Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

ADANA’NIN YOLLARI TAŞTAN

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) 53. Başkanlar Konseyi toplantısını ADANA’da gerçekleş-tirdi. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliği yaptığı bu müstesna başkanlar konseyi toplantısına biz de katıldık. Üç gün süren bu toplantılar sonunda Adana’nın yolları taştan mı değil mi öğrenme fırsatı da yakaladık. İçinden iki nehir geçen bu güzel kenti daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Öncelikle ADANA’da yaşayanlara Allah sabırlar versin. 40 derecenin üstündeki bu sıcak ortamda bunaldık, yandık ama Çukurova’nın güzel insanlarının misafirperverliği bizleri biraz olsun serinletti.. Seyhan hayat veriyor bu güzel kente. Aklımda şöyle bir söz kalmıştı, “Su akar Türk bakar”... Vallahi o sözü söyleyen Adana’yı görmemiş.. Bir görseydi bu sözü söylediğine pişman olurdu. İnsanımız Seyhan nehrini öyle güzel bir nakış nakış işlemiş. Denizi olmayan bun kente denizden daha çok güzellikler katmış. Seyhan baraj gölü dört bir tarafıyla Adana’yı ihya ediyor inanın. Çukurova.. İlk okuduğum romanın İNCE MEMED’in şehri.. Türkiye’nin en mümbit topraklarına sahip kenti.. Pamuk deposu.. Gel gör ki dört bir tarafını gezdiğimiz bu şehirde bir tek pamuk kozasına rastlayamadım. Çiftçi pamuğu bırakalı yıllar olmuş. Şimdi gördüğümüz her tarım alanını ayçiçeği, yer fıstığı kaplamış. Bir de uçsuz bucaksız Çukurova Üniversitesi’nin kampüs alanındaki zeytinliklere hayran kaldım. TGF’nin Başkanlar Konseyi toplantılarına katılmaya özen gösteriyorum. Öncelikle bu güzide topluluğun basın camiasının yürekli ve gür sesi olduğunu vurgulamak istiyorum. Toplantımızın 15 Temmuz’a rastlaması nedeniyle günün anlamına yakışır şekilde yapılan toplantılara iştirak edildi. Federasyon her zamanki gibi “her türlü darbeye karşıyız” mesajını verdi Adana’dan. Yerel gazetelerin 15 Temmuz’u nasıl gördüklerini anlatan yerel medyanın ilk sayfalarından oluşan harika sergisi açıldı. Bu arada Ceyhan Gazeteciler Cemiyeti’nin bürosunun açılışı da gerçekleştirildi. Hayırlı olsun dileklerimizi iletiyoruz Ceyhan’a. Basının sorunlarının masaya yatırıldığı geniş kapsamlı toplantı sonrasında çevrenin tanıtımı için geziler yapıldı. İlk olarak Seyhan baraj gölü çevresindeki uzun süreli turumuzla gözümüz gönlümüz açıldı. Bu kadar olur.. Adana’nın sıcak ortamında kavrulanlar, kendilerin bu nehrin kıyısına atıyorlarmış. Eşsiz bir manzara, seyir zevk güzel bir ortam, günün yorgunluğunu atmaya kâfi geliyordur sanırım. Programımızın bir bölümünde VARDA köprüsünü görmeye gittik. Tarihi bir geçmişe sahip bu köprü görülmeye değer nitelikte. Adana’ya 75 km. uzakta olsa da ve sıcak havaya rağmen katlandığımıza değdi. Yapımı Almanlar tarafından gerçekleştirilen bu köprü 99 metre yüksekliğe sahip ve güç koşullarda tamamlanmış. Burada bir çok Alman yaşamını yitirmiş ve buranın yakınlarına bir Alman mezarlığı yapılmış. Kısacası görmeyenler için bir kayıp derim. Sarıçam Belediyesi’nin bize Kösefakılı köyünde verdiği ziyafette, harika Seyhan baraj gölü manzarası ve akşam güneşin batışını izleyerek yediğimiz kebapların tadını uzun süre unutamayacak gibiyim.. Sonrasında Çukurova Belediyesi’nin çalışmalarına şahit olduk. Ve en çok hoşuma giden parklara yerleştirdikleri emekli evleri. Bir örneğine Kocaeli’de rastladığım bu emekli evleri küçük ama anlamlı bir yapıya sahip. İçerisinde çay-kahve- gazete -televizyon bilgisayar gibi hizmetleri var olan bu emekli evleri düşüncelerime çok uygun geldi. Yapanların emeklerine sağlık. Orada bulunan bir emekli öğretmen, “Bizi arayan olursa evdeyim, diyorum” dedi. Ne kadar hoşuma gitti. İşte çağdaş belediyecilik. Ve çalışanların çocuklarına yönelik kreş.. Sadece maliyetleri karşılamak için alınan cüzi bir ücretle çalışmalarını sürdürüyor. Ve daha da güzeli engelli çocuklarımızın rehabiltasyonuna yönelik yüzme havuzu. Bir çok eğitimci arkadaşımızın yer aldığı bu yerde bir çok çocuğumuz rehabilite ediliyor. Çok hoş. Buraları gördükçe belediyeciliğin nerelere ulaştığını anlıyorum.. Keşke bizde de olsa. Belediyeler yol su kaldırım gibi rutin işlerden kurtulup sosyal belediyeciliğe yönelseler diye düşünmeden edemiyorum. Zaman zaman bizim belediye başkanlarımız yurt dışına çıkıyor. Oralardaki yenilikleri görüp şehirlerinde uygulamak amacıyla.. Aslında hiç gerek yok.. Gelin ülkemiz belediyelerini görün.. Eskişehir’i, Kocaeli’yi, Aydın’ı, Nazilli’yi ve Adana’yı.. Hepsinde ayrı ayrı güzel örnekler var.. Varsın bir miktar ayağımız çamur olsun ama çocuklarımız, yaşlılarımız mutlu olsunlar artık demekten kendimi alamıyorum. Adana güzel şehir. Ama bu güzellikleri yaratan insanlar da güzel. Tabir yerindeyse yan gelip yatmamışlar. Eldekini avuçtakini iyi değerlendirmişler. Çalışanlara minnettarım. Güzel işlere imza atanlara teşekkürler diyorum. Elbette oralarda da kusurlar var. Ama yapılanlar bu kusurları görmemizi, engelliyor. TGF, ülkemizin köklü bir kuruluşu. Gittiği yerde ses getiriyor. Ülke gerçeklerine parmak basıyor. Özellikle de gazetecilerin ve yerel basının sorunlarını ilgili yerlere aktarma da büyük caba sarfediyor. Gazetecilik önemli bir meslek. Doğru yapanlara cesur yazanlara ve haklı eleştirilerle, yapıcı katkılarıyla topluma hizmet eden gazetecilere de selam olsun. TGF’nin 53.cü Başkanlar Konseyi’ni düzenleyenlere teşekkürler, 40 derecede yandık, hamdık, piştik, mutlandık… Saygılar…
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2017 - Salı

ADANA’NIN YOLLARI TAŞTAN

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) 53. Başkanlar Konseyi toplantısını ADANA’da gerçekleş-tirdi. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliği yaptığı bu müstesna başkanlar konseyi toplantısına biz de katıldık. Üç gün süren bu toplantılar sonunda Adana’nın yolları taştan mı değil mi öğrenme fırsatı da yakaladık. İçinden iki nehir geçen bu güzel kenti daha yakından tanıma fırsatı bulduk.
Öncelikle ADANA’da yaşayanlara Allah sabırlar versin. 40 derecenin üstündeki bu sıcak ortamda bunaldık, yandık ama Çukurova’nın güzel insanlarının misafirperverliği bizleri biraz olsun serinletti.. Seyhan hayat veriyor bu güzel kente. Aklımda şöyle bir söz kalmıştı, “Su akar Türk bakar”... Vallahi o sözü söyleyen Adana’yı görmemiş.. Bir görseydi bu sözü söylediğine pişman olurdu. İnsanımız Seyhan nehrini öyle güzel bir nakış nakış işlemiş.

Denizi olmayan bun kente denizden daha çok güzellikler katmış. Seyhan baraj gölü dört bir tarafıyla Adana’yı ihya ediyor inanın.
Çukurova.. İlk okuduğum romanın İNCE MEMED’in şehri.. Türkiye’nin en mümbit topraklarına sahip kenti.. Pamuk deposu.. Gel gör ki dört bir tarafını gezdiğimiz bu şehirde bir tek pamuk kozasına rastlayamadım. Çiftçi pamuğu bırakalı yıllar olmuş. Şimdi gördüğümüz her tarım alanını ayçiçeği, yer fıstığı kaplamış. Bir de uçsuz bucaksız Çukurova Üniversitesi’nin kampüs alanındaki zeytinliklere hayran kaldım.
TGF’nin Başkanlar Konseyi toplantılarına katılmaya özen gösteriyorum. Öncelikle bu güzide topluluğun basın camiasının yürekli ve gür sesi olduğunu vurgulamak istiyorum. Toplantımızın 15 Temmuz’a rastlaması nedeniyle günün anlamına yakışır şekilde yapılan toplantılara iştirak edildi. Federasyon her zamanki gibi “her türlü darbeye karşıyız” mesajını verdi Adana’dan. Yerel gazetelerin 15 Temmuz’u nasıl gördüklerini anlatan yerel medyanın ilk sayfalarından oluşan harika sergisi açıldı. Bu arada Ceyhan Gazeteciler Cemiyeti’nin bürosunun açılışı da gerçekleştirildi. Hayırlı olsun dileklerimizi iletiyoruz Ceyhan’a.
Basının sorunlarının masaya yatırıldığı geniş kapsamlı toplantı sonrasında çevrenin tanıtımı için geziler yapıldı. İlk olarak Seyhan baraj gölü çevresindeki uzun süreli turumuzla gözümüz gönlümüz açıldı. Bu kadar olur.. Adana’nın sıcak ortamında kavrulanlar, kendilerin bu nehrin kıyısına atıyorlarmış. Eşsiz bir manzara, seyir zevk güzel bir ortam, günün yorgunluğunu atmaya kâfi geliyordur sanırım.
Programımızın bir bölümünde VARDA köprüsünü görmeye gittik. Tarihi bir geçmişe sahip bu köprü görülmeye değer nitelikte. Adana’ya 75 km. uzakta olsa da ve sıcak havaya rağmen katlandığımıza değdi. Yapımı Almanlar tarafından gerçekleştirilen bu köprü 99 metre yüksekliğe sahip ve güç koşullarda tamamlanmış. Burada bir çok Alman yaşamını yitirmiş ve buranın yakınlarına bir Alman mezarlığı yapılmış. Kısacası görmeyenler için bir kayıp derim.
Sarıçam Belediyesi’nin bize Kösefakılı köyünde verdiği ziyafette, harika Seyhan baraj gölü manzarası ve akşam güneşin batışını izleyerek yediğimiz kebapların tadını uzun süre unutamayacak gibiyim..
Sonrasında Çukurova Belediyesi’nin çalışmalarına şahit olduk. Ve en çok hoşuma giden parklara yerleştirdikleri emekli evleri. Bir örneğine Kocaeli’de rastladığım bu emekli evleri küçük ama anlamlı bir yapıya sahip. İçerisinde çay-kahve- gazete -televizyon bilgisayar gibi hizmetleri var olan bu emekli evleri düşüncelerime çok uygun geldi. Yapanların emeklerine sağlık. Orada bulunan bir emekli öğretmen, “Bizi arayan olursa evdeyim, diyorum” dedi. Ne kadar hoşuma gitti. İşte çağdaş belediyecilik. Ve çalışanların çocuklarına yönelik kreş.. Sadece maliyetleri karşılamak için alınan cüzi bir ücretle çalışmalarını sürdürüyor. Ve daha da güzeli engelli çocuklarımızın rehabiltasyonuna yönelik yüzme havuzu. Bir çok eğitimci arkadaşımızın yer aldığı bu yerde bir çok çocuğumuz rehabilite ediliyor. Çok hoş. Buraları gördükçe belediyeciliğin nerelere ulaştığını anlıyorum.. Keşke bizde de olsa. Belediyeler yol su kaldırım gibi rutin işlerden kurtulup sosyal belediyeciliğe yönelseler diye düşünmeden edemiyorum.
Zaman zaman bizim belediye başkanlarımız yurt dışına çıkıyor. Oralardaki yenilikleri görüp şehirlerinde uygulamak amacıyla.. Aslında hiç gerek yok.. Gelin ülkemiz belediyelerini görün.. Eskişehir’i, Kocaeli’yi, Aydın’ı, Nazilli’yi ve Adana’yı.. Hepsinde ayrı ayrı güzel örnekler var.. Varsın bir miktar ayağımız çamur olsun ama çocuklarımız, yaşlılarımız mutlu olsunlar artık demekten kendimi alamıyorum.
Adana güzel şehir. Ama bu güzellikleri yaratan insanlar da güzel. Tabir yerindeyse yan gelip yatmamışlar. Eldekini avuçtakini iyi değerlendirmişler. Çalışanlara minnettarım. Güzel işlere imza atanlara teşekkürler diyorum.
Elbette oralarda da kusurlar var. Ama yapılanlar bu kusurları görmemizi, engelliyor.
TGF, ülkemizin köklü bir kuruluşu. Gittiği yerde ses getiriyor. Ülke gerçeklerine parmak basıyor. Özellikle de gazetecilerin ve yerel basının sorunlarını ilgili yerlere aktarma da büyük caba sarfediyor. Gazetecilik önemli bir meslek. Doğru yapanlara cesur yazanlara ve haklı eleştirilerle, yapıcı katkılarıyla topluma hizmet eden gazetecilere de selam olsun.
TGF’nin 53.cü Başkanlar Konseyi’ni düzenleyenlere teşekkürler, 40 derecede yandık, hamdık, piştik, mutlandık… Saygılar…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.