Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Vadi Dalkılıç
Köşe Yazarı
Vadi Dalkılıç
 

UŞAK’A YAZIK OLMASIN

        Her zaman doğduğumuz, yaşadığımız, bizden sonrakilerin yaşayacağı berrak havası, suyu, misafirperver insanları ile övündüğümüz şehrimiz Uşak’ın daha da yaşanabilir, konforlu, düzenli, temiz,en yüksek standartlarda yaşam kalitesi sunan bir hüviyete kavuşması hepimizin arzusu.Güvenli bir trafik ve yol düzeni Valilik, Emniyet,Belediye ve vatandaş el ele vererek sağlanmalı, bunun için aşağıda belirtilen hususları önemli görüyorum,ama en başta her alanda eğitim,çevreye ve topluma saygılı olma gereğinin öğretilmeli,sürekli gündemde tutulmalı.Hep söylemişimdir,okullarda en önemli dersler her ne kadar olması gerektiği gibi Matematik-Fizik,Edebiyat gibi uygulansa da en önemli eğitimler arasına Trafik,çevre bilinci,ahlak,görgü eğitimi de önemle ve esaslı bir şekilde eklenmeli,tabii ki asıl eğitim aileden başlamalı,ama maalesef gerçekler hiç de hoş değil. Bir bakın bakalım, Hastaneye gidin,Adliye’ye gidin, Atapark’ta İsmetpaşa Caddesinde gezin karşınızda ve yanı başınızda duran ve sayıları gittikçe artan kişilerin bazıları ve toplum böyle mi olmalı? Yola tükürenler mi ararsınız, pervasızca başkalarının canını hiçe sayarak hızla seyredenler mi,bağıra bağıra küfürlü konuşanlar mı? Çevresine, bayanlara laf atanlar mı?Toplum adeta herhangi bir kuralsızlığı ikaz edemez halde,ikaz ettiği veya uyardığı zaman çıkacak kavgadan,edilecek küfürden , yapılacak her türlü şiddetten korkar halde .Bu arada belirteyim İsmetpaşa Caddesinde önceleri resmi ve sivil Emniyet birimleri görünür şekilde yürür, en azından vatandaş kendini güvende hissederdi, şimdi resmi kıyafetli Polis daha sık görülmeli diye düşünüyorum, Hukuk kurallarının da daha caydırıcı olmasını ve uygulanması gerektiğini düşünüyorum.            Bu tespit ve gözlemleri bizler yazıyoruz ancak uygulama güzel ülkemiz daha fazla zarar görmeden topyekün başlatılacak bir bilinçlendirme ile derhal başlamalı. Bence Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda her anne ve baba Veliye, her öğrenciye baş ucu kitabı olarak görsellikler de içeren kitapçıklar bastırarak milyonlarca dağıtmalı,sponsorlar da destek olmalı.Bundan 20-30 yıl önce caddeler afişlerle çeşitli uyarılarla dolu olurdu,şimdi çok daha yüksek teknolojik seviyede olmamıza rağmen niçin böyleyiz?            Son derece önem arz eden ve kent yaşamının birincil önceliği trafik güvenliği ve yaşam kalitesi ancak idarecilerin, halkın ortak çalışması, çabası ve özverisi ile yükselebilecektir. Bu konuda gerçekçi uygulanabilir pratik çalışmalar en kısa zamanda yapılıp derhal uygulamaya konulmalıdır.           Şimdilik en acil ihtiyaç özellikle yıkılan Orhan Dengiz Anadolu Lisesi’nin ve Uşak Lisesi’nin yıkılması ile ortaya çıkan çok geniş alana park etmiş binlerce aracın bu bölgeler parka kapatılınca nereye park edileceğinin düşünülmesi ve planlanmasıdır. Şimdilik bu araçlar geçici olarak park sorununu halletmiş gibi görünseler de acilen bu alanlara yer altı otoparkı yapılmalı, ayrıca tıpkı Ankara Kocatepe Camii’nde olduğu gibi Atapark’ın Stadyum yönünden girişine,Millet Bahçesi altına,hatta eski Adliye Binası altına fonksiyonel yeraltı otoparkları acilen yapılmalıdır, o bölgedeki kalabalık yaşam artık bu ihtiyacın aciliyetini göstermektedir.           Diğer bir husus şehir içi parke taş uygulaması Uşak ilini toz içinde bırakmaya devam etmektedir, son dönemdeki Belediye’nin asfaltlama çalışmalarının yaygınlaştırılmasını destekliyorum,Dörtyol’dan Fatih Caddesine, Kütüphaneden Fatih Caddesine kadar alan en kısa zamanda asfaltlanmalıdır.Dikkat ederseniz esasen başarısız ve kullanışsız cam kaplama binalar tozlanarak çok kötü görünmekte, dükkanlardaki gençler çok daha verimli kullanabileceklerini çalışma saatlerini cam silmeyle geçirmektedir.Esasen Yurtdışında özellikle Almanya’nın bir çok şehri,Barcelona,Madrid,Milano,Viyana, Roma ve Prag’da yaygın olan parke taşlar arasına atılan zift benzeri bir malzeme de tozlanmayı önlemekte olduğu tarafımca gözlemlenmiştir,hatta özellikle fotoğraflanmıştır.bu uygulama aynı zamanda yol konforunu da arttırmaktadır.Dikkat ederseniz yurtdışından gelen araçların korozyona çok fazla uğramadıkları,boyalarının dahi çok daha net olduğu,bizdeki araçların ise sürekli boya ve alttakım yıpranmaları yaşadığı herhalde görülmektedir,bu tür uygulamalar bizde niçin yok?            Bir de Uşak ilinde uygulama yanlışlığı olarak gördüğüm yaya geçidi cezalarından bahsetmek istiyorum. Araçlar kırmızı ışıkta bekler iken yayalar da nasıl olsa yeşil ışık bize yanıyor diye güvenli bir şekilde karşıya geçeceklerini düşündükleri sırada aradan geçen elektrikli veya motorlu ,fikirsiz,düşüncesiz,vicdansız sürücülerin aradan hızla kırmızı ışıkta geçmeleri de esasen son derece ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Düşünsenize eşinizle,çocuğunuzla,yaşlı yakınızla yeşil ışıkta geçerken,kırmızı ışıkta durmuş onlarca araç içinde pervasızca bir iki tekerlekli kırmızı ışıkta durmadan geliyor ve çarpıyor,sonuçlarının her iki taraf için de ne kadar acı olduğu ,hatta bu gibi olaylardan cinayetler dahi çıktığı bilinmektedir. Mobese kameraları bunları tespit etmeli, en yoğun yaya geçitlerinde gözlemci ve kameralı Trafik Polisleri sabahtan akşama görev almalı, bu tür çok ağır olan ve hayatı tehlikeye sokan kural ihlallerini en ağır şekilde cezalandırmalıdır. Esasen özellikle Orman Dairesi karşısındaki iki yaya geçidinde ,Halit Ziya Uşaklıgil Ortaokulu karşısındaki yaya geçitlerinde yaya geçidi ihlali nedeniyle çok sayıda cezaların yazıldığı,sürücülerden çok fazla sızlanmalar geldiğini görüyoruz.Vatandaşların çoğu aynı zamanda da sürücü,ancak yaya geçidi ile ilgili özellikle dikkat edilmesi gerektiği ,cezaların yazıldığı,cezaların yüksekliği gibi uyarılar yeterince yapılmadan sürücülere 800.00TL.civarında cezalar plakalarına yazılarak gönderilmekte.yayalar ve sürücüler ve yayalar için bu tür uygulama noktalarında ve genel olarak yeterince uyarı işareti konulmadan cezalar kesilmesini de vicdani bulmuyorum, akşama kadar binlerce aracın onlarca farklı ve en önemlisi sinyal vermeden ciddi kural ihlali yaptığı malumken yüksek yaya geçidi cezaları kesilmesini vicdani bulmuyorum. Acaba yayalar yaya olarak çoğu kez cep telefonu ile görüşmekteyken yola adımlarını atarken çok mu dikkat ediyorlar? Bence cevabı hayır!!! Yayaların da kurallara uymadıkları ,şehirde yaşamın kurallarını halen öğrenemedikleri malumdur .Çok sayıdaki Uşak’lı ve Uşak’ı ziyaret edenler şehir içinde stres içinde olduklarını ifade ediyor.Sürücüler de yayalar da şehrin her tarafına yayılacak uyarı flamaları ile daha da bilinçlendirilmeli. Son dönemde ortaya çıkan Scooter kullanımı da daha güvenli hale getirtilmeli.Ben idarecilerimizin büromuzun da bulunduğu Vakıfbank- Ziraat Bankası köşesinde çok değil sadece 30 dakika köşede beklemelerini ve neleri yaşayacaklarını görmelerini istiyorum.           İsmetpaşa Caddesinde ise plastik hız kesiciler mutlaka yatay olarak yollara 20-30’ar metrelik aralıklarla konulmalı, trafiğe kapalı alan olarak il dışından gelen ve çocuklarını nasıl olsa trafiğe kapalı alan diye güvenerek bırakanlar çok ciddi risk altındalar. Esasen bana göre bu sebeple meydana gelebilecek kazalarda TCK nun.83.maddesinde ifadesini bulan İhmal sebebiyle ölüme sebebiyet suçunun dahi oluşabileceğini düşünüyorum.Hız kesicilerin özellikle Kanyon Koleji devamında yer alan TOKİ yolunda ikamet eden çok sayıda kişinin yolun Uşak Merkez’e doğru eğimli akışından dolayı hız yapanların çoğunlukta olduğu ve yoldan karşıya geçmenin çok zorlaştığı ,güvensiz halde olduğu, acilen çözüm bulunmasını istediklerini bildirdiklerini biliyorum,aslında şehir içindeki her yolun hız kesicilerle donatılması zorunluluk hale gelmiştir.Mobese trafik için çok daha etkin kullanılmalı,başta en yoğun lokasyon olan İsmetpaşa caddesinde son yıllarda artan yemek,döner servisi yapan motorlu bisikletlerin artması ve pahalılaşan akaryakıt nedeniyle motosiklet kullanımın çok yaygınlaşması da ayrı bir can güvenliği kaynağı. Sürücülerin çoğu kask takıp kurallara uyduğu izlenimi verip yasak bölge olan trafiğe kapalı İsmetpaşa Caddesini umursamazca yaptıkları hızlarla kullanıyor,bu sebeple motor çarpmalarına dikkat.Geçen haftalarda Şekerbank aralığından yine yemek servisi yapan bir düşüncesiz ve duyarsız genç sürücü inanın caddeye dik olarak hiçbir şekilde yavaşlamadan,hızla gaz kesmeden çıkması ve karşı yana PTT arasına geçmesi beni çok tedirgin etti,kızdırdı.Bu fikirsiz çarpabileceği kişinin kendi ailesi ya da çocuğu olabileceğini düşünmekten aciz,çevresine ve insanlara saygısızca davranışının yaptırımsız kaldığını görünce daha da cesaretleniyor,tabii ki onu görenler de. Radar cezası yazmak kazaları caydırıcı tamam da,bu tür ihlaller çok daha önemli, istatistiklere bakıldığında son birkaç yılda vefat den onlarca motosiklet sürücüsü olduğunu,çoğunun da genç olduğunu gösteriyor, bu tür kazaların önlenmesi,yayaların da güvenliğini sağlayacaktır.Son kurban bayramında yollara konulan Radar levhalarının sıklaştırıldığı ve bunun hızlı kullanımı azalttığı da bir gerçektir,bu uygulamayı destekliyorum.          Bu arada belirtmek istiyorum trafiğe kapalı alan olarak lanse edilen İsmetpaşa Caddesinde günde cirit atan binlerce motosiklete çözüm bulunmalı, bir de bu alanda Emniyet mi yetkili, yoksa Belediye mi? Bu konuda her iki kurumda bir yetki kargaşası var. Ama bence bu işin uzmanı Trafik Polisleridir,Zabıtaya göre çok daha caydırıcı olduğunu düşünüyorum.TCK 83.maddede belirtilen İhmal suretiyle ölüme sebebiyet suçu riski burada da var unutmayınız. Yetkililerimiz ofisimiz buyursunlar,kahvemizi içsinler pencereden sadece 10 dakika içinde ne kadar kural ihlali olduğunu görecekler,kendileri de şaşıracaklar eminim,aslında Radar kanalı ile ceza yazılarak gelir elde edildiği hep söylenir,asıl gelir İsmetpaşa Caddesindeki ve şehir içindeki kural ihlallerinde .            Uşak’ta bana göre toplumun görsel uyarılara ve trafik eğitimine çok daha fazla ihtiyacı var, en kısa zamanda İl bazında toplu duyurularla bir trafik güvenliği, gürültü kirliliği ile mücadele kampanyası başlatılmalı.Özellikle son yıllarda şehir içi trafiğinin en önemli kurallarından biri olan sinyale dikkat edilmiyor, sinyal vermemek ,trafik kurallarına uymamak ,yavaş seyrederek trafiği engellemek, zorunluluk yokken sis lambası yakmak,hatta tüm camları açarak yüksek sesle müzik çalmak sanki bir kabadayılık ve kural tanımazlık gibi,bu duruma Emniyet en kısa zamanda çözüm bulmalı.          Bir diğer husus da yol kenarlarındaki çöp,pet şişe,cam şişe, naylon,kağıt,pisliklerin önlenmesi için çok daha ciddi uyarıcı etkin önlemler alınmalı.          Daha mutlu ve güvenli yaşamak istiyorsak herkes üzerine düşen görevi yapmalı,vatandaş da halk da…. Saygılarımla… Cuma,22.07.2022 AV.H.VADİ DALKILIÇ
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2022 - Cuma

UŞAK’A YAZIK OLMASIN

        Her zaman doğduğumuz, yaşadığımız, bizden sonrakilerin yaşayacağı berrak havası, suyu, misafirperver insanları ile övündüğümüz şehrimiz Uşak’ın daha da yaşanabilir, konforlu, düzenli, temiz,en yüksek standartlarda yaşam kalitesi sunan bir hüviyete kavuşması hepimizin arzusu.Güvenli bir trafik ve yol düzeni Valilik, Emniyet,Belediye ve vatandaş el ele vererek sağlanmalı, bunun için aşağıda belirtilen hususları önemli görüyorum,ama en başta her alanda eğitim,çevreye ve topluma saygılı olma gereğinin öğretilmeli,sürekli gündemde tutulmalı.Hep söylemişimdir,okullarda en önemli dersler her ne kadar olması gerektiği gibi Matematik-Fizik,Edebiyat gibi uygulansa da en önemli eğitimler arasına Trafik,çevre bilinci,ahlak,görgü eğitimi de önemle ve esaslı bir şekilde eklenmeli,tabii ki asıl eğitim aileden başlamalı,ama maalesef gerçekler hiç de hoş değil. Bir bakın bakalım, Hastaneye gidin,Adliye’ye gidin, Atapark’ta İsmetpaşa Caddesinde gezin karşınızda ve yanı başınızda duran ve sayıları gittikçe artan kişilerin bazıları ve toplum böyle mi olmalı? Yola tükürenler mi ararsınız, pervasızca başkalarının canını hiçe sayarak hızla seyredenler mi,bağıra bağıra küfürlü konuşanlar mı? Çevresine, bayanlara laf atanlar mı?Toplum adeta herhangi bir kuralsızlığı ikaz edemez halde,ikaz ettiği veya uyardığı zaman çıkacak kavgadan,edilecek küfürden , yapılacak her türlü şiddetten korkar halde .Bu arada belirteyim İsmetpaşa Caddesinde önceleri resmi ve sivil Emniyet birimleri görünür şekilde yürür, en azından vatandaş kendini güvende hissederdi, şimdi resmi kıyafetli Polis daha sık görülmeli diye düşünüyorum, Hukuk kurallarının da daha caydırıcı olmasını ve uygulanması gerektiğini düşünüyorum.

           Bu tespit ve gözlemleri bizler yazıyoruz ancak uygulama güzel ülkemiz daha fazla zarar görmeden topyekün başlatılacak bir bilinçlendirme ile derhal başlamalı. Bence Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda her anne ve baba Veliye, her öğrenciye baş ucu kitabı olarak görsellikler de içeren kitapçıklar bastırarak milyonlarca dağıtmalı,sponsorlar da destek olmalı.Bundan 20-30 yıl önce caddeler afişlerle çeşitli uyarılarla dolu olurdu,şimdi çok daha yüksek teknolojik seviyede olmamıza rağmen niçin böyleyiz?

           Son derece önem arz eden ve kent yaşamının birincil önceliği trafik güvenliği ve yaşam kalitesi ancak idarecilerin, halkın ortak çalışması, çabası ve özverisi ile yükselebilecektir. Bu konuda gerçekçi uygulanabilir pratik çalışmalar en kısa zamanda yapılıp derhal uygulamaya konulmalıdır.

          Şimdilik en acil ihtiyaç özellikle yıkılan Orhan Dengiz Anadolu Lisesi’nin ve Uşak Lisesi’nin yıkılması ile ortaya çıkan çok geniş alana park etmiş binlerce aracın bu bölgeler parka kapatılınca nereye park edileceğinin düşünülmesi ve planlanmasıdır. Şimdilik bu araçlar geçici olarak park sorununu halletmiş gibi görünseler de acilen bu alanlara yer altı otoparkı yapılmalı, ayrıca tıpkı Ankara Kocatepe Camii’nde olduğu gibi Atapark’ın Stadyum yönünden girişine,Millet Bahçesi altına,hatta eski Adliye Binası altına fonksiyonel yeraltı otoparkları acilen yapılmalıdır, o bölgedeki kalabalık yaşam artık bu ihtiyacın aciliyetini göstermektedir.

          Diğer bir husus şehir içi parke taş uygulaması Uşak ilini toz içinde bırakmaya devam etmektedir, son dönemdeki Belediye’nin asfaltlama çalışmalarının yaygınlaştırılmasını destekliyorum,Dörtyol’dan Fatih Caddesine, Kütüphaneden Fatih Caddesine kadar alan en kısa zamanda asfaltlanmalıdır.Dikkat ederseniz esasen başarısız ve kullanışsız cam kaplama binalar tozlanarak çok kötü görünmekte, dükkanlardaki gençler çok daha verimli kullanabileceklerini çalışma saatlerini cam silmeyle geçirmektedir.Esasen Yurtdışında özellikle Almanya’nın bir çok şehri,Barcelona,Madrid,Milano,Viyana, Roma ve Prag’da yaygın olan parke taşlar arasına atılan zift benzeri bir malzeme de tozlanmayı önlemekte olduğu tarafımca gözlemlenmiştir,hatta özellikle fotoğraflanmıştır.bu uygulama aynı zamanda yol konforunu da arttırmaktadır.Dikkat ederseniz yurtdışından gelen araçların korozyona çok fazla uğramadıkları,boyalarının dahi çok daha net olduğu,bizdeki araçların ise sürekli boya ve alttakım yıpranmaları yaşadığı herhalde görülmektedir,bu tür uygulamalar bizde niçin yok?

           Bir de Uşak ilinde uygulama yanlışlığı olarak gördüğüm yaya geçidi cezalarından bahsetmek istiyorum. Araçlar kırmızı ışıkta bekler iken yayalar da nasıl olsa yeşil ışık bize yanıyor diye güvenli bir şekilde karşıya geçeceklerini düşündükleri sırada aradan geçen elektrikli veya motorlu ,fikirsiz,düşüncesiz,vicdansız sürücülerin aradan hızla kırmızı ışıkta geçmeleri de esasen son derece ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Düşünsenize eşinizle,çocuğunuzla,yaşlı yakınızla yeşil ışıkta geçerken,kırmızı ışıkta durmuş onlarca araç içinde pervasızca bir iki tekerlekli kırmızı ışıkta durmadan geliyor ve çarpıyor,sonuçlarının her iki taraf için de ne kadar acı olduğu ,hatta bu gibi olaylardan cinayetler dahi çıktığı bilinmektedir. Mobese kameraları bunları tespit etmeli, en yoğun yaya geçitlerinde gözlemci ve kameralı Trafik Polisleri sabahtan akşama görev almalı, bu tür çok ağır olan ve hayatı tehlikeye sokan kural ihlallerini en ağır şekilde cezalandırmalıdır. Esasen özellikle Orman Dairesi karşısındaki iki yaya geçidinde ,Halit Ziya Uşaklıgil Ortaokulu karşısındaki yaya geçitlerinde yaya geçidi ihlali nedeniyle çok sayıda cezaların yazıldığı,sürücülerden çok fazla sızlanmalar geldiğini görüyoruz.Vatandaşların çoğu aynı zamanda da sürücü,ancak yaya geçidi ile ilgili özellikle dikkat edilmesi gerektiği ,cezaların yazıldığı,cezaların yüksekliği gibi uyarılar yeterince yapılmadan sürücülere 800.00TL.civarında cezalar plakalarına yazılarak gönderilmekte.yayalar ve sürücüler ve yayalar için bu tür uygulama noktalarında ve genel olarak yeterince uyarı işareti konulmadan cezalar kesilmesini de vicdani bulmuyorum, akşama kadar binlerce aracın onlarca farklı ve en önemlisi sinyal vermeden ciddi kural ihlali yaptığı malumken yüksek yaya geçidi cezaları kesilmesini vicdani bulmuyorum. Acaba yayalar yaya olarak çoğu kez cep telefonu ile görüşmekteyken yola adımlarını atarken çok mu dikkat ediyorlar? Bence cevabı hayır!!! Yayaların da kurallara uymadıkları ,şehirde yaşamın kurallarını halen öğrenemedikleri malumdur .Çok sayıdaki Uşak’lı ve Uşak’ı ziyaret edenler şehir içinde stres içinde olduklarını ifade ediyor.Sürücüler de yayalar da şehrin her tarafına yayılacak uyarı flamaları ile daha da bilinçlendirilmeli. Son dönemde ortaya çıkan Scooter kullanımı da daha güvenli hale getirtilmeli.Ben idarecilerimizin büromuzun da bulunduğu Vakıfbank- Ziraat Bankası köşesinde çok değil sadece 30 dakika köşede beklemelerini ve neleri yaşayacaklarını görmelerini istiyorum.

          İsmetpaşa Caddesinde ise plastik hız kesiciler mutlaka yatay olarak yollara 20-30’ar metrelik aralıklarla konulmalı, trafiğe kapalı alan olarak il dışından gelen ve çocuklarını nasıl olsa trafiğe kapalı alan diye güvenerek bırakanlar çok ciddi risk altındalar. Esasen bana göre bu sebeple meydana gelebilecek kazalarda TCK nun.83.maddesinde ifadesini bulan İhmal sebebiyle ölüme sebebiyet suçunun dahi oluşabileceğini düşünüyorum.Hız kesicilerin özellikle Kanyon Koleji devamında yer alan TOKİ yolunda ikamet eden çok sayıda kişinin yolun Uşak Merkez’e doğru eğimli akışından dolayı hız yapanların çoğunlukta olduğu ve yoldan karşıya geçmenin çok zorlaştığı ,güvensiz halde olduğu, acilen çözüm bulunmasını istediklerini bildirdiklerini biliyorum,aslında şehir içindeki her yolun hız kesicilerle donatılması zorunluluk hale gelmiştir.Mobese trafik için çok daha etkin kullanılmalı,başta en yoğun lokasyon olan İsmetpaşa caddesinde son yıllarda artan yemek,döner servisi yapan motorlu bisikletlerin artması ve pahalılaşan akaryakıt nedeniyle motosiklet kullanımın çok yaygınlaşması da ayrı bir can güvenliği kaynağı. Sürücülerin çoğu kask takıp kurallara uyduğu izlenimi verip yasak bölge olan trafiğe kapalı İsmetpaşa Caddesini umursamazca yaptıkları hızlarla kullanıyor,bu sebeple motor çarpmalarına dikkat.Geçen haftalarda Şekerbank aralığından yine yemek servisi yapan bir düşüncesiz ve duyarsız genç sürücü inanın caddeye dik olarak hiçbir şekilde yavaşlamadan,hızla gaz kesmeden çıkması ve karşı yana PTT arasına geçmesi beni çok tedirgin etti,kızdırdı.Bu fikirsiz çarpabileceği kişinin kendi ailesi ya da çocuğu olabileceğini düşünmekten aciz,çevresine ve insanlara saygısızca davranışının yaptırımsız kaldığını görünce daha da cesaretleniyor,tabii ki onu görenler de. Radar cezası yazmak kazaları caydırıcı tamam da,bu tür ihlaller çok daha önemli, istatistiklere bakıldığında son birkaç yılda vefat den onlarca motosiklet sürücüsü olduğunu,çoğunun da genç olduğunu gösteriyor, bu tür kazaların önlenmesi,yayaların da güvenliğini sağlayacaktır.Son kurban bayramında yollara konulan Radar levhalarının sıklaştırıldığı ve bunun hızlı kullanımı azalttığı da bir gerçektir,bu uygulamayı destekliyorum.

         Bu arada belirtmek istiyorum trafiğe kapalı alan olarak lanse edilen İsmetpaşa Caddesinde günde cirit atan binlerce motosiklete çözüm bulunmalı, bir de bu alanda Emniyet mi yetkili, yoksa Belediye mi? Bu konuda her iki kurumda bir yetki kargaşası var. Ama bence bu işin uzmanı Trafik Polisleridir,Zabıtaya göre çok daha caydırıcı olduğunu düşünüyorum.TCK 83.maddede belirtilen İhmal suretiyle ölüme sebebiyet suçu riski burada da var unutmayınız. Yetkililerimiz ofisimiz buyursunlar,kahvemizi içsinler pencereden sadece 10 dakika içinde ne kadar kural ihlali olduğunu görecekler,kendileri de şaşıracaklar eminim,aslında Radar kanalı ile ceza yazılarak gelir elde edildiği hep söylenir,asıl gelir İsmetpaşa Caddesindeki ve şehir içindeki kural ihlallerinde .

           Uşak’ta bana göre toplumun görsel uyarılara ve trafik eğitimine çok daha fazla ihtiyacı var, en kısa zamanda İl bazında toplu duyurularla bir trafik güvenliği, gürültü kirliliği ile mücadele kampanyası başlatılmalı.Özellikle son yıllarda şehir içi trafiğinin en önemli kurallarından biri olan sinyale dikkat edilmiyor, sinyal vermemek ,trafik kurallarına uymamak ,yavaş seyrederek trafiği engellemek, zorunluluk yokken sis lambası yakmak,hatta tüm camları açarak yüksek sesle müzik çalmak sanki bir kabadayılık ve kural tanımazlık gibi,bu duruma Emniyet en kısa zamanda çözüm bulmalı.

         Bir diğer husus da yol kenarlarındaki çöp,pet şişe,cam şişe, naylon,kağıt,pisliklerin önlenmesi için çok daha ciddi uyarıcı etkin önlemler alınmalı.

         Daha mutlu ve güvenli yaşamak istiyorsak herkes üzerine düşen görevi yapmalı,vatandaş da halk da…. Saygılarımla… Cuma,22.07.2022

AV.H.VADİ DALKILIÇ

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Necati Ertuğrul
(23.08.2022 12:56 - #161)
Uşak ilimizle ilgili sorunları gerçekçi ve bilimsel olarak dile getirmişsiniz.Umarım,dikkate alan bulunur.Kaleminize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Cebeci
(25.08.2022 15:49 - #162)
Sayın Vadi Dalkılıc, Sizin de bazen bahsettiginiz Avrupada yaşayan türklerdenim ve belki hemsehehrilerimden daha fazla.merak eden birisiyim. Biz uzak olsakta Türkiye haberleri Usak, Istanbul, Ankara ile güne başlıyoruz. Sizin yazdıklarinızi harfi harfine gozlemliyorum ve özellikle de dışarda yaşadiğimiz için kiyaslama imkanımizi oluyor. Gerci bur girbetcilerin kiyaslamasi sekeçler bile konu oldu ama yukarda yadığım.gibi ben kiyas yapiyorum. Halkı genel davranişları bir biri ile etkilenerek hareket eder. Yani o ona bakar bu suna bakar derken, belli bir tolerans içinde sınırinı cizer. Genel görgü kuralları da dahil buna, trqfik kuralllari da dahil. Örnegi trafik kurallarinda TR de Kural tanımamzlık güzl bir şeymis gibi anlatılırı. Örnegin "ben 100 gideceğim yerde 200 gitttim" hatta veeilen cezalar bike Madalya gibi koleskyon yapılıyor. Ama.bunun nedeni ise cezalarin ehiyetinin olmamsı. Ben TR ehliyetini kaptiran birine rastlamadım. Halbuki Avrupada tekrarlanan cezalarda tramvay veya otobüs mahkumsuuzdur. Benim dikkatimi başak seyler daha cekti. Bisiklet sürmek icin bir Altuapı yok. Hele Banaz da hiç mevcud değil. Kaldi ki o kadar büyük Park da yok. Insanlar otomobile mahkum. Banaz da guvenli ve modern taşıma araclarla toplu taşıma da bence yok. Ve Banaz ve Uşak arası neden daha sık ve çom daha ucuz Tren bagkantısı yok. Aslinda yazilacak çim seyler var zamanla sizler yazmayı düşünüyorum. Saygilar Cebeci
Vadi Dalkılıç Teşekkürler sayın Cebeci daha çok aşamalara ve eğitime ihtiyacımız var, Uşak'ın Merkezi İdare tarafından daha çok pay alması da lazım...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
ilyas
(08.09.2022 20:47 - #165)
Maalesef Sayın Dalkılıç. kendi yaşadığımız Banaz a bakalım. kaldırımlarda yürüyecek yer yok. kenarda parkedecek yer yok. Bir hemşerimiz İzmire Gider. Kordonda yürürken taksici sorar Uşaklımısınız diye. evet nereden bildin dediğinde yolun ortasından yürüyorsunuz cevabını alır. bu olayı duyunca çok üzülmüştüm fakat baktımki kaldırım dolu yolun kenarı dolu ister istemez ortadan yürüyorsun. Bununla ilgili bir ara haber çıkmıştı Belediye Başkanı Zafer arpacı zabıta gerekli çalışmaları yapıyor demişti ama maalesef kaldırımlar ve yol kenarları esnafın tapulu malı...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
ilyas
(08.09.2022 20:47 - #166)
Maalesef Sayın Dalkılıç. kendi yaşadığımız Banaz a bakalım. kaldırımlarda yürüyecek yer yok. kenarda parkedecek yer yok. Bir hemşerimiz İzmire Gider. Kordonda yürürken taksici sorar Uşaklımısınız diye. evet nereden bildin dediğinde yolun ortasından yürüyorsunuz cevabını alır. bu olayı duyunca çok üzülmüştüm fakat baktımki kaldırım dolu yolun kenarı dolu ister istemez ortadan yürüyorsun. Bununla ilgili bier ara haber çıkmıştı Belediye Başkanı Zafer arpacı zabıta gerekli çalışmaları yapıyor demişti ama maalesef kaldırımlar ve yol kenarları esnafın tapulu malı...
Vadi Dalkılıç Teşekkürler sayın İlyas bey
Vadi Dalkılıç Trafikte saygı ve düzen için apayrı bir seferberlik gerekli,durum çok kötü...
Vadi Dalkılıç Trafikte saygı ve düzen için apayrı bir seferberlik gerekli,durum çok kötü...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.