Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

EYT ve EMEKLİLİK

Umut fakirin ekmeğidir demişler. Bizler de yani zengin olamayan bizler de yıllarımızı hep umutlanarak, umutlarımızı da bir bir tüketerek geçirdik. Şimdi de kulağımız televizyonlardan gelecek seslere bağımlı durumda, bekleyenlerimiz var. Kimler mi? EYT’liler. Yani emekli olabilmek adına bazı kriterleri tamamlayamamış ancak içinde bulunduğu şartlar ile emekliliği hak etmiş olanlar. Yani emeklilikte YAŞ’a takılmış olanlar. Hani yıllar yılı AF bekleyenler umutlarını kaybetmeden sabırla AF yasasının çıkmasını bekleyenler gibi. Seçimler yaklaştıkça bu tür dedikodular had safhaya ulaşır. Umutlar TAVAN YAPAR. Tabidir ki siyasiler de bu durumdan OY kazanabilmek adına gerekli adımları atarlar. İşte bu durumda AF çıkar. Bu durum her iki tarafı da tatmin etse de mağdur olanlar için acı verici durumlar yaşanmaya devam eder. Suçluların yükü hafifler ama mağduriyet yaşamışların yürekleri sızlamaya devam eder. Çözüm bulmak dışarıdan bakınca kolay gibi görünür. Yani halk tabiri ile “ergene karı boşamak kolaydır” dedikleri gibi. Bu iş de tam öyle pek kolay değil. Hele hele içinde bulunduğumuz ekonomik koşulların ederinden fazla ağır olduğu bu günlerde her derde anında çare bulmak her babayiğidin harcı değildir. Bir de bu konu öylesine çetrefillidir ki içinden çıkılması hayli güç bir sorundur. Bakınız 3600 dile getirildiği günlerde yani 2018'de öğretmen-polis ve imamları kapsayacak şeklinde konuşuluyordu. İşin derinliklerine inince neler neler çıktı ortaya ve kapsam genişledi, yük oldukça çoğaldı. Ama iyisiyle kötüsüyle oldu. Bakalım ocak ayındaki uygulamada ne olacak göreceğiz... Gelelim EYT’lilere. Ülkemizde üç-beş yıl çalışıp emekli olanlar var. Yüksek miktarda prim yatırıp düşük maaş alan emekliler var. Kısa süreli çalışmalar ile yaşını tamamlamış ama primleri eksik olup sonradan tamamlayanlar var. Yıllarını en düşük derecede doldurmuş ama son dönemde hatırı sayılır bir makama gelerek yüksek maaş alan emekliler var. Var oğlu var. Hatta evliliklerini kağıt üzerinde bitirip babasından, paşa dedesinden maaş alanlar var. Devlet ne yapsın. Kişiler hak etmediği maaşları her ayın başında tıkır tıkır almaya devam ettikleri sürece devlet ne yapsın. Siz hiç “ben bu maaşı hak etmiyorum” diyene rastladınız mı? Adam sen desen devletten zengin misin deyip paraları cebe indirenlere ben pek çok rastladım. Helal mi derseniz? Bilemiyorum ama elbette bundan doğacak aksilikler insanın belli bir yaşamında aniden ortaya çıkıp olmayacak eziyetleri yaşayabilirler. Mi bilemem. Bunları söyledikten sonra bu EYT’lileri bir kenara bırakalım demiyorum. Onların sorunları da çözümlenmeli. Bu ülkede yaşayan her bireyin hakkı ne kadar varsa onlarında hakları verilmeli insanlar ızdırap çekmekten korkulu rüyalar görmekten kurtulmalıdır. Bu ülkede bizler 15-20 yıl çalıştırıldıktan sonra emekli edilenleri de gördük. Nedeni tartışılsa da bayanlar 15, erkekler 20 yıl sonunda emekli oldular. Özel şartlara haiz olanlar bunlara dahil değildir. Yani askerler, yani ağır işlerde çalışanlar. Biz mesleğe başlarken 25 yıl çalışmayı planlayıp ona göre düzenimizi kurduk. Daha fazlasını çalışanlarımız da oldu. 40 yılı aşanlarımız da. Ama gördük ki 25 yıl fazlasını çalışanlar sonraki yılları sanki cephe arkasında görev yapıyormuş gibi çalıştılar. 65 yaşını aşanların hala çalışıyor olması bana göre doğru bir seçenek değil. Hele hassas görevlerde bulunanlar için bana göre daha sakıncalı. Düşünün bir kere 70 yaşındaki bir cerrahın melekeleri ne kadar uygundur. 70 yaşındaki bir otobüs şoförünün tecrübeli olmasına rağmen aktiviteleri ne kadar doğru olur. 75 yaşına gelmiş bir vekil neler yapabilir. Derim ki yaşı kemale ermiş bilgili, görgülü zeki insanlar bir makamda oturtulup akıl danışılanları olmalı. Alanda görev yapmaları pek uygun olmayabilir. Bütün bunların arkasında yatan yani çözümleri zorlaştıran ekonomik koşullardır. 25-30 yıl ve daha fazlasını çalışarak emekli olmuş insanların artık maddi sorunları olmamalı. O güne kadar birikimleri ve o günden sonra alacağı maaşları onlara yetmeli. Başka bir işe devam etmeleri gerekmemeli. Halbuki günümüzde 3-4 bin emekli maaş alan bir insan bunu yetiremediği için ikinci ve yapabilirse üçüncü işte de çalışmak zorunda kalmaktadır. Onlara refah içinde yaşayabileceği koşullar yaratılırsa elbette kimse çalışmak zorunda kalmaz. Onlarda evlerinde torun sever, bahçesiyle uğraşır, ara sıra da düzenlenen turlara katılarak geri kalan yaşamını huzur içinde sürdürmeye gayret eder. Bir çatı altında toplanması için uzun yıllar çalışılan Sosyal Güvenlik Kurumu’nda hala üç başlı bir uygulama devam etmektedir... Bir yere gittiğimizde hangi kurumdan emekli olduğumuz sorulmakta ve ona göre işlemlere tabi tutulmaktayız. Bu sorun köklü bir şekilde çözümlenebilse ne kadar iyi olur. Evet seçimler yaklaşıyor. Tabiidir ki çözümler de. Her şey herkesin gönlüne göre olsun...
Ekleme Tarihi: 03 Ağustos 2022 - Çarşamba

EYT ve EMEKLİLİK

Umut fakirin ekmeğidir demişler. Bizler de yani zengin olamayan bizler de yıllarımızı hep umutlanarak, umutlarımızı da bir bir tüketerek geçirdik.
Şimdi de kulağımız televizyonlardan gelecek seslere bağımlı durumda, bekleyenlerimiz var. Kimler mi? EYT’liler. Yani emekli olabilmek adına bazı kriterleri tamamlayamamış ancak içinde bulunduğu şartlar ile emekliliği hak etmiş olanlar. Yani emeklilikte YAŞ’a takılmış olanlar. Hani yıllar yılı AF bekleyenler umutlarını kaybetmeden sabırla AF yasasının çıkmasını bekleyenler gibi. Seçimler yaklaştıkça bu tür dedikodular had safhaya ulaşır. Umutlar TAVAN YAPAR. Tabidir ki siyasiler de bu durumdan OY kazanabilmek adına gerekli adımları atarlar.
İşte bu durumda AF çıkar. Bu durum her iki tarafı da tatmin etse de mağdur olanlar için acı verici durumlar yaşanmaya devam eder. Suçluların yükü hafifler ama mağduriyet yaşamışların yürekleri sızlamaya devam eder.
Çözüm bulmak dışarıdan bakınca kolay gibi görünür. Yani halk tabiri ile “ergene karı boşamak kolaydır” dedikleri gibi. Bu iş de tam öyle pek kolay değil. Hele hele içinde bulunduğumuz ekonomik koşulların ederinden fazla ağır olduğu bu günlerde her derde anında çare bulmak her babayiğidin harcı değildir.
Bir de bu konu öylesine çetrefillidir ki içinden çıkılması hayli güç bir sorundur. Bakınız 3600 dile getirildiği günlerde yani 2018'de öğretmen-polis ve imamları kapsayacak şeklinde konuşuluyordu. İşin derinliklerine inince neler neler çıktı ortaya ve kapsam genişledi, yük oldukça çoğaldı. Ama iyisiyle kötüsüyle oldu. Bakalım ocak ayındaki uygulamada ne olacak göreceğiz...
Gelelim EYT’lilere. Ülkemizde üç-beş yıl çalışıp emekli olanlar var. Yüksek miktarda prim yatırıp düşük maaş alan emekliler var. Kısa süreli çalışmalar ile yaşını tamamlamış ama primleri eksik olup sonradan tamamlayanlar var. Yıllarını en düşük derecede doldurmuş ama son dönemde hatırı sayılır bir makama gelerek yüksek maaş alan emekliler var. Var oğlu var. Hatta evliliklerini kağıt üzerinde bitirip babasından, paşa dedesinden maaş alanlar var. Devlet ne yapsın. Kişiler hak etmediği maaşları her ayın başında tıkır tıkır almaya devam ettikleri sürece devlet ne yapsın. Siz hiç “ben bu maaşı hak etmiyorum” diyene rastladınız mı? Adam sen desen devletten zengin misin deyip paraları cebe indirenlere ben pek çok rastladım. Helal mi derseniz? Bilemiyorum ama elbette bundan doğacak aksilikler insanın belli bir yaşamında aniden ortaya çıkıp olmayacak eziyetleri yaşayabilirler. Mi bilemem.
Bunları söyledikten sonra bu EYT’lileri bir kenara bırakalım demiyorum. Onların sorunları da çözümlenmeli. Bu ülkede yaşayan her bireyin hakkı ne kadar varsa onlarında hakları verilmeli insanlar ızdırap çekmekten korkulu rüyalar görmekten kurtulmalıdır.
Bu ülkede bizler 15-20 yıl çalıştırıldıktan sonra emekli edilenleri de gördük. Nedeni tartışılsa da bayanlar 15, erkekler 20 yıl sonunda emekli oldular. Özel şartlara haiz olanlar bunlara dahil değildir. Yani askerler, yani ağır işlerde çalışanlar.
Biz mesleğe başlarken 25 yıl çalışmayı planlayıp ona göre düzenimizi kurduk. Daha fazlasını çalışanlarımız da oldu. 40 yılı aşanlarımız da. Ama gördük ki 25 yıl fazlasını çalışanlar sonraki yılları sanki cephe arkasında görev yapıyormuş gibi çalıştılar. 65 yaşını aşanların hala çalışıyor olması bana göre doğru bir seçenek değil. Hele hassas görevlerde bulunanlar için bana göre daha sakıncalı. Düşünün bir kere 70 yaşındaki bir cerrahın melekeleri ne kadar uygundur. 70 yaşındaki bir otobüs şoförünün tecrübeli olmasına rağmen aktiviteleri ne kadar doğru olur. 75 yaşına gelmiş bir vekil neler yapabilir. Derim ki yaşı kemale ermiş bilgili, görgülü zeki insanlar bir makamda oturtulup akıl danışılanları olmalı. Alanda görev yapmaları pek uygun olmayabilir.
Bütün bunların arkasında yatan yani çözümleri zorlaştıran ekonomik koşullardır. 25-30 yıl ve daha fazlasını çalışarak emekli olmuş insanların artık maddi sorunları olmamalı. O güne kadar birikimleri ve o günden sonra alacağı maaşları onlara yetmeli. Başka bir işe devam etmeleri gerekmemeli. Halbuki günümüzde 3-4 bin emekli maaş alan bir insan bunu yetiremediği için ikinci ve yapabilirse üçüncü işte de çalışmak zorunda kalmaktadır. Onlara refah içinde yaşayabileceği koşullar yaratılırsa elbette kimse çalışmak zorunda kalmaz. Onlarda evlerinde torun sever, bahçesiyle uğraşır, ara sıra da düzenlenen turlara katılarak geri kalan yaşamını huzur içinde sürdürmeye gayret eder.
Bir çatı altında toplanması için uzun yıllar çalışılan Sosyal Güvenlik Kurumu’nda hala üç başlı bir uygulama devam etmektedir... Bir yere gittiğimizde hangi kurumdan emekli olduğumuz sorulmakta ve ona göre işlemlere tabi tutulmaktayız. Bu sorun köklü bir şekilde çözümlenebilse ne kadar iyi olur.
Evet seçimler yaklaşıyor. Tabiidir ki çözümler de. Her şey herkesin gönlüne göre olsun...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.