Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

TEMİZ SİYASET

Bu siyasetin bir kuralı, bir mevzuatı yok mu? Kim nasıl ve neye göre siyaset yapıyor. Yani herkes birbirine çamur atarak, iftira atarak siyaset yapma yöntemini neden seçiyor. Seçimlere iki hafta kala çalışmalar hızlandı. Ancak çalışmalarla birlikte nahoş suçlamalarda arttı. Parti temsilcileri, taraftarları her nedense talihsiz açıklamalarla tepki alıyorlar. Esasen oy almak için yapılan bu açıklamalar vatandaşlarca tepkiyle karşılanıyor. Örneğin İstanbul’da CHP amblemiyle onbinlerce basılıp dağıtılan bildirilerde Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağı bildirilerinin korsan olduğu ortaya çıktı. Neden böyle bir yola başvurulduğu çok açık ortada değil mi? Yok beka meselesi, yok hilal ile haçlının savaşı... Nedir bu yahu!. Böyle siyaset mi olur. Mesela, Bekir Bozdağ bir açıklama yaparak; "Seçim akşamı ya şampanya patlatıp sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb'ine hamdedenler olacak" demesi tek kelimeyle “çaresizlik” olarak yorumlandı.  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ni "darbe girişimi" olarak nitelendirdi. Soylu, "15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da siyasi darbe girişimleridir. Bu kadar açık ve nettir" ifadelerini kullandı. Tabii ki bunlar tek taraflı değil. Bu gibi yanlış işleri kim yaparsa yapsın şiddetle karşısındayım. Elbette muhalefet tarafından da karşı ittifaka bazı suçlamalar yapılıyor. Örneğin vatandaşa verilenlerin seçim yatırımı olduğu, yerli araç Togg’un İtalya’da imal edildiği, henüz Gebze’de üretilmediği, ülkeye verilen Karadeniz gazının platform kurulmadığı için gerçek olmadığı yönünde yanıtlar veriliyor. Ülkede bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Yapılan her iyi şeyin, çakılan tek bir çivinin bir işe yaradığını unutmamak lazım. Bu samimi düşünceleri tüm liderlerin de takınmasını isterim.  Liderler birleştirici, toplayıcı olmalı, asla ayrıştırma amacını taşımamalıdır. Örneğin Kemal Kılıçdaroğlu, Uşak’taki konuşmasında Türk İHA ve SİHA’larının baş mimari Selçuk Bayraktar’a da değindi. “Savunma sanayiinde, damat evlenmeden önce o fabrikaya gidip ilk gezen de bu kardeşinizdi. Dolayısıyla onun da hakkını teslim ediyorum. Açık ve net söylüyorum; savunma sanayii, milli bir meseledir, milli meseleyse sıcak siyasetin konusu olmaz”... Yapılana her zaman takdir eksik olmamalı, her yapılanın kötü, yanlış, olumsuz olduğu iddia edilmemelidir. İşte o zaman o parti ya da lider, sırf seçimi kazanmak için karşı tarafa iftira atmış olur. İlk etapta güzel bir şeymiş gibi gelen bu yalanları halk mutlaka sandıkta cevaplar, karşılığını verir. Ne diyoruz; siyaset sevgi, saygı çerçevesinde karşılıklı anlayışla, empatiyle yapılmalı. Bugün birilerine yalanlarla iftira atanlar yarın aynı şekilde kendilerine de bu yanlışın yapılabileceğini hesap etmelidir. Ayrıca bu işler ne kadar yanlış, ne kadar anlamsız, ne kadar olumsuz. Bir insan, bir parti ülkeyi yönetmeye talip oluyor, kazanmak için de hile yollarına başvuruyor. Bu işin hakkı yok mu, adaleti, günahı yok mu? Yapacağın iş ülkeyi yönetmek. Evliliğin temelini yalanla inşa edersen sürer mi bu evlilik... Gelin, yalansız, dolansız, iftira atmadan, çamura bulanmadan bitirin şu iki haftayı. Yarın herkes birbirinin yüzüne bakacak. Bu toplumda ayrıştırma olursa huzur da olmaz, iyilikte. Bu ülke hepimizin!...
Ekleme Tarihi: 03 Mayıs 2023 - Çarşamba

TEMİZ SİYASET

Bu siyasetin bir kuralı, bir mevzuatı yok mu? Kim nasıl ve neye göre siyaset yapıyor. Yani herkes birbirine çamur atarak, iftira atarak siyaset yapma yöntemini neden seçiyor.
Seçimlere iki hafta kala çalışmalar hızlandı. Ancak çalışmalarla birlikte nahoş suçlamalarda arttı. Parti temsilcileri, taraftarları her nedense talihsiz açıklamalarla tepki alıyorlar. Esasen oy almak için yapılan bu açıklamalar vatandaşlarca tepkiyle karşılanıyor. Örneğin İstanbul’da CHP amblemiyle onbinlerce basılıp dağıtılan bildirilerde Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağı bildirilerinin korsan olduğu ortaya çıktı. Neden böyle bir yola başvurulduğu çok açık ortada değil mi?
Yok beka meselesi, yok hilal ile haçlının savaşı... Nedir bu yahu!. Böyle siyaset mi olur. Mesela, Bekir Bozdağ bir açıklama yaparak; "Seçim akşamı ya şampanya patlatıp sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb'ine hamdedenler olacak" demesi tek kelimeyle “çaresizlik” olarak yorumlandı. 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ni "darbe girişimi" olarak nitelendirdi. Soylu, "15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs da siyasi darbe girişimleridir. Bu kadar açık ve nettir" ifadelerini kullandı.
Tabii ki bunlar tek taraflı değil. Bu gibi yanlış işleri kim yaparsa yapsın şiddetle karşısındayım. Elbette muhalefet tarafından da karşı ittifaka bazı suçlamalar yapılıyor. Örneğin vatandaşa verilenlerin seçim yatırımı olduğu, yerli araç Togg’un İtalya’da imal edildiği, henüz Gebze’de üretilmediği, ülkeye verilen Karadeniz gazının platform kurulmadığı için gerçek olmadığı yönünde yanıtlar veriliyor.
Ülkede bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Yapılan her iyi şeyin, çakılan tek bir çivinin bir işe yaradığını unutmamak lazım. Bu samimi düşünceleri tüm liderlerin de takınmasını isterim. 
Liderler birleştirici, toplayıcı olmalı, asla ayrıştırma amacını taşımamalıdır. Örneğin Kemal Kılıçdaroğlu, Uşak’taki konuşmasında Türk İHA ve SİHA’larının baş mimari Selçuk Bayraktar’a da değindi. “Savunma sanayiinde, damat evlenmeden önce o fabrikaya gidip ilk gezen de bu kardeşinizdi. Dolayısıyla onun da hakkını teslim ediyorum. Açık ve net söylüyorum; savunma sanayii, milli bir meseledir, milli meseleyse sıcak siyasetin konusu olmaz”...
Yapılana her zaman takdir eksik olmamalı, her yapılanın kötü, yanlış, olumsuz olduğu iddia edilmemelidir. İşte o zaman o parti ya da lider, sırf seçimi kazanmak için karşı tarafa iftira atmış olur. İlk etapta güzel bir şeymiş gibi gelen bu yalanları halk mutlaka sandıkta cevaplar, karşılığını verir.
Ne diyoruz; siyaset sevgi, saygı çerçevesinde karşılıklı anlayışla, empatiyle yapılmalı. Bugün birilerine yalanlarla iftira atanlar yarın aynı şekilde kendilerine de bu yanlışın yapılabileceğini hesap etmelidir.
Ayrıca bu işler ne kadar yanlış, ne kadar anlamsız, ne kadar olumsuz. Bir insan, bir parti ülkeyi yönetmeye talip oluyor, kazanmak için de hile yollarına başvuruyor. Bu işin hakkı yok mu, adaleti, günahı yok mu? Yapacağın iş ülkeyi yönetmek. Evliliğin temelini yalanla inşa edersen sürer mi bu evlilik...
Gelin, yalansız, dolansız, iftira atmadan, çamura bulanmadan bitirin şu iki haftayı. Yarın herkes birbirinin yüzüne bakacak. Bu toplumda ayrıştırma olursa huzur da olmaz, iyilikte. Bu ülke hepimizin!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.