14 Mayıs seçimlerine günler kala aklımıza geçmiş yılların seçim hikayeleri geliyor. Bazılarını sizlerle geçmişte paylaşmıştım. Bu kez de geçmiş yılların unutulmaz hikayesi “MÜHÜR YUTMA” hikayesini sizlerle paylaşacağım. Hata kusur olmasın diye söz konusu muhtarın torunu Avukat Güven ÖZKAN’dan yardım istedim. O da bana olayı anlattı. İşte şöyle : “O yalan bu yalan, Bahadır köyü muhtarı mühür yutmuş, sen söyle Menderes bu da mı yalan... 1959 yılında Adnan Menderes’e muhalif olan Bizim Radyo’da çıkan anons... (Bu radyo o yıllarda sanırım yurt dışından yayın yapıyordu). 1957 yılı seçimlerinde Adnan Menderes’e yoğun bir baskı uygulamaktadır. Hatta muhalefetin radyoda konuşması bile yasaktır. DP (Demokrat Parti) her gün propagandasını yapmaktadır. Koşullar böyle iken Uşak Banaz Bahadır köyünde muhtarlık seçimini 1954 yılında 3 farkla rakibine karşı kazanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı Ali Osman ÖZKAN olmuştur. Muhtarlık döneminde yaptığı başarılı işler yapmış. Muhtarlık döneminde yaptığı başarılı işler nedeniyle karşısına aday çıkmadığından tekrar 1957 seçimlerini de rakipsiz olarak kazanarak en çok oyu alarak muhtar seçilir. Sandık başkanı yine Yusuf TAYLAN’dır. Seçimlerden sonra baskılar hem muhtara hem de vatandaşlara karşı artarak sürekli devam etmektedir. Bu sürtüşmeler nedeniyle köyde kahvehaneler bile ayrıdır. Hatta 1957 seçimlerinden sonra köyün öğretmenleri Çifteler Köy Enstitüsü mezunu Yusuf TAYLAN Karahallı’nın dumanlı köyüne, Çifteler Köy Enstitüsü mezunu M. Ali DEMİR Karahallı’nın Kavaklı köyüne, Bahadır köyünden Sabri BOZKURT’ta Kaplangı köyüne sürgün edilirler. Ancak Sabri BOZKURT il genel meclisi üyesi kendi köylüsü bir şahıs olduğu için tayinini durdurtur. Cumhuriyet Halk Partili Muhtar Ali Osman ÖZKAN’a baskılar devam eder. 1957'den 1959'a kadar sürer. 1959 yılında o dönemde kaymakam izinli olduğu bir süreçte vekaleti, kaymakam vekili olarak ilkokul mezunu Hasan BAHAR’a verir.. Karakol komutanı da Gümüşhaneli Jandarma Onbaşı Hasan’dır. 6 Ağustos 1959'da muhtarı kaymakamlık makamına çağırarak mühürü teslim etmesini ister. Muhtar Ali Osman ÖZKAN; “Ben seçimle geldim seçimle mühürü teslim ederim” der. Bu sırada odaya giren jandarmalar emir ile mühürü zor kullanarak almak istemeleri üzerine Muhtar Ali Osman ÖZKAN vermemek için direnir. Ve mührü ağzına alarak yutar. Bunun üzerine muhtar jandarmaların gözetiminde Uşak Devlet Hastanesine gönderilir. Başhekim Dr. İbrahim GÜLENALP röntgen çektirir ve mühür midede görülür. Üç beş gün gözetim altında tutulur. Yeniden bakılır ve mühür midededir. Başhekim fanatik Demokrat Parti’lidir. Hastanede yatmakta iken muhtarın yanında yatan başka bir hasta Uşak’ın tanınmış insanlarından olan kişi olayı duyduğu zaman, “Oğlum bunlar seni ameliyat sırasında öldürür. Sen en iyisi başka yere git” der. Bunun üzerine muhtar Ali Osman ÖZKAN’ın öz dayısı İbrahim YILDIZ, mührün İzmir’de ameliyatla alınması için muhtarı Uşak Devlet hastanesinden kaçırır. Mühür artık partililerce bir itibar meselesi olur. Muhtar A. Osman ÖZKAN İzmir Tepecik hastanesine yatırılır ve röntgen çekilir. Mühür yerinde durmaktadır. Bir kaç gün sonra ameliyat etmeye karar verilir. Başına da Mürşide adında bir hemşire görevlendirerek her adımı kontrol altında tutulur. Ameliyat günü tekrar röntgen çekilir. Mührün 12 parmak bağırsağına düştüğü görülür. Ameliyattan vazgeçilir. İki-üç gün sonra tuvalette mühür çıkar. Muhtar mührü yıkayıp hemşire Mürşide’ye verir. O da sorumlu doktora götürür. Doktor mühürü alıp bakar ve tutanakları hazırlar. Mührü muhtara verir ve “bu MÜHÜR senin hakkın anı olarak sakla” der. Muhtar Ali Osman Özkan 18 Mart 1993'de vefat eder”. Böylece ilçemizin Bahadır köyünden “Mühür Yutan MUHTAR” hikayesi yıllar yılı unutulmaz, dilden dile dolaşır. Ben de seçim hikayeleri anımsanırken bunu sizlerle paylaşmak istedim. Kaynak kişi olarak da Avukat Güven Özkan’dan yardım istedim. Onun anlatımı ve kaynak kişiler Rafet ÖZKAN, Yusuf TAYLAN ve o köyde yaşamış insanların katkılarıyla bu güzel ve güzel olduğu kadar ilginç hikayeyi sizlere aktarıyorum. Seçimler yaklaşıyor. 14 Mayıs’ta sandıklar milletin önüne konacak. O güne kadar geçecek süreçte adaylar hummalı bir çalışma içinde olacaklar. Seçilen mühürü değil ama MAZBATA’larını alıp yönetime geçecekler. Rahmetle andığımız Muhtar Ali Osman ÖZKAN’ın kaymakama dediği gibi “ben seçimle geldim seçimle giderim” cümlesi o günden bu güne demokrasimizin olmazsa olmazı olmuştur. Seçimle gelen seçimle gitmeli ve hangi dönem olursa olsun seçimler adil, hakkaniyetli ve eşit koşullarda yapılmalı, seçilenlere SAYGI duyulmalıdır. Yapılacak seçimlerde insanlarımızın bir şekilde sandıklara gidip oylarını kullanmaları ve vatandaşlık görevlerini yapmaları en doğru hareket olur. Tüm adaylara başarılar dilerken bu seçimlerin ülkemize hayırlı olmasını ve ufkumuzun daha da genişlemesini umut etmekteyim. Güzel ülkemize ve güzel insanlarımıza güzel bir YAŞAM yakışır. Bu hikayeyi bizlerle paylaşan sayın Av. Güven ÖZKAN’a da teşekkür ederim..