Geçen haftaki sayımızda kendi ellerimizle bu güzel cennet vatanı çöplüğe çevirdiğimizi yazmıştık. Yeşillikleri rant uğruna katlettiğimizi, ormanları talan ettiğimizi, kendi ellerimizle gelecek nesile kötü bir harabe bırakacağımıza değinmiştim. Sonra da yerli tohum ve fidanın kullanılması konusunda yine bu güzelim vatana yanlış yaptığımızı söylemiştim.
Evet, yakın geçmişte kullanılmaya başlayan ithal ve sertifikalı İsrail tohumlarının kullanma zorunluluğunu bir mantığa dayandıran var mıdır? İsrail’in tüm dünyadaki tohumluk verebilen yerli ve milli tohumlarımız yerine kendi tohumlarını kullandırarak tüm dünya ülkelerini kendilerine mecbur etme çalışmalarını dikkatle izliyoruz.
2006 yılında çıkarılan 5553 sayılı yasa ile sertifikalı tohum ve fidan kullanılması gerektiği, yerli tohum kullananların teşviklerden yararlanamadığı gibi çeşitli yaptırımlarla adeta cezalandırıldığı belirtilmektedir.
Peki İsrail’in bu fesat planlarına rağmen ısrarla onların tohumlarını kullanma zorlamasının alemi nedir. Ülkemizde onlarca üniversite kendi şartlarımıza ve toprağımıza göre uygun bir tohum yapamıyorlar mı? Yoksa onlar da görevlerini yapmıyorlar mı?