Seçimler bitti, zamlar başladı. Bunun olacağı zaten biliniyordu ama ortalama yüzde 15 olan zam oranı ve bu kadar hızlı yapılacağı düşünülmüyordu.  İkinci İstanbul seçiminin devlete maliyetinin ne kadar yüksek olduğunu geçen haftalarda yazmıştım. Ayrıca bu rakamı bizlerin ödeyeceğini, bunun bir şekilde bizden çıkacağını belirtmiştim. Dediğim oldu mu? Elbette oldu. Bir kaç kişi yanlış bir iş yapar, ceremesini millet çeker. Çünkü bu işin kuralı budur. Keşke böyle şeyler olmasa... Hükümetler açığını kapatmak için en kısa yoldan zamları mutlaka yapacaktır. Bu kaçınılmaz. Ancak günü ve zamanı geldiğinde çalışanlara, emekliler de gereken zamları yapacaktır. Ancak piyasaya gelen zamlar kısadan yüzde 15 olurken, memura yüzde 6,7 emekliye ise 4 oranında zam yapılacaktır. İşin püf noktası ise her seferinde makas açılmakta, yapılan zamlarla vatandaşın alım gücü zora girmekte, sonuçta ve her seferinde ceremeyi yine vatandaş çekmektedir. Ben hep savunmuşumdur. Piyasada iyi bir fiyat ayarlaması ve dengelemesi yapılarak fiyatlar dondurulmalı, uzun yıllar başta gıda ve özel tüketim malları olmak üzere ikide bir zam yapılmamalıdır. Ama tabii ki imkansız. Çünkü bizim ülkemizin ekonomisi bir öksürükten etkilenen, dolar ve euronun en küçük dalgalanmasından olumsuz etkilenen bir ekonomi özelliğindedir. Piyasadaki fiyat dengesizliği bazı sektörlerde yüksel kazanç açısından fırsat olsa da sade vatandaş için olumsuz olarak değerlendirilmelidir. Çünkü her seferinde fiyatlardaki artış her seferinde nihai tüketiciye fatura edilmektedir. Ülkemizde her şeyden önce israfa dur denilmelidir. İsraf bitirilirse, daha olmadı azaltılırsa ekonomik olarak daha rahat bir ülke olabiliriz diye düşünmüyorum. Aksi halde hızlı bir şekilde tüketim toplumu özelliğine giden ülkemizde üretim de olmayınca çok zor durumlara düşmemiz kaçınılmaz olacaktır. Son dakika olarak öğrendiğimiz sevindirici bir haberi paylaşmak istedik. Cumhurbaşkanı Erdoğan, makam araçlarında israfın önlenmesine yönelik talimat verdi. Erdoğan daha önce yaptığı bir grup toplantısı çıkışında da danışmanlarına "Havaalanına giderken arkamızda sayısız araç oluyor. Neden herkes ayrı araçlara biniyor? Herkes iki minibüste toplansın" diye uyarıda bulunmuştu. Erdoğan'ın makam araçlarının sayısı azaltılırken, bazı programlara katılımı istenen danışmanlar da kendisini minibüsle takip etmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aciliyet ve trafiğin yoğun olduğu durumlar dışında yolların kesilmemesi konusunda ve AK Parti kurmayları ve belediye başkanları da dahil olmak üzere herkesin çakarlı araç kullanımına son vermesini ve bunun denetlenmesini istediği öğrenildi. Makam araçlarının azaltılmasını ve sirenli ve çakarlı araç kullanımının azaltılmasını dört gözle bekliyoruz.