Geçen haftayı yine kahırlı haberlerle geçirdik. Şehitler yüreklerimizi dağladı. Yine bir çok vatan evladı terörün kurbanı oldu. Teröre lanet olsun. PKK ve ONUN GİBİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE, TERÖRE BİNLERCE KEZ LANET OLSUN... Bir anne-babanın canından çok değer verdiği bir çocuğunu nasıl yetiştirdiğini, nasıl gözünden sakındığını evladı olmayan anlayamaz. Çoğumuz çoluk çocuk sahibiyiz elbette ancak bir tanesi bile şehit olduğunda insanın içi parçalanıyor, kahroluyor. İşin bu kısımlarını aşamıyoruz. Diğer taraftan terörle yıllardır boğuşuyoruz, canlarımız gidiyor, şehitler veriyoruz, ayrıca da harcadığımız maddiyatın hesabını bile bilemiyoruz. Bu konulardaki asıl soru şu!.. Onca teknolojik silahlara yatırım yapıyoruz, İha’lar, Siha’lar üretiyoruz. Bu teknolojik müca-deleyle niye halâ şehit veriyoruz. Yani insansız hava aracıyla gidip teröristleri etkisiz hale getirebilecekken Mehmetçikleri, vatan yavrusu askerleri niye tehlikenin içine gönderiyoruz. Ben bunlara akıl erdiremiyorum.  Zamanın bakanı 180 adet teröristin ayakkabı numarasını dahi bilirken bu şehitleri niye veriyoruz... Ortalıkta farklı farklı konular var, gündem çok. Bir tarafta canımızı yakan, evlatlarımızı kurban verdiğimiz terör, bir tarafta ekonomik sıkıntılar, emekliye eller titrediği için bir türlü verilemeyen artışlar, diğer bir tarafta da yerel seçim heyecanı!... Sahi, ne olacak bu emeklilerin hali?... Uzun zamandan beri yok kök maaştı, yok intibaktı, yok enflasyon farkıydı, iyileştirmeydi gına geldi inanın. Yav kardeşim açık ve net soruyorum; bu ülkede enflasyon, zamlar amire, memura, müezzine, milletvekiline ayrı, asgari ücretliye, emekliye ayrı mı? Yani sıkıştığınız zaman “aynı gemideyiz”, işiniz rahatken siz yattasınız biz kürekle zor giden teknede!... AYIP OLMUYOR MU BİRAZ... Pazara, markete gittiğinde adam sana sen emeklisin, sen milletvekilisin, sen çalışansın diye ayrı fiyat uyguluyor mu? Ya da emeklinin çalışan fabrikası, köyle dönümlerce tarlası mı var? Tam tersine vatandaş çarşıda bir ekmek arası yese 50 lira ama vekil mecliste kuzu kavurma yese 60 lira... Ülkede gelir dağılımındaki adalet en kısa zamanda sağlanmalıdır. Hem de kesinlikle... Yoksa; Hak, Hukuk, Adalet, Kalkınma... Hem kendinizi kandırmayın hem bizi...   SEÇİM GÜNDEMİ... Dedik ya, ülkede 31 Mart’ta seçim var. Ve başta siyasetle uğraşan, belediye başkanı, il genel meclisi üyesi, belediye meclisi üyesi ve muhtar olacaklar çoktan seçim havasına girdiler bile. Ancak bazı çevrelerde ve partilerde adayların belirlenmemesi aday adaylarını, yani siyasetçileri hasta edecek. İlçemiz de bu yüksek gerilimin olduğu yerlerden birisi. Belediye başkanlığında zirveye oynayan Ak Parti ve CHP’li adaylar hop oturup hop kalkıyor. Bazı adayların Ankara’yı yol ettiği belirtilirken bazıları da halâ “her ihtimale karşı” çalışmaya devam ediyor. Ak Parti’de sürecin ay sonuna kadar uzayacağı; başkan adayı Mehmet Cevizci mi, Zafer Arpacı mı yoksa Murat Erdoğan mı olacak sorularının uykuları kaçırdığı belirtilirken CHP’de sürpriz sayılabilecek “ön seçim” kararı çıktı. Burada da Etem Erdem, Kürşat Kacargil ve Mesut Aslan önümüzdeki cumartesi günü yapılacak ön seçimde aday olmak için yarışacaklar. Bu yarışta bütün aday adaylarına başarılar dilerken biz geçen hafta ayrıntılı bir yazıyla; “BANAZ İÇİN NE İSTİ-YORUZ” diye arzu ve isteklerimizi aktardık. İşin net özeti, Banaz için çalışacak; kişisel ve genel çekişmelere girmeyecek, ilçeye iyi hizmetlere yapacak, halkın refahını, rahat yaşamını sağlayacak bir belediye başkanı hem kabulümüzdür hem de BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE yeri vardır. Adaylarımızı belirlerken lütfen bu ayrıntılara dikkat edelim, özen gösterelim.