İnsanın dostu yine insan olması gerekmez mi? Kuşkun mu var diyebilirsiniz. Evet, kuşkum var. Ağzı, dili olmayan hayvanların; hatta yılanın bile insanlardan daha dost olduğunu ben gibi sizler de yaptığınız çeşitli sohbetlerde konuşulduğuna şahit olmuşsunuzdur. Kuşkuyla bakar olmuşuz insanlara, dostlarımıza. Haksız da değiliz böyle davranmakta. Televizyon tartışma programlarından tutun da gazete köşelerine, meclis konuşmalarına kadar her yanımız kavga ve şiddet dolu. Ötekileştirmişiz kendimiz gibi düşünmeyenleri, ayrımcılık yapmışız bizden sizden diye, iki yüzlü davranmışız yaradandan ötürü yaratılanı severiz diye… Gözlerimize perde inmiş; görmüyoruz şehit ateşi hangi eve düştü diye… Dünya var olduğu müddetçe insanların dertleri de olacaktır elbette. Örneğin; Banaz ilçesi olduğu sürece biz de Banaz’da yaşadığımıza göre bizim de Banaz ile ilgili sorunlarımızın olacağı su götürmez bir gerçektir. O halde ne yapacağız? “Eşeği saldım çayıra, gerisini Mevlam kayıra” deyip yan gelip yatacak mıyız, uyuyacak mıyız, ne yapacağız?... Aslında çok şey yapmamıza, terlememize, sıkıntılara düşmemize de gerek yok. Yapacağımız İşler çok basit. Şikayet etmek, hakaret etmek, bağırıp çağırmak yerine sorunların sebeplerini araştırarak çözümü için çareler üretmeliyiz. Sorunları çözmek yerine, çatışmayı ötekileştirmeyi, şiddeti seçersek sorunlara yenilerini eklemiş oluruz. Kırıp dökmek yerine empati kurarak sorunların çözümüne katkıda Bulunacağız. Elimizden bir iş gelmiyorsa gelenlere engel olmayacağız, onları destekleyeceğiz. Ülkemizin, ilçemizin sorunlarının seyircisi değil; sesi olacağız. Bir bilim adamının söylediği şu sözü aklımızdan çıkarmayacağız” Dünyamız; kötüler yüzünden değil; onlara sesini çıkarmayanların, durup seyredenlerin yüzünden yaşanmaz hale gelmektedir” Yapılan hizmetlerin değerini de takdir etmeliyiz. Takdir etmez, üstelik laf olsun diye konuşursak hizmet edenlerin şevkini kırmış oluruz. Yapılması gereken işler yapılmıyor veya savsaklanıyor ise sebeplerini araştırıp sorgulayacağız. Hizmetlerin yapılmasına katkı sağlayacağız. Örneğin; Banaz’ımız için soracağız: Yahu, şu hastane şu ayda bitirilecekti, bunca zaman geçmesine rağmen neden hizmete açılamadı? Yılan hikayesine dönen Hamamboğazı’nın durumu nedir? İlçemiz doğal gaza ne zaman kavuşacak, Toki evlerinin durumu nedir, ne zaman sıcak bir yuvaya sahip olacağız, ilçemize otobüs terminali, garaj yapılacak mı, içme suyumuz Murat dağından çıkmasına rağmen merkezde neden içilemiyor, borularda kanser riski var mı, lağım suyu karışıyor mu? Yeni hastane yapıldı ama uzman doktorlarımız olacak mı gibi aklınızdaki olmasını istediğiniz iş ve hizmetleri soracaksınız. Bunları sormak doğal hakkınız. Ben, Banazlı hemşehrilerime şu soruları soruyorum: Siz, Banazlı mısınız, sizler bu güzel ilçenizi seviyor musunuz? Cevabınız evetse hemen kolları sıvayıp Banaz’ın sorunlarının çözümüne katkıda bulunmalısınız. Şayet, bana ne, ben bilmem, beni rahatsız etmeyin, ne haliniz varsa görün diyorsanız o zaman size denecek laf “İyi uykular Banaz”… necatiertugrul64@gmail.com