Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

YA SONRA!

Hepimizin de bildiği gibi aylardır ekonomide resmen kabus yaşanıyor. Hepimizin de içinde, bizzat yaşadığı döviz tsunamileriyle dalgalanan zam furyası bitmişte değil. Yanlış uygulanan ekonomik politikalarla da biteceğe benzemiyor. Bunca hengamenin içinde herkesin pürdikkat izlediği bir asgari ücret senaryosu da vizyonda. Başta çalışanlar olmak üzere milyonlarca insanın gözü, kulağı, aklı asgari ücret belirleme görüşmelerinde. Haftalarca ne konuşulup görüşülüyor da bu ücretin belirlenmesi güç oluyor, anlayana aşk olsun. Asgari ücretle çalışanların 2 bin 825 lira 90 kuruş olan maaşları 3 bin mi olacak, 5 bin mi bilinmiyor. Konuşulan rakamlar oldukça fazla ve farklı. Ancak konu çok önemli. Çünkü rakam az olsa çalışanı mutsuz edecek, çok olsa işvereni. Açık ve net söylüyorum, konu çok önemli. Çünkü asgari ücreti 3 bin lira yaparsanız sigortalı çalışanlar perişan olacak. Olaki sizin açıkladığınız enflasyon oranında yüzde 20'lerde zam yapacak olursanız çalışanların maaşı 3 bin dörtyüz civarında olacak. Bu da hiç gerçekçi olmayacak. Gerçek piyasa enflasyonunu market ve pazarlardan bir yıldır aynı ürünleri alarak tespit eden ve yüzde 50.76 enflasyonu belgeleyen İyi Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın, “halkın gerçek enflasyonu budur” diyen oranlarıyla ters düşecek. Ayrıca net şekilde pazar-market fiyatlarıyla tespit edilen bu rakamlar zaten insanların cebinden çıkmış durumda. Peki yüzde 50.76 enflasyona göre asgari ücrete zam yapılırsa ne olacak. Bu şartlarda da maaşlar ortalama 4 bin 500 liralara çıkacak, yani çıkması gerekecek. Normal olarak bizleri yöne-tenlerin söylediği "enflasyon karşısında çalışanlarımızı ezdirmeyeceğiz" sözünün arkasından olması gereken budur. Ancak gerçekten ekonomiden anlayan birisi bu konularda çok iyi hesap yapması gerekir. Sonunu hesap etmek lazım, öyle değil mi? Her şey iyi, güzel de sonra neler olabilecek, biliyor musunuz? Asgari ücreti 3 bin 500 liranın üzerinde yaptığınızda ortalık felç olacak. Net bir şekilde söylüyorum iş yerleri çalışan 2 kişiden birini, 10 kişiden 5'ini, 500 kişiden 250'sini çıkaracak. Çünkü işverene, küçük işyerlerine (bir yerlerden karşılıksız destek alanlar hariç) herhangi bir destek sağlanmazsa kaçınılmaz son batmaktır. Başka bir formül de işveren çalışanlarını karşısına alacak, bu ücretleri verebilmesinin imkansız olduğunu, şayet belirlenen ücretlerin altında çalışmak isteyen olursa ancak böyle devam edebileceğini söyleyecektir. Bu nasıl olur demeyin, bordro ile iş farklı olduğunu da çoğunuz biliyorsunuz. Öte yandan her ortamda iddia ettiğim gibi bu ülkede "gelir adaleti" sağlanmadığı sürece, gelir dağılımındaki uçurum kapanmadıkça hiç bir kimse istediği maaşla mutluluğa erişemeyecektir. Bu ülkede bir çalışan 2 bin lira alırken milletvekili 30 bin lira, bir emekli bin 600 lira alırken diğer bir başka emekli 15 bin lira aldığı sürece kimse kimseye iyi gözle bakmaz, bakamaz. Ama ne yazık ki bu gelir adaletsizliği sağlanacağına, giderek azalacağına arttığını, uçurumun giderek büyüdüğünü de hepimiz görüyoruz. Ülkede huzur ve güvenin sağlanmasındaki yegane ayrıntı buradadır. 
Ekleme Tarihi: 07 Aralık 2021 - Salı

YA SONRA!

Hepimizin de bildiği gibi aylardır ekonomide resmen kabus yaşanıyor. Hepimizin de içinde, bizzat yaşadığı döviz tsunamileriyle dalgalanan zam furyası bitmişte değil. Yanlış uygulanan ekonomik politikalarla da biteceğe benzemiyor.
Bunca hengamenin içinde herkesin pürdikkat izlediği bir asgari ücret senaryosu da vizyonda. Başta çalışanlar olmak üzere milyonlarca insanın gözü, kulağı, aklı asgari ücret belirleme görüşmelerinde.
Haftalarca ne konuşulup görüşülüyor da bu ücretin belirlenmesi güç oluyor, anlayana aşk olsun.
Asgari ücretle çalışanların 2 bin 825 lira 90 kuruş olan maaşları 3 bin mi olacak, 5 bin mi bilinmiyor. Konuşulan rakamlar oldukça fazla ve farklı. Ancak konu çok önemli. Çünkü rakam az olsa çalışanı mutsuz edecek, çok olsa işvereni.
Açık ve net söylüyorum, konu çok önemli. Çünkü asgari ücreti 3 bin lira yaparsanız sigortalı çalışanlar perişan olacak. Olaki sizin açıkladığınız enflasyon oranında yüzde 20'lerde zam yapacak olursanız çalışanların maaşı 3 bin dörtyüz civarında olacak. Bu da hiç gerçekçi olmayacak.
Gerçek piyasa enflasyonunu market ve pazarlardan bir yıldır aynı ürünleri alarak tespit eden ve yüzde 50.76 enflasyonu belgeleyen İyi Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’ın, “halkın gerçek enflasyonu budur” diyen oranlarıyla ters düşecek. Ayrıca net şekilde pazar-market fiyatlarıyla tespit edilen bu rakamlar zaten insanların cebinden çıkmış durumda.
Peki yüzde 50.76 enflasyona göre asgari ücrete zam yapılırsa ne olacak. Bu şartlarda da maaşlar ortalama 4 bin 500 liralara çıkacak, yani çıkması gerekecek. Normal olarak bizleri yöne-tenlerin söylediği "enflasyon karşısında çalışanlarımızı ezdirmeyeceğiz" sözünün arkasından olması gereken budur. Ancak gerçekten ekonomiden anlayan birisi bu konularda çok iyi hesap yapması gerekir. Sonunu hesap etmek lazım, öyle değil mi?
Her şey iyi, güzel de sonra neler olabilecek, biliyor musunuz?
Asgari ücreti 3 bin 500 liranın üzerinde yaptığınızda ortalık felç olacak. Net bir şekilde söylüyorum iş yerleri çalışan 2 kişiden birini, 10 kişiden 5'ini, 500 kişiden 250'sini çıkaracak. Çünkü işverene, küçük işyerlerine (bir yerlerden karşılıksız destek alanlar hariç) herhangi bir destek sağlanmazsa kaçınılmaz son batmaktır.
Başka bir formül de işveren çalışanlarını karşısına alacak, bu ücretleri verebilmesinin imkansız olduğunu, şayet belirlenen ücretlerin altında çalışmak isteyen olursa ancak böyle devam edebileceğini söyleyecektir. Bu nasıl olur demeyin, bordro ile iş farklı olduğunu da çoğunuz biliyorsunuz.
Öte yandan her ortamda iddia ettiğim gibi bu ülkede "gelir adaleti" sağlanmadığı sürece, gelir dağılımındaki uçurum kapanmadıkça hiç bir kimse istediği maaşla mutluluğa erişemeyecektir.
Bu ülkede bir çalışan 2 bin lira alırken milletvekili 30 bin lira, bir emekli bin 600 lira alırken diğer bir başka emekli 15 bin lira aldığı sürece kimse kimseye iyi gözle bakmaz, bakamaz. Ama ne yazık ki bu gelir adaletsizliği sağlanacağına, giderek azalacağına arttığını, uçurumun giderek büyüdüğünü de hepimiz görüyoruz.
Ülkede huzur ve güvenin sağlanmasındaki yegane ayrıntı buradadır. 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.