Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

İŞSİZLİK SINAVI

Umut ile bilginin arası giderek açılıyor. Artık günümüzde üniversite sınavına girmek hatta kazanmak önemli değil, iyi bir yerleri kazanmak mesele haline geldi. Bu yıl umudunu üniversite sınavına bağlayanların sayısı biraz daha arttı. Zira sınava girenlerin sayısı tamı tamına 2 milyon 265 bin 902 kişiye ulaştı. Zor bir durum. Tablo oldukça karanlık ve belirsiz. Çünkü bu sayının içinden başarılı olarak çıkabilmek için ilk 100 binin içine girmen gerekiyor. Yoksa önemsiz yerler, 2 yıllıklar, Açık Öğretim derken zaten çoğu öğrenci bir yerlere kapak atıyor. Bir şekilde okuyor, diplomasını alıyor ama sonra.... Sonrası yok işte. Ülkemizde üniversite derdine sanata eğilim sıfıra dayandı. Üniversiteler ise ne yazık ki diplomalı işsizleri kazandırıyor topluma. Sonuçta ne değişiyor, ha “Kel Hasan”, ha “Hasan Kel”... Memlekette her ile bir üniversite derken söylem çok güzel geliyor. Gerçekten de güzel. Gerçi eleştirimize kızanlar olacak ama üretime yönelik yatırımlar, yeni yeni iş alanları, ihracatı hedefleyen ticaret anlayışı bitmiş durumda. Bu böyle olmamalı, yarım bırakılmamalıdır. Bir insan gerçekten üniversiteli işsiz olmayı nasıl kabul edebilir? Elbette kimse istemez ama ne yapsın? Ne yapalım? Acaba bir ümit diye, devlete kapat atarız diye...
Ekleme Tarihi: 14 Mart 2017 - Salı

İŞSİZLİK SINAVI

Umut ile bilginin arası giderek açılıyor. Artık günümüzde üniversite sınavına girmek hatta kazanmak önemli değil, iyi bir yerleri kazanmak mesele haline geldi.
Bu yıl umudunu üniversite sınavına bağlayanların sayısı biraz daha arttı. Zira sınava girenlerin sayısı tamı tamına 2 milyon 265 bin 902 kişiye ulaştı.
Zor bir durum. Tablo oldukça karanlık ve belirsiz. Çünkü bu sayının içinden başarılı olarak çıkabilmek için ilk 100 binin içine girmen gerekiyor. Yoksa önemsiz yerler, 2 yıllıklar, Açık Öğretim derken zaten çoğu öğrenci bir yerlere kapak atıyor. Bir şekilde okuyor, diplomasını alıyor ama sonra....
Sonrası yok işte. Ülkemizde üniversite derdine sanata eğilim sıfıra dayandı. Üniversiteler ise ne yazık ki diplomalı işsizleri kazandırıyor topluma. Sonuçta ne değişiyor, ha “Kel Hasan”, ha “Hasan Kel”...
Memlekette her ile bir üniversite derken söylem çok güzel geliyor. Gerçekten de güzel. Gerçi eleştirimize kızanlar olacak ama üretime yönelik yatırımlar, yeni yeni iş alanları, ihracatı hedefleyen ticaret anlayışı bitmiş durumda.
Bu böyle olmamalı, yarım bırakılmamalıdır. Bir insan gerçekten üniversiteli işsiz olmayı nasıl kabul edebilir? Elbette kimse istemez ama ne yapsın? Ne yapalım? Acaba bir ümit diye, devlete kapat atarız diye...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.