Nasıl bir dönemdeysek literatürümüze yeni yeni kelimeler, yeni yeni uygulamalar giriyor. Yaklaşık 3-5 yıldır siyasette de kayyumlara aşina olduk. Ticarette kayyum atanması normalden çok fazla düzeye ulaştı. Bunun sebebi bana göre istikrarsızlık. Çünkü bazı şirketler hileli olarak iflasını, battığını bildirirken çoğunluğu da gerçekten ekonomik şartlardan doları borçlarını ve çalışanlarının maaşlarını ödeyemeyecek sürüme geldiğini belirterek konkordato yani iflasını ilan ediyor. Devlet adına ilgili birimler de bu şirket, holding veya ulusal mecrada ismi, vasfı ne işe onun hesaplarına ve idaresine el koyarak bir kayyum (görevli) atıyor. Bu görevli de işletmeyi ekonomik çıkmazdan kurtarmak için devlet desteğiyle faaliyetini sürdürmek için çalışıyor. Kayyum konusunun özeti budur. Ancak son yıllardaki gelişmeler vatandaşları şaşırtmaya devam ediyor. Malum iki gün önce bir televizyon kanalına kayyum atandı. Gerekçesini sizler de biliyorsunuz. Benim merak ettiğim konunun ilginç tarafıdır. Yine bildiğiniz gibi önemli bir medya gurubuna da bir kaç ay önce yine kayyum atanmıştı. Bu kanallardaki filmler, diziler ve tüm programlar yani yayın akışı eksiksiz olarak devam ettirildi. Ancak TELE1 isimli kanaldaki normal yayın akışı tamamen kaldırıldı. Yerine birkaç gündür sabah akşam penguenlerin hayatının yer aldığı anlatılıyor. Defalarca ceza verilen, karartma yaptırılan kanalda diğer kanallar gibi neden normal yayınına devam ettirilmediği gerçekten çok merak ediliyor. Bu konuyu açıklayabilecek bir uzman varsa bu merakın giderilmesi için yardımlarını bekliyoruz. Ayrıca şunu da çok merak ediyoruz. Şayet bu kayyum uygulaması yasalarımızda vardıysa örneğin 12 Eylül'de neden uygulanmadı. Yani o günkü hükümete kayyum atansaydı da darbe olmasaydı diye öylesine bir düşündüm. :)   DEMOKRASİ GEREĞİ Demokrasi adına oldukça zorlu sınavlardan geçiyoruz. Bu işten zararlı mı çıkarız, kâr mı yaparız derken birden bizler millet olarak neyden kar yaptık da bundan yaparız cevabıyla karşılaştım. Şu İstanbul Bayrampaşa'da aylardır uğraşılan seçimler herkes tarafından ilgiyle izleniyor. Kavgalar, tartışmalar, çekişmeler, seçilmeler ve seçilememeler şaşkınlık yaratıyor. İktidar kanadı ile muhalefet kıyasıya bir yarış içindeler. Bu yarış bazı durumlarda istenmeyen sahneleri sergiliyor. Durum böyle olunca yarıştan çok hırtışmaya dönüşüyor. Yani seçimi kaybeden itiraz ediyor, kazanan umursamıyor. Seçim iptal oluyor. Sonrasında tam tersine kazanan zafer çığlıkları atıyor, kaybeden iftira ediyor. Bu hırtışmanın sonucunda gücü olan sonucu değiştirme yoluna gidiyor. Bu tür işler hep bizde mı olur bilemiyorum. Oysa ard niyetli olmadan sakin bir seçim yapabilseler sorunu tek seferde çözecekler. Ahh bu kirli siyasetin gözü kör olsun. Her seçim sonucunda ve de gün geçtikçe oy kullanan vatandaşların sayısı neden azalıyor, seçimlere, siyasete ilgi neden düşüyor diye soranlar vardı. Sanırım cevabını buldum!...