Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BAYRAMLARI YAŞAYAMAMAK

Nerde o eski bayramlar!...  Bu sözü çok kez kullanır, eski günlere dalar gideriz. Eski bayramların sıcaklığına arar, o günlerdeki mutluluğun tekrar gelmesi için özlemimizi dile getiririz. Ama eski bayramları o naftalinli kokusuyla eski insanlar yaşatırlardı. Evet, eski bayramlar yok artık. Ne yazık ki hiç de gelmeyecek. Çünkü eski bayramlar eskide kaldı. Her şeyden önce eski bayramları güzelleştiren dediğim gibi “eski insanlar” idi. Zaten şimdi bayramları çoğumuzun da tarif ettiği gibi “tatil” olarak görüyor ve tatil olarak yaşamaya çalışıyoruz. Bizler aile olarak bayramları ana-babadan yoksun yaşıyoruz. Ne yazık ki o yoksunluk günümüzdeki bayramlara çok net olarak yansıyor. Eski bayramlarda tüm aile fertleri baba ocağında toplanırdı. Bunun için bir bahane, tartışma, gerekçe kabul edilmezdi. Haliyle zorunlu hale gelen aile toplanmaları bayramların birlik, beraberlik içinde geçmesini, özellikle bayramın ilk günlerinin büyüklerle birlikte geçirilmesini sağlardı. O zamanlar çoğu insan gibi bizlere de zul gelen bu zorunluluk işte o nerde diye aradığımız eski bayramları yaşatırmış bizlere.  Bugün ise bir şeyleri bahane ederek ana-babadan ve diğer aile büyüklerinden uzak kalmak için her bahane hazırdır. Günümüz şartlarından sizden küçük olan her aile bireyinin bayramda, seyranda sizi hatırlamasını ve aramasını istersiniz. Aranmadığınızda da içiniz bir buruk olur, “acaba neden aramadı ki, acaba bizleri, tamamen sildi, unuttu mu” dersiniz. Oysa siz ve sizin çocuklarınız onun aile büyüklerini aramamış, bayramlarını, önemli günlerini kutlamamışsınızdır. Ben elimden geldiğince bayramlarda bir araya gelmek için çaba sarf ediyorum, ortam sağlamaya çalışıyorum. Ama herkes aynı görüşte midir onu da bilmiyorum. Adeta bir pap darısı gibi dağılan aile bireylerini bir bayramda, bir düğünde, bir cenazede görüp, sarılıp; hal hatır sormaktan huzur buluyorum. Ama bizlerden sonra da bunun böyle devam edeceği konusunda oldukça kaygılıyım. Evet, bayramlar birleştirir, mutlu eder. Uzun süreler görmediğiniz eş, dost ve akrabanızı; dahası anne-baba ve kardeşinizi görmenize fırsat yaratır. Bence bu fırsatları değerlendirin. Yılda iki kez yaşanabilen bu birlikteliği her zaman için yaşayabileceğiniz “tatil” hevesinize kurban etmeyin. Yaşayamadığınız eski bayramların tamamen tarihe karışmasına neden olursunuz. Ayrıca dinimizin de bize öngördüğü İslam dininde akrabalık bağlarının güçlü olmasını ve insanlar arasında iletişimin birlik ve beraberliğin teşvik edilmesini sağlayan bir amel olan Sıla-i Rahim’i de gerçekleştirmenin hzuurunu yaşarsınız. Sıla-i Rahim kelime manası olarak akraba ziyareti anlamına gelmektedir. Elbette herkesin görüşü farklıdır. Ki, bugünün şartlarında bırakın akrabayı, ailesinden, ana-babasından kaçıp uzaklaşmak isteyen nesile ne desek bir şey anlatamayız. Onlar ancak gün geldiğinde, hasta, çaresiz, yapayalnız kaldıklarında anlayacaklar bunların anlamını.  Sizler farklı şeyler düşünseniz de eminim ki bayramların sıcaklığını yaşamakta zorlanıyorsunuzdur. Günümüzün ekonomik ve sosyal koşullarında çoğu yönden de haklı olabilirsiniz. Ama bayramları kendi çapınızda yaşamak için çaba gösterin, olanak sağlayın. Büyüklerinizi, aile fertlerinizi mümkün olduğunca ziyaret edin. Çocuklarınıza da bunları öğretmeye, yaşatmaya çalışın. Çünkü sonucunda bu olay susuz toprakların sulanması, bir bahçesi çeşitli fidanların dikilmesi ve hatta bir tarlaya ekinlerin ekilmesi gibi bire on verecek güzel bir eylemdir. Tadı sonraları tekrar tekrar damağınıza gelecek tatlı bir mutluluktur. Kendinizi bundan mahrum etmeyin!...
Ekleme Tarihi: 04 Temmuz 2023 - Salı

BAYRAMLARI YAŞAYAMAMAK

Nerde o eski bayramlar!... 
Bu sözü çok kez kullanır, eski günlere dalar gideriz. Eski bayramların sıcaklığına arar, o günlerdeki mutluluğun tekrar gelmesi için özlemimizi dile getiririz. Ama eski bayramları o naftalinli kokusuyla eski insanlar yaşatırlardı.
Evet, eski bayramlar yok artık. Ne yazık ki hiç de gelmeyecek. Çünkü eski bayramlar eskide kaldı. Her şeyden önce eski bayramları güzelleştiren dediğim gibi “eski insanlar” idi. Zaten şimdi bayramları çoğumuzun da tarif ettiği gibi “tatil” olarak görüyor ve tatil olarak yaşamaya çalışıyoruz.
Bizler aile olarak bayramları ana-babadan yoksun yaşıyoruz. Ne yazık ki o yoksunluk günümüzdeki bayramlara çok net olarak yansıyor. Eski bayramlarda tüm aile fertleri baba ocağında toplanırdı. Bunun için bir bahane, tartışma, gerekçe kabul edilmezdi. Haliyle zorunlu hale gelen aile toplanmaları bayramların birlik, beraberlik içinde geçmesini, özellikle bayramın ilk günlerinin büyüklerle birlikte geçirilmesini sağlardı. O zamanlar çoğu insan gibi bizlere de zul gelen bu zorunluluk işte o nerde diye aradığımız eski bayramları yaşatırmış bizlere. 
Bugün ise bir şeyleri bahane ederek ana-babadan ve diğer aile büyüklerinden uzak kalmak için her bahane hazırdır.
Günümüz şartlarından sizden küçük olan her aile bireyinin bayramda, seyranda sizi hatırlamasını ve aramasını istersiniz. Aranmadığınızda da içiniz bir buruk olur, “acaba neden aramadı ki, acaba bizleri, tamamen sildi, unuttu mu” dersiniz. Oysa siz ve sizin çocuklarınız onun aile büyüklerini aramamış, bayramlarını, önemli günlerini kutlamamışsınızdır.
Ben elimden geldiğince bayramlarda bir araya gelmek için çaba sarf ediyorum, ortam sağlamaya çalışıyorum. Ama herkes aynı görüşte midir onu da bilmiyorum. Adeta bir pap darısı gibi dağılan aile bireylerini bir bayramda, bir düğünde, bir cenazede görüp, sarılıp; hal hatır sormaktan huzur buluyorum. Ama bizlerden sonra da bunun böyle devam edeceği konusunda oldukça kaygılıyım.
Evet, bayramlar birleştirir, mutlu eder. Uzun süreler görmediğiniz eş, dost ve akrabanızı; dahası anne-baba ve kardeşinizi görmenize fırsat yaratır. Bence bu fırsatları değerlendirin. Yılda iki kez yaşanabilen bu birlikteliği her zaman için yaşayabileceğiniz “tatil” hevesinize kurban etmeyin. Yaşayamadığınız eski bayramların tamamen tarihe karışmasına neden olursunuz.
Ayrıca dinimizin de bize öngördüğü İslam dininde akrabalık bağlarının güçlü olmasını ve insanlar arasında iletişimin birlik ve beraberliğin teşvik edilmesini sağlayan bir amel olan Sıla-i Rahim’i de gerçekleştirmenin hzuurunu yaşarsınız. Sıla-i Rahim kelime manası olarak akraba ziyareti anlamına gelmektedir.
Elbette herkesin görüşü farklıdır. Ki, bugünün şartlarında bırakın akrabayı, ailesinden, ana-babasından kaçıp uzaklaşmak isteyen nesile ne desek bir şey anlatamayız. Onlar ancak gün geldiğinde, hasta, çaresiz, yapayalnız kaldıklarında anlayacaklar bunların anlamını. 
Sizler farklı şeyler düşünseniz de eminim ki bayramların sıcaklığını yaşamakta zorlanıyorsunuzdur. Günümüzün ekonomik ve sosyal koşullarında çoğu yönden de haklı olabilirsiniz. Ama bayramları kendi çapınızda yaşamak için çaba gösterin, olanak sağlayın. Büyüklerinizi, aile fertlerinizi mümkün olduğunca ziyaret edin. Çocuklarınıza da bunları öğretmeye, yaşatmaya çalışın. Çünkü sonucunda bu olay susuz toprakların sulanması, bir bahçesi çeşitli fidanların dikilmesi ve hatta bir tarlaya ekinlerin ekilmesi gibi bire on verecek güzel bir eylemdir. Tadı sonraları tekrar tekrar damağınıza gelecek tatlı bir mutluluktur.
Kendinizi bundan mahrum etmeyin!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.