Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

BAYRAM

Mübarek Ramazan ayını bitirdik. Ve artık bayram yapma hakkını kazandık. Elbette sözüm oruçlarını tutabilen, vecibeleri tam anlamıyla yerine getiren insanlaradır. Mübarek olsun. Küçük bir şakayla başlayalım yazımıza. Bektaşi. “Ramazan ayını eda ettiniz, bakın kurtulduk diye bayram yapıyorsunuz” demiş.. Tabii ki işin aslı öyle değil. 30 Ramazan orucunu tutan insanların artık bayram yapma haklarıdır. Doğrusu BAYRAM anlam itibari ile sevinmek. mutlanmaktır. İşte bize düşen de uzun zamandır görmediğimiz, göremediğimiz eşimizi, dostumuzu, akrabalarımız görebilmektir. Bu süreyi bahane edip onları ziyaret edebilmektir. Ve yaşlı, kimsesiz insanlarımızın gönlünü almaktır.. Son yıllarda yönetimler bayram tatillerini bir bahanesini bulup uzatıveriyorlar. Oysa bizim çocukluğumuzda Ramazan bayramı 3,5 gün, Kurban bayramı da 4,5 gün olarak kabul edilirdi. Buçuklar da Arife günlerinin yarımı idi... Bu gün içinde resmiyette öyle ama yapılan düzenleme ile tatil önüne sonuna ilavelerle 9 gün oluyor. Bu durum bir bakıma tatil olanakları kısıtlı çalışanlar için fırsat olup, imkanı olanlar da değerlendiriyorlar. Elbette iç turizmde hatırı sayılır bir canlanma göze batıyor. Bayramlarda bir olumsuzlukta TRAFİKTE yaşanıyor. Aşırı araç trafiği ve zamanın kısa olması nedeniyle bir hayli can kaybı ve hasarlar meydana geliyor. 100'leri aşan rakamlar içimizi sızlatıyor. Aman DİKKAT demeden geçemeyeceğim. Geç olsun da GÜÇ olmasın. Şimdi yollar genellikle duble ve geliş ayrı gidiş ayrı. Ne olursunuz biraz gayretle kayıp yaşamadan bayramı kutlayalım. Sevinçlerimiz kedere dönüşmesin. Yaşamımız içerisinde Ramazan orucumuzu 30 gün tutardık. Cahilliğime verin.. Şimdi niye 29'a düştü. Günler mi uzadı. Her neyse 29 ile 30'un fazlaca bir farkı yok ancak nedenini bilmek isterim. İlgililerden makul, mantıklı bir cevap alabilmek umuduyla. İslam takvimine göre yıl yıldan 10 gün önce gelir. Bu durum neticesinde, gerek ramazan ve gerekse kurban bir önceki yılın takvimine göre 10 gün önce gerçekleşir. Yani bu yıl ramazan bayramı 4 Haziran’da kutlanıyor. Gelecek yıl 24 ya da 25 Mayıs gibi olacak. Her sene 10 gün önce geldiğinden bu dönüşüm sonrasında yılın her ayına ve gününe rastlayan zamanlarda Ramazan ayı yapılıyor. Böylece hem kısa günlerde hem uzun günlerde ORUÇ tutma zevkini ve zorluğunu yaşıyoruz. Bu manada 36 yılda bir bu güzel günler aynı güne denk geliyor. Yani bu ay 4 Haziran’da kutladığımız Ramazan bayramı 36 yıl sonra yine haziranın ilk günlerinde kutlanacak. (saat farkından ötürü 1-2 gün kayma olabilir). Bunun güzelliği de her mevsim meyve-sebze ve yiyecekleriyle oruç tutmak mümkün oluyor. Konuyla ilgili din alimlerine dedim ki, “Eyy muhteremler, tüm İslam alemi otursanız bir karara varsanız. Bundan sonra ramazan her yıl şubat ayında gerçekleşecek, deseniz nasıl olur.” Onlar da “Bu takvim İslam alemine hitap eder ve senin söylediğin gibi mübarek ayların aynı zamanda olması kabul edilemez. Saydığınız nedenlerden dolayı yıl yıldan 10 gün önce geldiğinden, oruç tutma daha güzel bir anlam taşır” dediler. Tabii ki bu daha doğru. Ve de öyle devam edecek inşallah. Ramazan ayı üç aylardan sonuncusu ve doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma, insanlara rehber olarak indirilen KURAN’ın indirildiği aydır. Her ay mutlaka değerli ve muteberdir. Ama Ramazan ayı “Onbir Ayın Sultanı” olarak Kuran’da ismi zikredilen aydır. Bu ayda oruç tutulması, teravi namazı kılınması, mukabele okunması, iftar ve sahur yapılması, fıtır sadakasının verilmesi, zekat verilmesi yapıldığından müslümanların bu aya önem vermesine sebep olmuştur. Keza KADİR Gecesi’de bu ay da olur. Kadir Gecesi’nin hayrından herkese hayırlar getirmesini dilerim. İslam dininde önemli olan oruç tutmak için de şartlar bulunmaktadır. Sabilere oruç farz değildir. Hastalara ve düşkünlere oruç farz değildir. Oruç tutamayacak kadar hasta olanlar eğer hali vakti yerindeyse bir Müslümanın tam giderlerini karşılayıp sevap kazanabilir. Bu ay da fitre vererek geçimini zor sağlayanlara yardımda bulunabilir. Sahip olduğu mal varlığına göre verecekleri zekat ile fakir insanların yaşamalarına kolaylık sağlayabilirler. Dinimizde bu sosyal anlayış gerçekten çok doğru ve doğru anlaşılıp doğru kullanıldığında mükemmel bir yardımlaşma usulüdür. Artık BAYRAM... Sağlıkla, mutlulukla eş-dost arkadaş akraba ile birlikte kutlayın. Uyarılara mutlaka uyun. Büyüklerinizi ziyaret edin. Çocukları sevindirin. Gönül alın ve yardımlaşın. Güzellikleri paylaşın ve güzel bir yaşamı dolu dolu yaşayın. Bayramınız kutlu, geleceğiniz umutlu olsun. Güzel bayramlar...
Ekleme Tarihi: 03 Haziran 2019 - Pazartesi

BAYRAM

Mübarek Ramazan ayını bitirdik. Ve artık bayram yapma hakkını kazandık. Elbette sözüm oruçlarını tutabilen, vecibeleri tam anlamıyla yerine getiren insanlaradır. Mübarek olsun. Küçük bir şakayla başlayalım yazımıza. Bektaşi. “Ramazan ayını eda ettiniz, bakın kurtulduk diye bayram yapıyorsunuz” demiş.. Tabii ki işin aslı öyle değil. 30 Ramazan orucunu tutan insanların artık bayram yapma haklarıdır.
Doğrusu BAYRAM anlam itibari ile sevinmek. mutlanmaktır. İşte bize düşen de uzun zamandır görmediğimiz, göremediğimiz eşimizi, dostumuzu, akrabalarımız görebilmektir. Bu süreyi bahane edip onları ziyaret edebilmektir. Ve yaşlı, kimsesiz insanlarımızın gönlünü almaktır..
Son yıllarda yönetimler bayram tatillerini bir bahanesini bulup uzatıveriyorlar. Oysa bizim çocukluğumuzda Ramazan bayramı 3,5 gün, Kurban bayramı da 4,5 gün olarak kabul edilirdi. Buçuklar da Arife günlerinin yarımı idi...
Bu gün içinde resmiyette öyle ama yapılan düzenleme ile tatil önüne sonuna ilavelerle 9 gün oluyor. Bu durum bir bakıma tatil olanakları kısıtlı çalışanlar için fırsat olup, imkanı olanlar da değerlendiriyorlar. Elbette iç turizmde hatırı sayılır bir canlanma göze batıyor.
Bayramlarda bir olumsuzlukta TRAFİKTE yaşanıyor. Aşırı araç trafiği ve zamanın kısa olması nedeniyle bir hayli can kaybı ve hasarlar meydana geliyor. 100'leri aşan rakamlar içimizi sızlatıyor. Aman DİKKAT demeden geçemeyeceğim. Geç olsun da GÜÇ olmasın. Şimdi yollar genellikle duble ve geliş ayrı gidiş ayrı. Ne olursunuz biraz gayretle kayıp yaşamadan bayramı kutlayalım. Sevinçlerimiz kedere dönüşmesin.
Yaşamımız içerisinde Ramazan orucumuzu 30 gün tutardık. Cahilliğime verin.. Şimdi niye 29'a düştü. Günler mi uzadı. Her neyse 29 ile 30'un fazlaca bir farkı yok ancak nedenini bilmek isterim. İlgililerden makul, mantıklı bir cevap alabilmek umuduyla.
İslam takvimine göre yıl yıldan 10 gün önce gelir. Bu durum neticesinde, gerek ramazan ve gerekse kurban bir önceki yılın takvimine göre 10 gün önce gerçekleşir. Yani bu yıl ramazan bayramı 4 Haziran’da kutlanıyor. Gelecek yıl 24 ya da 25 Mayıs gibi olacak. Her sene 10 gün önce geldiğinden bu dönüşüm sonrasında yılın her ayına ve gününe rastlayan zamanlarda Ramazan ayı yapılıyor. Böylece hem kısa günlerde hem uzun günlerde ORUÇ tutma zevkini ve zorluğunu yaşıyoruz. Bu manada 36 yılda bir bu güzel günler aynı güne denk geliyor. Yani bu ay 4 Haziran’da kutladığımız Ramazan bayramı 36 yıl sonra yine haziranın ilk günlerinde kutlanacak. (saat farkından ötürü 1-2 gün kayma olabilir). Bunun güzelliği de her mevsim meyve-sebze ve yiyecekleriyle oruç tutmak mümkün oluyor.
Konuyla ilgili din alimlerine dedim ki, “Eyy muhteremler, tüm İslam alemi otursanız bir karara varsanız. Bundan sonra ramazan her yıl şubat ayında gerçekleşecek, deseniz nasıl olur.” Onlar da “Bu takvim İslam alemine hitap eder ve senin söylediğin gibi mübarek ayların aynı zamanda olması kabul edilemez. Saydığınız nedenlerden dolayı yıl yıldan 10 gün önce geldiğinden, oruç tutma daha güzel bir anlam taşır” dediler. Tabii ki bu daha doğru. Ve de öyle devam edecek inşallah.
Ramazan ayı üç aylardan sonuncusu ve doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma, insanlara rehber olarak indirilen KURAN’ın indirildiği aydır. Her ay mutlaka değerli ve muteberdir. Ama Ramazan ayı “Onbir Ayın Sultanı” olarak Kuran’da ismi zikredilen aydır. Bu ayda oruç tutulması, teravi namazı kılınması, mukabele okunması, iftar ve sahur yapılması, fıtır sadakasının verilmesi, zekat verilmesi yapıldığından müslümanların bu aya önem vermesine sebep olmuştur. Keza KADİR Gecesi’de bu ay da olur. Kadir Gecesi’nin hayrından herkese hayırlar getirmesini dilerim.
İslam dininde önemli olan oruç tutmak için de şartlar bulunmaktadır. Sabilere oruç farz değildir. Hastalara ve düşkünlere oruç farz değildir. Oruç tutamayacak kadar hasta olanlar eğer hali vakti yerindeyse bir Müslümanın tam giderlerini karşılayıp sevap kazanabilir. Bu ay da fitre vererek geçimini zor sağlayanlara yardımda bulunabilir. Sahip olduğu mal varlığına göre verecekleri zekat ile fakir insanların yaşamalarına kolaylık sağlayabilirler. Dinimizde bu sosyal anlayış gerçekten çok doğru ve doğru anlaşılıp doğru kullanıldığında mükemmel bir yardımlaşma usulüdür.
Artık BAYRAM... Sağlıkla, mutlulukla eş-dost arkadaş akraba ile birlikte kutlayın. Uyarılara mutlaka uyun. Büyüklerinizi ziyaret edin. Çocukları sevindirin. Gönül alın ve yardımlaşın. Güzellikleri paylaşın ve güzel bir yaşamı dolu dolu yaşayın. Bayramınız kutlu, geleceğiniz umutlu olsun. Güzel bayramlar...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.