Geçen hafta, 3 Ekim günü gazetemizin 59 yaşına girdiği gündü. Geçtiğimiz hafta olduğu gibi her yılın 3 Ekim’i gazetemiz bir yıl daha yıllanıyor, yaşlanıyor.
Her işletmede olduğu gibi gazetelerde de yılın, yaşın büyük olması ustalık demektir, tecrübe demektir, gurur vesilesidir. Biz, Yeşil Banaz Gazetesi olarak sanırım Uşak’ta değil, ülkemizde de sayılı 10-20 gazete arasında yer aldığımızı düşünüyorum. Bu da bizlere gerçekten gurur vermektedir.
Esasen ilk sayısı 1955 yılında Kurucumuz/babamız Yusuf SARIOĞLU tarafından yayınlanan Yeşil Banaz, uzun zaman çıktıktan sonra ancak 1967 yılında resmi ve kayıtlı olarak tescillenmiştir. Yani aslında 59 yılın öncesinde de bir 12 yıl daha var. Ancak ben de resmi makamlardaki tüm çabalarıma rağmen resmi bir kayıta ulaşamadım. Bu sebeple de yaşımızı doğuma göre değil de resmi kayıtlara göre yapmış olduk.
Gerçekten de Anadolu’da bunca sene bir gazetenin yayınlanması, yaşaması çok zor. Hatta imkansız gibi bir şey. Her türlü destek ve maddi kaynak ve siyasi güce rağmen çıkarılan çok sayıda gazete yaşamını sürdürememiştir. Bu, gerçekten de kaçınılmaz bir sondur.
Peki bu kadar zorluğa rağmen biz nasıl ayakta kaldık. Bizler yerel gazeteleri un gibi öğüten bu çarkların arasından nasıl kurtulduk.
Öncelikle gururla şunu belirtmeliyim. Bizler Yeşil Banaz ailesi olarak hiç bir siyasi, ekonomik ve sosyal oluşumların güdümüne girmedik. Bu sebeple doğru ne ise, gerçek ne ise onu haber yapmanın özgürlüğünü yaşadık.
Ayrıca hiç bir şekilde gösterişe izin vermedik, boyumuzu aşan girişimlere heveslenmedik. Kimseye şantaj yapmadık, kimseyi aşağılayıp köşeye sıkıştırarak maddi ve manevi çıkarlar sağlamaya kalkışmadık.
Öte yandan 59 yıllık, hatta ilavesiyle 71 yıllık yaşantımızda ömrümüzde doğrudan şaşmadan, çok sayfalı, renkli gösterişli, popüler gazeteci bularak şaşa peşinde koşmadık. Dolayısı ile kendi gücümüzle çıkardığımız gazetemizi kendi matbaamızda basmanın avantajına da sahip olduk.
Gazetecilik zor zenaat!...
Şimdi, ekonomik koşullar karşısında direniyoruz.
Şimdi, bazı kurum ve kuruluşların kasıtlı olarak resmi ilanları vermemesine karşılık ayakta kalmaya çalışıyoruz.
Şimdi, insifiyatini başkalarının eline kaptırmış popüler olma hevesindeki gazetelere karşı mücadele ediyoruz.
Şimdi, emek emek elde ettiğimiz haberleri eline bir telefon geçirmiş kovboy gazetecilere karşı heder etmemek için uğraşıyoruz.
Şimdi, kurumların baskı ve eziyetlerine karşı 59 yıllık gazetemizi bir 10 yıl, 20 yıl daha yaşatmak için direniyoruz. Aslında çok zor. Çünkü Anadolu basınının cefakâr gazetelerini bağlı olduğu kurum ve kuruluşlar bir taraftan, ulusal gazeteler bir taraftan, internet haberciliği bir taraftan abluka altına almış durumda. Yani bağlı olduğumuz kurumun en üst yöneticisi, “para kazanmak için gazete çıkarmayın” diyebilmektedir. Peki bizler para kazanmadan bu gazeteleri nasıl ayakta tutacağız?...
Yani işimiz zor, çok zor!..
Amacımız Banaz, hedefimiz Banazlılara doğruyu, gerçeği aktarmak, çabamız gerçekten çıkarsız, menfaatsiz gazetecilik yapmak. Ne yapalım, bu meşakatli yolda biz bu amaç için gerekirse kendimizi de feda ederiz. Mesele “tarafımız belli olsun” değil mi?...
59. yılımızı kutlayan herkese gönülden teşekkürler...