüş ne kadar büyük bir insan olacağı. Askeriyeli Mustafa hep zorluklarla sınanmış. yaşamı boyunca çok zorluklar çekmiştir. O başta bahsettiğim örümcek kafalılar, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir destan olan Çanakkale Zaferi'ne de çamur atmaktan çekinmediler. Uydurduklarına göre Çanakkale'nin gerçek kahramanı Atatürk değilmiş, o destanın kahramanının Cevat Paşa olduğunu söyleyenler yine ikilik yaratıp bu ülkenin ayrışması için hainlik yapanlardır. Zira Osmanlı'da, Selçuklu'da yani tarihte onca başarılara imza atan padişahların, hükümdarların arkasında isimleri bilinmeyen onlarca gerçek kahramanlar yok mudur? Peki başarıda ve kaybedilen savaşlarda onların isimleri zikredilmiş midir? Neyse, biz kime laf anlatmaya çalışıyorsak aslında boşa uğraştığımızı bir türlü öğrenemedik. Bu büyük insan vatan savunmasında kendisine verilen görevleri başarıyla tamamlamış, dağılmakta olan ve teslimiyete hazırlanan bir imparatorluğun devam etmesine de çaba göstermiştir. Ama son padişah Vahdettin çoktan teslimiyete mecbur kalarak kabullenip koltuğunu bırakıp gidince bu çabalar sonuç vermemiştir. O dönemden sonra başka çözümler arayan Mustafa Kemal ve arkadaşları zorlu bir organizasyonla işgal altında inleyen Anadolu'nun sakin yörelerinde halkı bilinçlendirme ve örgütleme çalışmalarında başarı sağlayarak bir milletin uyanmasına öncülük etmişlerdir. Sonrasında ayağa kalkan halk, Mustafa Kemal'in önderliğinde Sakarya’da, İnönü’de, Dumlupınar’da kahramanca savaşarak 26 Ağustos'ta Kocatepe’de başlayan Büyük Taarruz'la birlikte adım adım düşmanı bu topraklardan çıkarmışlar ve hiç zaman kaybetmeden bir ülke kurmanın çalışmalarına başlamışlardır. 1923'te ilan edilen genç Türkiye Cumhuriyeti'nin hedefine ulaşması için olağanüstü atılımlara imza atmışlardır. Nitekim kısa zamanda akıl almayacak bir sanayi hamlesi ile yüzlerce fabrikalar kurup, halkına eğitimler vererek üretimin artırılması, ülkenin kalkınması için çok çalışmışlardır. Ama az zamanda çok iş yapma çabası ve bu ülkeye verilen ömür Ata’nın yorgun bedenini yıpranmış, 1938 yılının 10 Kasım'ında saat 9'u 5 geçe hayata gözlerini yummuştur. Bu ülkeyi, bu vatanı ve en büyük eseri Cumhuriyet'i bizlere emanet etmiştir Atatürk. Elbette diyoruz, bunları Mustafa Kemal tek başına yapmadı. Her başarıda bir lider ve onun arkasında sayısız gizli kahraman vardır. Ancak en önemli kahraman kazanılan başarının arkasındaki liderdir. Çünkü lidersiz hiç bir şey olmaz. Burada da o başarının, kazanımların mühendisi O'dur. Biz nankör değiliz, yobaz da değiliz. Hain de değiliz ki bize emanet edilen Cumhuriyetin yaşaması için, ülkemizin daha çok büyüyüp yükselmesi için her daim çalışmaya devam edeceğiz. Bu yolda da bizlere önder olan o mimarı, büyük insanı saygıyla, minnetle, duayla sadece 10 Kasım'da değil her zaman anacağız. Onun eserlerine de ebediyen sahip çıkacağız. Her birimiz yaşadığımız sürece günün anlam ve önemi vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bütün silah arkadaşlarını ve ebediyete intikal eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. RAHAT UYU ATAM...
Ekleme Tarihi: 11 Kasım 2025 -Salı

SONSUZA KADAR ATATÜRK

Bu sütunlarındaki yazıyı yazdığım 10 Kasım’dan bir gün önce yazdım. Yani 10 Kasım’larda düzenlenen anma programını izlemeden yazdım.
Büyük insan, eşsiz lider, başarılı asker, örnek devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 87. yıldönümü bugün. Kendisini saygıyla, rahmetle ve duayla yadediyorum. Rahat uyu Atam, senin eserin ebediyete kadar yaşayacak.
Bakın, sizin; yani yobaz Atatürk düşmanlarının, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyümesini, ilerlemesini isteme-yenlerin, ülkenin birlik ve beraberliğini çekemeyenlerin bütün çabalarına, kışkırtmalarına, Atatürk'ü kötü göster-mek için tarihi değiştirmeye cürret edecek kadar kudur-malarınıza aldırmadan benim tanıdığım Atatürk portresini çizmeye çalışacağım.
Selanik’te ki; 1881 yılında oralar da geçmişimiz, ecdadımız Osmanlı topraklarıymış. Çakmak çakmak gözleriyle bir çocuk doğdu. Ne kadar zorluklar içinde büyüdüyse de eğitiminde ve askerlik hayatında o kadar başarılı oldu bu çocuk.
Sanki o günlerde yazılmış kaderi, sanki o günlerde görülmüş ne kadar büyük bir insan olacağı.
Askeriyeli Mustafa hep zorluklarla sınanmış. yaşamı boyunca çok zorluklar çekmiştir.
O başta bahsettiğim örümcek kafalılar, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir destan olan Çanakkale Zaferi'ne de çamur atmaktan çekinmediler. Uydurduklarına göre Çanakkale'nin gerçek kahramanı Atatürk değilmiş, o destanın kahramanının Cevat Paşa olduğunu söyleyenler yine ikilik yaratıp bu ülkenin ayrışması için hainlik yapanlardır. Zira Osmanlı'da, Selçuklu'da yani tarihte onca başarılara imza atan padişahların, hükümdarların arkasında isimleri bilinmeyen onlarca gerçek kahramanlar yok mudur? Peki başarıda ve kaybedilen savaşlarda onların isimleri zikredilmiş midir?
Neyse, biz kime laf anlatmaya çalışıyorsak aslında boşa uğraştığımızı bir türlü öğrenemedik.
Bu büyük insan vatan savunmasında kendisine verilen görevleri başarıyla tamamlamış, dağılmakta olan ve teslimiyete hazırlanan bir imparatorluğun devam etmesine de çaba göstermiştir. Ama son padişah Vahdettin çoktan teslimiyete mecbur kalarak kabullenip koltuğunu bırakıp gidince bu çabalar sonuç vermemiştir.
O dönemden sonra başka çözümler arayan Mustafa Kemal ve arkadaşları zorlu bir organizasyonla işgal altında inleyen Anadolu'nun sakin yörelerinde halkı bilinçlendirme ve örgütleme çalışmalarında başarı sağlayarak bir milletin uyanmasına öncülük etmişlerdir. Sonrasında ayağa kalkan halk, Mustafa Kemal'in önderliğinde Sakarya’da, İnönü’de, Dumlupınar’da kahramanca savaşarak 26 Ağustos'ta Kocatepe’de başlayan Büyük Taarruz'la birlikte adım adım düşmanı bu topraklardan çıkarmışlar ve hiç zaman kaybetmeden bir ülke kurmanın çalışmalarına başlamışlardır.
1923'te ilan edilen genç Türkiye Cumhuriyeti'nin hedefine ulaşması için olağanüstü atılımlara imza atmışlardır. Nitekim kısa zamanda akıl almayacak bir sanayi hamlesi ile yüzlerce fabrikalar kurup, halkına eğitimler vererek üretimin artırılması, ülkenin kalkınması için çok çalışmışlardır.
Ama az zamanda çok iş yapma çabası ve bu ülkeye verilen ömür Ata’nın yorgun bedenini yıpranmış, 1938 yılının 10 Kasım'ında saat 9'u 5 geçe hayata gözlerini yummuştur. Bu ülkeyi, bu vatanı ve en büyük eseri Cumhuriyet'i bizlere emanet etmiştir Atatürk. Elbette diyoruz, bunları Mustafa Kemal tek başına yapmadı. Her başarıda bir lider ve onun arkasında sayısız gizli kahraman vardır. Ancak en önemli kahraman kazanılan başarının arkasındaki liderdir. Çünkü lidersiz hiç bir şey olmaz. Burada da o başarının, kazanımların mühendisi O'dur.
Biz nankör değiliz, yobaz da değiliz. Hain de değiliz ki bize emanet edilen Cumhuriyetin yaşaması için, ülkemizin daha çok büyüyüp yükselmesi için her daim çalışmaya devam edeceğiz. Bu yolda da bizlere önder olan o mimarı, büyük insanı saygıyla, minnetle, duayla sadece 10 Kasım'da değil her zaman anacağız. Onun eserlerine de ebediyen sahip çıkacağız.
Her birimiz yaşadığımız sürece günün anlam ve önemi vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bütün silah arkadaşlarını ve ebediyete intikal eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz. RAHAT UYU ATAM...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.