Dün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramını kutladık. Bayram törenini gazete olarak iki koldan izledik.
Hava güzel, ortam mükemmel, hazırlıklar eh (!) işte. Katılım ise maalesef zayıf!.. 19 Mayıs’a katılım beklendiği gibi değil!.. Bu bayrama nedense öğrencilerin büyük bir bölümü bayrama katılmıyor. Halkın katılımı da maalesef çok zayıf. Zaten çocuğu bayrama katılmayan öğrencilerin velileri, anne babaları da nedense milli bayramlara fazla ilgi göstermiyor.
Bu sistem yanlış! Birlik ve beraberliğimizin adeta pekiştirildiği günler milli ve dini bayramlarımızdır. Birincisi bayramlara ilginin olması için her yıl farklı, değişik, coşkulu programlar hazırlanması lazım. Bir bayram töreni mükemmel hazırlanırsa o bayrama katılım az olsa bile bir sonraki bayram daha kalabalık, daha coşkulu olacaktır. İkincisi törenlere her öğrenci mutlaka katılmalıdır. Bir öğrenci bu tür etkinliklerden kaçarsa ilerde her türlü sosyal ilişkileri, bağlantıları zayıf olur. Törenlere katılan öğrenci hem her açıdan aktif, girişimci hem de ilerdeki yaşamı, çalışma hayatı başarılı olur.
Günümüzde insanların gitgide yalnızlaştırıldığı, sosyal yaşamını sanal dünyaya yönlendirdiği bilinen bir gerçektir. Ama mesele şu ki; bu işin gelecekte insanların psikolojisini olumsuz etkilediği, toplum içindeki uyumunun oldukça zor olacağı belirtilmektedir.
Hepimizin çocukları bildiğiniz gibi evde şöyle bir çay içerken ya da sohbet ederken yanımızda durmuyor. Bakıyorsunuz ya tek başına bir kenara çekilmiş elindeki telefona gömülmüş, ya da bilgisayar veya tablette sanal dünyanın yalan hayallerine kapılmış, dünyadan kopmuş gitmiş.
Bu durum sadece milli bayramlarda değil, dini bayramlarda da, düğün dernek ve törenlerde de böyle bir hale dönüşmüş. Nasıl bir dünya diye sormak bile çözüm olmuyor artık.
Bu konuyu bu şekilde çözüm bulamayacağımız kesin. Zira Amerika’da bile insanların telefondan, sanal dünyadan uzaklaştırılmaları için çok büyük bütçeler ayrılıyormuş. Ne ilginç değil mi?
Gençlik Nereye Gidiyor?
Gençliğin bir yere gittiği yok. Gençlik; teknolojinin, toplumun, yasaların, kuralların, çevrenin gerektirdiği şekilde yaşayıp, istenilen yöne doğru gidiyor.
Oysa gençliğin nereye gitmesi gerektiğini, nasıl bir nesil olması gerektiğini büyük önder Mustafa Kemal Atatürk göstermiş, anlatmıştır. Atatürk “Benim Ümidim Gençliktedir” derken gençlerin teknolojinin, gericiliğin, yobazlığın, tahrikatların ve her türlü olumsuzlukların esiri edileceğini düşünmemiştir. Onlara unutulmaz tarihi sözleriyle gençlere ışık tutmuştur.
Özetiyle; “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyerek en doğru yolu göstermiştir.
Bizler de gençlikten ümidimizi asla kesmiyoruz. Her ne türlü dalgalanmalar olursa olsun bizlere en doğru yolu gösteren ATAMIZIN ışığında, Türkiye Cumhuriyeti’nin gölgesinde ebediyeten ilerleyeceğine gönülden inanıyoruz.
Bütün gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.