Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Vadi Dalkılıç
Köşe Yazarı
Vadi Dalkılıç
 

GARİP AMA GERÇEK

Yargılamaların uzunluğu sürekli sızlanma konusu olmuştur. Hiç kuşku yok ki yargılamaların uzamasında çok çeşitli sebepler vardır, sırf Adliye’ye yüklenmemelidir. Vatandaştan, avukattan, hakim tayini, raporu, izni, semineri gibi sebeplerden; sistemden, tanıktan, yurtdışı olgusundan, Uyap’ın tıkanmasından vs veya aşağıda aktardığım gibi sürpriz çok çeşitli sebeplerle yargılamalar uzamaktadır. Bugünkü yazımda uzunca süren, tarafları Almanya’da yaşayan çok tanıklı bir boşanma davasının son aşamasında meydana gelen olayı anlatacağım. Müvekkilim halen yakın dostlarımdan, andıkça çok güldüğümüz bir anı. Yurtdışından dinlenecek tanıkların da bulunması sebebiyle oldukça uzayan, birkaç yıldır süren gerginliklerle dolu bir boşanma davasında artık karar aşamasına gelinmişti. Boşanma davalarında her zaman savunduğum gibi en azından karar aşamasında taraflar bizzat dinlenmelidir. Aynı düşünceyi paylaşan hakim bey tarafların duruşu, sesi, davranışları, uyumlu olup olmadıklarını kanaat edinmek üzere (zira boşanma kararını, hükmedilecek nafakayı ve tazminatı etkileyecektir) tarafları dinleyeceğini, yurtdışında bulunan tarafların gelecek ve son duruşmada hazır bulunmalarını, gelmedikleri takdirde yine karar vereceğini, ancak tarafları görmek istediğini beyan etti. Bu durumu müvekkilimize bildirdik, mutlaka son duruşmada hazır olması gerektiği, uzun süredir beklediği davanın karara bağlanacağını açıkladık. “Peki” dedi, uçak biletini hemen ayırttı, duruşma günü birkaç ay sonra idi. Duruşma gününden bir gün önce müvekkilim telefon açtı ve “Vadi bey; yarın duruşma var biliyorsunuz, uçak biletimi almıştım, yarın Uşak’ta olacağım, herhangi bir aksilik var mı?.. Hakim yarın görevde mi?.. Bakın buradan gelip gitmesi zor ve masraflı oluyor” dedi. Ben de; “Osman bey bi dakika dur Adliye’ye telefon açayım, kalemle görüşeyim, Hakim Bey’in yarın görevde olup olmadığını sorayım” dedim. Aile Mahkemesi kalemindeki görevli ile telefonla görüştüm, mahkeme hakiminin duruşmanın yapılacağı yarın görevde olduğu söylenmekle müvekkilime, “Tamam Osman bey, yarın hakim görevde imiş, aksilik yok, gel” dedim. Müvekkilim uzun süre önce biletini aldığı uçağına bindi, İzmir Havaalanı, ardından Uşak’a yolculuk ve sabah büromda buluştuk. Beraber Adliye’ye gideceğiz, kahvelerimizi içtik, Valilik yanında olan birkaç yıl önce yıkılan eski Adliye’ye gittik. Dış kapıdan girdik, merdivenlerden çıktık, sola döndük, biraz daha ilerleyerek Aile Mahkemesi koridoruna gittik, normal şartlarda duruşma günlerinde sabah 09.00’dan itibaren çok kalabalık olan ve o gün de kalabalık olması gereken koridor bomboştu!!! Müvekkilim bir gariplik olduğunu fark etti, ben de kendimi suçlu hissederek kaleme gittim, koridorun boş olduğunu bi aksilik mi olduğunu sordum. Kalemdekilerin morali bozuktu, onlar da nasıl cevap vereceklerini bilemiyor gibiydi, ama bir vakıa vardı, olayı anlattılar. Hakim bey geçtiğimiz akşam halı saha maçına gitmiş, ayağını kırmıştı ve tabiî ki tedavisi için uğraşıyordu, duruşma yapması imkansızdı ve rapor almıştı. Bu durum bize göre anlaşılabilir durumdu, ancak davanın bitmesi beklentisi içine çok yoğun bir şekilde giren, iki gündür yollarda olan, yorgun ve uykusuz müvekkil bir türlü bu durumu kabullenmek istemiyor, şaka yapıldığını sanıyordu. Kendisine uzun süre anlattık ama, bu süreç kolay olmadı.
Ekleme Tarihi: 25 Kasım 2017 - Cumartesi

GARİP AMA GERÇEK

Yargılamaların uzunluğu sürekli sızlanma konusu olmuştur. Hiç kuşku yok ki yargılamaların uzamasında çok çeşitli sebepler vardır, sırf Adliye’ye yüklenmemelidir. Vatandaştan, avukattan, hakim tayini, raporu, izni, semineri gibi sebeplerden; sistemden, tanıktan, yurtdışı olgusundan, Uyap’ın tıkanmasından vs veya aşağıda aktardığım gibi sürpriz çok çeşitli sebeplerle yargılamalar uzamaktadır.
Bugünkü yazımda uzunca süren, tarafları Almanya’da yaşayan çok tanıklı bir boşanma davasının son aşamasında meydana gelen olayı anlatacağım. Müvekkilim halen yakın dostlarımdan, andıkça çok güldüğümüz bir anı.
Yurtdışından dinlenecek tanıkların da bulunması sebebiyle oldukça uzayan, birkaç yıldır süren gerginliklerle dolu bir boşanma davasında artık karar aşamasına gelinmişti. Boşanma davalarında her zaman savunduğum gibi en azından karar aşamasında taraflar bizzat dinlenmelidir. Aynı düşünceyi paylaşan hakim bey tarafların duruşu, sesi, davranışları, uyumlu olup olmadıklarını kanaat edinmek üzere (zira boşanma kararını, hükmedilecek nafakayı ve tazminatı etkileyecektir) tarafları dinleyeceğini, yurtdışında bulunan tarafların gelecek ve son duruşmada hazır bulunmalarını, gelmedikleri takdirde yine karar vereceğini, ancak tarafları görmek istediğini beyan etti.
Bu durumu müvekkilimize bildirdik, mutlaka son duruşmada hazır olması gerektiği, uzun süredir beklediği davanın karara bağlanacağını açıkladık. “Peki” dedi, uçak biletini hemen ayırttı, duruşma günü birkaç ay sonra idi.
Duruşma gününden bir gün önce müvekkilim telefon açtı ve “Vadi bey; yarın duruşma var biliyorsunuz, uçak biletimi almıştım, yarın Uşak’ta olacağım, herhangi bir aksilik var mı?.. Hakim yarın görevde mi?.. Bakın buradan gelip gitmesi zor ve masraflı oluyor” dedi. Ben de; “Osman bey bi dakika dur Adliye’ye telefon açayım, kalemle görüşeyim, Hakim Bey’in yarın görevde olup olmadığını sorayım” dedim. Aile Mahkemesi kalemindeki görevli ile telefonla görüştüm, mahkeme hakiminin duruşmanın yapılacağı yarın görevde olduğu söylenmekle müvekkilime, “Tamam Osman bey, yarın hakim görevde imiş, aksilik yok, gel” dedim.
Müvekkilim uzun süre önce biletini aldığı uçağına bindi, İzmir Havaalanı, ardından Uşak’a yolculuk ve sabah büromda buluştuk. Beraber Adliye’ye gideceğiz, kahvelerimizi içtik, Valilik yanında olan birkaç yıl önce yıkılan eski Adliye’ye gittik. Dış kapıdan girdik, merdivenlerden çıktık, sola döndük, biraz daha ilerleyerek Aile Mahkemesi koridoruna gittik, normal şartlarda duruşma günlerinde sabah 09.00’dan itibaren çok kalabalık olan ve o gün de kalabalık olması gereken koridor bomboştu!!!
Müvekkilim bir gariplik olduğunu fark etti, ben de kendimi suçlu hissederek kaleme gittim, koridorun boş olduğunu bi aksilik mi olduğunu sordum. Kalemdekilerin morali bozuktu, onlar da nasıl cevap vereceklerini bilemiyor gibiydi, ama bir vakıa vardı, olayı anlattılar. Hakim bey geçtiğimiz akşam halı saha maçına gitmiş, ayağını kırmıştı ve tabiî ki tedavisi için uğraşıyordu, duruşma yapması imkansızdı ve rapor almıştı. Bu durum bize göre anlaşılabilir durumdu, ancak davanın bitmesi beklentisi içine çok yoğun bir şekilde giren, iki gündür yollarda olan, yorgun ve uykusuz müvekkil bir türlü bu durumu kabullenmek istemiyor, şaka yapıldığını sanıyordu. Kendisine uzun süre anlattık ama, bu süreç kolay olmadı.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.