Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

YURTDIŞI OYLARI

Siyasette her dönem ucube, garip işler oluyor. Bu işler aslen hükümetlerin yönetiminde gerçekleşiyor. Ancak siyasi çıkarlar için yapıldığından dolayı benim içim siyasette oluyor demektir. Bakınız işte, önümüzdeki hafta sonu seçim var. Herkes seçimi kazanmak için türlü yollara başvuruyor. İftira, yaftalama, tuzak kurma, açık arama vs. vs.... Herşey mübah gösteriliyor yani. Hükümet yetkilileri çelişkili açıklamalar yaparken Erdoğan, işe alımlarda mülakatın kaldırılması konusuna ilişkin yaptığı açıklamada, Bugün yarın denilmez ne zaman seçim bitecek. Yeni dönemde yeni planlama ile bunun adımlarını atmış olacağız. Biz bu ülkeyi gençlerimizle büyütüp kalkındıracağımız göre, biz gençlerin çağının misafiriyiz. dedi. Zaten bu uygulamanın yanlış olduğu yıllardır söyleni-yordu. Tamamen istismara açık bir durum. Bunu neden tam seçim öncesi yapma gereği duyuldu. İlginç değil mi? Yine yıllardır bağıra bağıra söylüyoruz. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ülke içinde yapılan seçimde neden oy kullanıyor? Konunun tamamen dışarıda olmalarına rağmen bizlerin yaşadığı bu memlekette, bizi yönetecek idarecilerin seçilmesinde hangi amaçla söz sahibi oluyorlar? Şimdi bu vatandaşlarımız ve bunlardan oy alan kesim düşüncelerimize tepki gösterecekler. Ama olayı gerçekten doğruca ve tarafsızca tahlil ederlerse yanlışlığı çok iyi anlayacaklardır. Şimdi tekrar bu uygulamayı ele alalım. Ülkemiz dışında yaşayan gurbetçilerimiz büyük olasılıkla yaşadığı o ülkenin vatandaşlığını almış durumdadır. Dolayısıyla o ülkedeki seçimlerde zaten oy kullanmaktadır. Ancak bu vatandaşımız ülkemizi yönetecek siyasi idareyi seçme hakkına da sahip. Zira bana göre oldukça yanlış olan bir uygulamaya göre ülkemizi yönetecekleri de onlar seçiyor. Ben iddia ediyorum, yurt dışında oy kullanan vatandaşların en az yarısı yıllardır ülkemize bile gelmiyor. Ama 85 milyonu yaşadığı bir yerin yöneticilerinin seçilmesinde söz sahibi oluyor. Olaya şöyle bir örnek verecek olursak... Siz evlenmişsiniz, bir ev kurmuşsunuz, çoluk çocuğa karışmışsınız. Ama sizin evinizin idaresini, alışverişini, harcamalarınız, mobilya, mutfak eşyalarının tasarrufunu, evi ayrı olmasına rağmen arasıra size geliyor diye kaynananız yapıyor. İstisnai durumlar haricinde hangi biriniz buna izin verir. Yani sizin evinizin yönetim yetkisini hanginiz başkasına verir?... Bir de; Buraları geçtik. Yurtdışında sandıklar konuldu, oy kullanılıyor. Oralarda yapılan seçimin güvenliğini kimler sağlıyor. Oylar nasıl ve kim tarafından sayılıp, ne şekilde tutanaklar yapılıp, hangi şekilde YSK’ya ulaşımı sağlanıyor. Her açıdan suistimale açık bir durum olmuyor mu? Her şartlarda yanlış bir uygulama ve yıllardır çoğu insan bunun yanlış olduğunu dillendiriyor ama sonuç yok, düzenleme yok! 14 Mayıs seçimleri için Tanzanya'dan Singapur'a, Umman'dan Yeni Zelanda'ya kadar 73 ülkede sandık kurulacak, yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyon 416 bin 98 seçmen için oy kullanma işlemleri devam ediyor. Bu yıl ilk kez Belarus, Brezilya, Estonya, Fas, Karadağ, Kore Cumhuriyeti, Libya, Litvanya, Malezya, Nijerya, Pakistan, Portekiz, Slovakya ve Tanzanya'ya sandık kuruldu. Düşünebiliyor musunuz Brazilya’da yaşayan 581 kişi, Tanzanya’da yaşayan 865 kişi sizin yaşadığınız ülkenin yöneticisinin seçiminde söz sahibi oluyor. Burada yurt dışında yaşayan hiçbir vatandaşımızın dışlanması, ayrı tutulması, yok sayılması gibi bir durum hiç bir insanımızın aklından geçmez. Ama gerçekten oturun da 1 dakikalığına objektif olarak değerlendirin. Yıllarca yurt dışında yaşamış Ahmet amca, sadece pasaportunu öldürmemek için 6 ayda bir yırt dışına gidiyor. Bu vatandaşımızın Almanya’nın cumhurbaşkanının seçilmesinde oy kullanması sizce doğru mu. Ya da hiç bir Alman, Fransız, Yunanlı bunu kabullenir mi?...
Ekleme Tarihi: 05 Mayıs 2023 - Cuma

YURTDIŞI OYLARI

Siyasette her dönem ucube, garip işler oluyor. Bu işler aslen hükümetlerin yönetiminde gerçekleşiyor. Ancak siyasi çıkarlar için yapıldığından dolayı benim içim siyasette oluyor demektir.
Bakınız işte, önümüzdeki hafta sonu seçim var. Herkes seçimi kazanmak için türlü yollara başvuruyor. İftira, yaftalama, tuzak kurma, açık arama vs. vs.... Herşey mübah gösteriliyor yani.
Hükümet yetkilileri çelişkili açıklamalar yaparken Erdoğan, işe alımlarda mülakatın kaldırılması konusuna ilişkin yaptığı açıklamada, Bugün yarın denilmez ne zaman seçim bitecek. Yeni dönemde yeni planlama ile bunun adımlarını atmış olacağız. Biz bu ülkeyi gençlerimizle büyütüp kalkındıracağımız göre, biz gençlerin çağının misafiriyiz. dedi.
Zaten bu uygulamanın yanlış olduğu yıllardır söyleni-yordu. Tamamen istismara açık bir durum. Bunu neden tam seçim öncesi yapma gereği duyuldu. İlginç değil mi?
Yine yıllardır bağıra bağıra söylüyoruz. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız ülke içinde yapılan seçimde neden oy kullanıyor? Konunun tamamen dışarıda olmalarına rağmen bizlerin yaşadığı bu memlekette, bizi yönetecek idarecilerin seçilmesinde hangi amaçla söz sahibi oluyorlar?
Şimdi bu vatandaşlarımız ve bunlardan oy alan kesim düşüncelerimize tepki gösterecekler. Ama olayı gerçekten doğruca ve tarafsızca tahlil ederlerse yanlışlığı çok iyi anlayacaklardır.
Şimdi tekrar bu uygulamayı ele alalım.
Ülkemiz dışında yaşayan gurbetçilerimiz büyük olasılıkla yaşadığı o ülkenin vatandaşlığını almış durumdadır. Dolayısıyla o ülkedeki seçimlerde zaten oy kullanmaktadır. Ancak bu vatandaşımız ülkemizi yönetecek siyasi idareyi seçme hakkına da sahip. Zira bana göre oldukça yanlış olan bir uygulamaya göre ülkemizi yönetecekleri de onlar seçiyor. Ben iddia ediyorum, yurt dışında oy kullanan vatandaşların en az yarısı yıllardır ülkemize bile gelmiyor. Ama 85 milyonu yaşadığı bir yerin yöneticilerinin seçilmesinde söz sahibi oluyor.
Olaya şöyle bir örnek verecek olursak...
Siz evlenmişsiniz, bir ev kurmuşsunuz, çoluk çocuğa karışmışsınız. Ama sizin evinizin idaresini, alışverişini, harcamalarınız, mobilya, mutfak eşyalarının tasarrufunu, evi ayrı olmasına rağmen arasıra size geliyor diye kaynananız yapıyor. İstisnai durumlar haricinde hangi biriniz buna izin verir. Yani sizin evinizin yönetim yetkisini hanginiz başkasına verir?...
Bir de;
Buraları geçtik. Yurtdışında sandıklar konuldu, oy kullanılıyor. Oralarda yapılan seçimin güvenliğini kimler sağlıyor. Oylar nasıl ve kim tarafından sayılıp, ne şekilde tutanaklar yapılıp, hangi şekilde YSK’ya ulaşımı sağlanıyor. Her açıdan suistimale açık bir durum olmuyor mu?
Her şartlarda yanlış bir uygulama ve yıllardır çoğu insan bunun yanlış olduğunu dillendiriyor ama sonuç yok, düzenleme yok!
14 Mayıs seçimleri için Tanzanya'dan Singapur'a, Umman'dan Yeni Zelanda'ya kadar 73 ülkede sandık kurulacak, yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyon 416 bin 98 seçmen için oy kullanma işlemleri devam ediyor. Bu yıl ilk kez Belarus, Brezilya, Estonya, Fas, Karadağ, Kore Cumhuriyeti, Libya, Litvanya, Malezya, Nijerya, Pakistan, Portekiz, Slovakya ve Tanzanya'ya sandık kuruldu. Düşünebiliyor musunuz Brazilya’da yaşayan 581 kişi, Tanzanya’da yaşayan 865 kişi sizin yaşadığınız ülkenin yöneticisinin seçiminde söz sahibi oluyor.
Burada yurt dışında yaşayan hiçbir vatandaşımızın dışlanması, ayrı tutulması, yok sayılması gibi bir durum hiç bir insanımızın aklından geçmez. Ama gerçekten oturun da 1 dakikalığına objektif olarak değerlendirin. Yıllarca yurt dışında yaşamış Ahmet amca, sadece pasaportunu öldürmemek için 6 ayda bir yırt dışına gidiyor. Bu vatandaşımızın Almanya’nın cumhurbaşkanının seçilmesinde oy kullanması sizce doğru mu. Ya da hiç bir Alman, Fransız, Yunanlı bunu kabullenir mi?...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.