Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

ZAFER Mİ KAZANDIK

Şimdi bütün dertlerimiz bitti zafer kazanmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ne güzel değil mi? İsrail ile Filistin arasındaki tek taraflı katliam bir takım görüşmeler sonunda durduruldu. Devreye ülkemizin de içinde bulunduğu bazı ülkeler eşliğinde yaşanan diplomasi girişmelerinden sonra ateşkes ilan edildi. Elbette güzel bir şey! Çünkü silahsız, savunmasız, biçare zavallı insanlara canı sıkıldıkça saldıran, bombalar yağdıran, koca bir ülkeyi harabeye çeviren İsrail katliamlar sona erdi. Sanırım buna da “şimdilik” demek doğru olur. Çünkü ateşkesin şartları, şekilleri, bedeli nedir onları bilemiyoruz. Karşılığında ne denildi, ne verildi onlar çok önemlidir. Zira 7 Ekim 2023 yılında başlayan ve tabiri caiz ise kedinin fare ile oynadığı bir katliamda şimdiye kadar 52 bin 500 Filistinli katledildi, yaşamını kaybetti. Bu süreç içerisinde ölen İsrailli sayısı ise yalnızca 1960 kişi... Zaten bu rakamlar bile bu işin savaş mı, katliam mı, soykırım mı olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor.  Ne garip değil mi? Şimdiye kadar öldürülen 1960 İsrailliye karşılık 52 bin 500 kişinin ardından zafer çığlıkları atıyoruz. Sizi bilmem ama bene ters geliyor, yanlış görüyorum. Evet, savaşın ya da çoğunluğun tabiriyle katliamın bitmesi güzel bir şey. Hiçbir yerde, hiçbir zaman savaşlar olmasın, masum insanlar ölmesin ama birilerinin hem durmadan öldürdüğü hem de aç susuz bıraktığı mazlum insanların kanı da yerde kalmasın... Bu savaş ya da katliamla ilgili daha önce görüşlerimi belirtmiştim. Bana göre bu olayda büyük bir gariplik vardı. 2023 yılından önceki durumları hatırlarsınız. Gayet korku veren donanımlarıyla, ellerinde son sistem silahlarıyla  İsrail askerleri bazı insanların üzerine ateş ediyor, karşısındakiler elleriyle, sapanlarla İsrail Ordusu’na mensup askerlere “TAŞ ATIYORLAR”... Tamam bir taraftan çok büyük anlamsızlık, bir taraftan da şu meşhur kıssa olayındaki “tarafını belli etme” gösterisi bu! Ama ne kadar saçma, ne kadar yanlış!. Yaw kardeşim sen sokakta karşına çıkarak telefonunu, cüzdanını isteyen üç-beş kişilik eli silahlı guruba ne yapabilirsin ki! Bu da ona benzer bir olay. Onun için Atalarımız; “bükemediğin bileği öpeceksin” derlerdi. Elbette bunda gidip seni haritadan silmeye kalkan İsrail askerlerinin elini öpmezsin ancak yine de öleceğini bile bile de horozlanmazsın. Yeri ve zamanı gelince de yapabileceğin en doğru eylemi yapabilirsin. Ayrıca yine daha önce yazdığım üzere bu olay 2023 yılında nasıl başladı, kim başlattı. Filistin’e bağlı Hamas örgütü İsrail’e 5 bin roket atarak başlatmıştı. O aralar Hamas biraz faal ve etkili gibi görünse de sonralar ortalarda hiç göremedik. Ancak bu saldırı sonrasında İsrail durmak biledi ve önüne gelen yere saldırarak önüne geleni öldürdü. Peki bu örgüt sonraları nerelerdeydi? Gazze yerle bir olurken olanları mı seyretti. Yani demem o ki; bu yaşananlar sanki planlanıp kurgulanmış bir senaryonun hayata geçirilmesi gibi bir şey. Ya da bana mı öyle geliyor acaba?... Tamam, dediğim gibi bu yok ediş şimdilik durdu. Birileri araya girdi. Ancak bizim yandaş basın, “Tarihi Zafer”, “İşte Türkiye’nin Gücü”, “Etkili Politikanın sonucu” gibi manşetler atarak bunu zafere dönüştürme çabasına girmişler. Tabii ki mazlum insanlar için kutsal bir görev bunu kabul ediyoruz amma buna zafer diyelim de Katil İsrail’den yaşamını yitirenlerin hesabı sorulmadan bunun gölgesinde nasıl uyuyacağız.  Şunu da belirteyim, “hadi gidelim İsraile saldıralım, onları yok edelim, hesabını soralım” gibi bir düşüncem yok ancak bu da olamayacaksa İsrail ile dost görünmenin, zafer naraları atmanın mantığı nedir. Elbette saldırıların durmasına sevindik, en azından bir şeyler karşılığı durduruldu ama sonu ne olacak onu bari öğrenelim...
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2025 -Cuma

ZAFER Mİ KAZANDIK

Şimdi bütün dertlerimiz bitti zafer kazanmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ne güzel değil mi?
İsrail ile Filistin arasındaki tek taraflı katliam bir takım görüşmeler sonunda durduruldu. Devreye ülkemizin de içinde bulunduğu bazı ülkeler eşliğinde yaşanan diplomasi girişmelerinden sonra ateşkes ilan edildi.
Elbette güzel bir şey! Çünkü silahsız, savunmasız, biçare zavallı insanlara canı sıkıldıkça saldıran, bombalar yağdıran, koca bir ülkeyi harabeye çeviren İsrail katliamlar sona erdi. Sanırım buna da “şimdilik” demek doğru olur. Çünkü ateşkesin şartları, şekilleri, bedeli nedir onları bilemiyoruz. Karşılığında ne denildi, ne verildi onlar çok önemlidir.
Zira 7 Ekim 2023 yılında başlayan ve tabiri caiz ise kedinin fare ile oynadığı bir katliamda şimdiye kadar 52 bin 500 Filistinli katledildi, yaşamını kaybetti. Bu süreç içerisinde ölen İsrailli sayısı ise yalnızca 1960 kişi...
Zaten bu rakamlar bile bu işin savaş mı, katliam mı, soykırım mı olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor. 
Ne garip değil mi?
Şimdiye kadar öldürülen 1960 İsrailliye karşılık 52 bin 500 kişinin ardından zafer çığlıkları atıyoruz.
Sizi bilmem ama bene ters geliyor, yanlış görüyorum. Evet, savaşın ya da çoğunluğun tabiriyle katliamın bitmesi güzel bir şey. Hiçbir yerde, hiçbir zaman savaşlar olmasın, masum insanlar ölmesin ama birilerinin hem durmadan öldürdüğü hem de aç susuz bıraktığı mazlum insanların kanı da yerde kalmasın...
Bu savaş ya da katliamla ilgili daha önce görüşlerimi belirtmiştim. Bana göre bu olayda büyük bir gariplik vardı.
2023 yılından önceki durumları hatırlarsınız. Gayet korku veren donanımlarıyla, ellerinde son sistem silahlarıyla  İsrail askerleri bazı insanların üzerine ateş ediyor, karşısındakiler elleriyle, sapanlarla İsrail Ordusu’na mensup askerlere “TAŞ ATIYORLAR”... Tamam bir taraftan çok büyük anlamsızlık, bir taraftan da şu meşhur kıssa olayındaki “tarafını belli etme” gösterisi bu! Ama ne kadar saçma, ne kadar yanlış!.
Yaw kardeşim sen sokakta karşına çıkarak telefonunu, cüzdanını isteyen üç-beş kişilik eli silahlı guruba ne yapabilirsin ki! Bu da ona benzer bir olay. Onun için Atalarımız; “bükemediğin bileği öpeceksin” derlerdi. Elbette bunda gidip seni haritadan silmeye kalkan İsrail askerlerinin elini öpmezsin ancak yine de öleceğini bile bile de horozlanmazsın. Yeri ve zamanı gelince de yapabileceğin en doğru eylemi yapabilirsin.
Ayrıca yine daha önce yazdığım üzere bu olay 2023 yılında nasıl başladı, kim başlattı. Filistin’e bağlı Hamas örgütü İsrail’e 5 bin roket atarak başlatmıştı. O aralar Hamas biraz faal ve etkili gibi görünse de sonralar ortalarda hiç göremedik. Ancak bu saldırı sonrasında İsrail durmak biledi ve önüne gelen yere saldırarak önüne geleni öldürdü. Peki bu örgüt sonraları nerelerdeydi? Gazze yerle bir olurken olanları mı seyretti.
Yani demem o ki; bu yaşananlar sanki planlanıp kurgulanmış bir senaryonun hayata geçirilmesi gibi bir şey. Ya da bana mı öyle geliyor acaba?...
Tamam, dediğim gibi bu yok ediş şimdilik durdu. Birileri araya girdi. Ancak bizim yandaş basın, “Tarihi Zafer”, “İşte Türkiye’nin Gücü”, “Etkili Politikanın sonucu” gibi manşetler atarak bunu zafere dönüştürme çabasına girmişler. Tabii ki mazlum insanlar için kutsal bir görev bunu kabul ediyoruz amma buna zafer diyelim de Katil İsrail’den yaşamını yitirenlerin hesabı sorulmadan bunun gölgesinde nasıl uyuyacağız. 
Şunu da belirteyim, “hadi gidelim İsraile saldıralım, onları yok edelim, hesabını soralım” gibi bir düşüncem yok ancak bu da olamayacaksa İsrail ile dost görünmenin, zafer naraları atmanın mantığı nedir. Elbette saldırıların durmasına sevindik, en azından bir şeyler karşılığı durduruldu ama sonu ne olacak onu bari öğrenelim...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.