Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

YÜZOTUZ BİN Mİ?

Haftaya salı günü tam bir yıl olacak. Yani 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde 11 ili çok kötü şekilde etkileyen büyük depremin ardından tam bir yıl geçti. Evler yıkıldı, insanlar yıkıldı, yürekler yıkıldı. Gerçekten çok büyük bir acı. Deprem doğal felaketlerin en büyüğü, en etkilisidir. Yaşamayanlar bilmezler. Gece yataktasın, dünya ile irtibatı kesmişsin, evin sağlam değilse daha uyanamadan yaşama veda edebiliyorsun. Yani kurtulman için ne yazık ki bir şey yapabilme olanağın yok, çaresizsin... Marmara depremini yaşadığımız günlerde tanıdıklarımız, akraba ve hemşehrilerimiz anlatıyorlardı. “Deprem olmuştu ama ne olduğunu anlayamadık. Evimizin büyük bir bölümü göçmüş, uyku sersemliğimi atlatırken depremin sarsıntısını hatırladım. Çocuklarım aklıma geldi. Göçen kolonların arasından sürünerek çocukların odasına geçtim. Ama koca bina tekrar üstüme çökmüştü. Yavrularımın cansız bedenine ulaşınca orda öylece çaresizce kalakaldım. Aklım başıma gelince geri giderek eşimle birlikte kurtulmanın yollarını arayarak evden bir şekilde çıktık. Ancak ne çare canlarımız gitmişti” diye anlatmışlardı.  Ne acı, ne kadar büyük bir yıkım. Hayat ile ölüm arasında en ince çizgi. Deprem konusu çok hassa bir konudur. Bu olayın hiç bir şekilde siyasi konulara malzeme edilmemesi gerekir. Onu baştan belirtmekte yarar var diye düşünüyorum.  Bir kaç gün öncesi siyasi çevrelerde eleştirilen bir konu kafama takıldı. Ak Parti Milletvekiliği ve bakanlıklar yapmış Murat Kurum bilindiği gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterildi. 6 Şubat depreminde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan Kurum bir açıklamasında 6 Şubat depremlerinden bahsederken “İşte 6 Şubat geliyor... 130 bin canımız gitmiş” dedi. İşin gerçeği benim ve benim gibi bir çok insanın aklına 50 bin kişinin öldüğü 6 Şubat depreminde, “acaba 130 bin kişi mi öldü. Kaybedilen canlar 130 bin kişi de bize mi 50 bin dediler” diye düşünce geldi. Tabii ki bu açıklama siyasi açıdan da şok olarak karşılandı. Ancak İBB Başkan Adayı Kurum, ardından yaptığı açıklamada; “Cumhuriyet tarihindeki depremlerde toplam 130 bin kişi hayatını kaybetti” açıklamasını yaptı. Bazı durumlarda bazı rakamların vatandaştan gizlendiğini herkes biliyor. İnsanları sakin tutmak, kargaşaya meydan vermemek, olayın boyutunu dehşetleştirmemek için bunların yapıldığı bir gerçektir. Ancak daha yeni yaşanmış ve birinci yılını doldurmuş bu önemli olayın da 130 binden 50 bine düşürülmesi olmayacak bir iştir.  Siyasi olarak Murat Kurum’un karşısında olanlar birden ayağa kalktılar. “Konunun başındaki bir bakan böyle bir açıklama yaptı, bu işte bir gariplik var” diye. Bu durumun karşısında merak ettim, araştırdım. Çünkü bir şeyi araştırmadan ele almak ve o şekilde lanse etmek kendini ve diğer insanları yanıltır. Biz hep bu işlerden muzdarip değil miyiz? Ülkemizde 1923 tarihinden bu tarafa tam 132 bin 826 kişi deprem felaketinde yitirilmiş. Farklı iki kaynaktan tek tek topladığım rakam bu!.. Elbette ki sizler de araştırabilir, teyit edebilirsiniz. Yani görünen o ki, Murat Kurum 133 bine yakın rakamı yuvarlayarak 130 bin demiş.  Yukarıda da belirttiğim gibi böyle hassas konular hiç bir zaman için siyasete malzeme edilmemelidir. Bunun yapılması karşındaki kötü niyetli insanların seviyesine düşürür. Geçen haftaki yazımda “Adalet mutlaka bir gün size de lazım olacaktır” diye belirttiğim gibi doğayla, doğal felaketler ilgili yanlış düşüncelerle asla uğraşmayın.
Ekleme Tarihi: 02 Şubat 2024 - Cuma

YÜZOTUZ BİN Mİ?

Haftaya salı günü tam bir yıl olacak. Yani 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde 11 ili çok kötü şekilde etkileyen büyük depremin ardından tam bir yıl geçti. Evler yıkıldı, insanlar yıkıldı, yürekler yıkıldı.
Gerçekten çok büyük bir acı. Deprem doğal felaketlerin en büyüğü, en etkilisidir. Yaşamayanlar bilmezler. Gece yataktasın, dünya ile irtibatı kesmişsin, evin sağlam değilse daha uyanamadan yaşama veda edebiliyorsun. Yani kurtulman için ne yazık ki bir şey yapabilme olanağın yok, çaresizsin...
Marmara depremini yaşadığımız günlerde tanıdıklarımız, akraba ve hemşehrilerimiz anlatıyorlardı.
“Deprem olmuştu ama ne olduğunu anlayamadık. Evimizin büyük bir bölümü göçmüş, uyku sersemliğimi atlatırken depremin sarsıntısını hatırladım. Çocuklarım aklıma geldi. Göçen kolonların arasından sürünerek çocukların odasına geçtim. Ama koca bina tekrar üstüme çökmüştü. Yavrularımın cansız bedenine ulaşınca orda öylece çaresizce kalakaldım. Aklım başıma gelince geri giderek eşimle birlikte kurtulmanın yollarını arayarak evden bir şekilde çıktık. Ancak ne çare canlarımız gitmişti” diye anlatmışlardı. 
Ne acı, ne kadar büyük bir yıkım. Hayat ile ölüm arasında en ince çizgi.
Deprem konusu çok hassa bir konudur. Bu olayın hiç bir şekilde siyasi konulara malzeme edilmemesi gerekir. Onu baştan belirtmekte yarar var diye düşünüyorum. 
Bir kaç gün öncesi siyasi çevrelerde eleştirilen bir konu kafama takıldı. Ak Parti Milletvekiliği ve bakanlıklar yapmış Murat Kurum bilindiği gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterildi. 6 Şubat depreminde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan Kurum bir açıklamasında 6 Şubat depremlerinden bahsederken “İşte 6 Şubat geliyor... 130 bin canımız gitmiş” dedi.
İşin gerçeği benim ve benim gibi bir çok insanın aklına 50 bin kişinin öldüğü 6 Şubat depreminde, “acaba 130 bin kişi mi öldü. Kaybedilen canlar 130 bin kişi de bize mi 50 bin dediler” diye düşünce geldi. Tabii ki bu açıklama siyasi açıdan da şok olarak karşılandı. Ancak İBB Başkan Adayı Kurum, ardından yaptığı açıklamada; “Cumhuriyet tarihindeki depremlerde toplam 130 bin kişi hayatını kaybetti” açıklamasını yaptı.
Bazı durumlarda bazı rakamların vatandaştan gizlendiğini herkes biliyor. İnsanları sakin tutmak, kargaşaya meydan vermemek, olayın boyutunu dehşetleştirmemek için bunların yapıldığı bir gerçektir. Ancak daha yeni yaşanmış ve birinci yılını doldurmuş bu önemli olayın da 130 binden 50 bine düşürülmesi olmayacak bir iştir. 
Siyasi olarak Murat Kurum’un karşısında olanlar birden ayağa kalktılar. “Konunun başındaki bir bakan böyle bir açıklama yaptı, bu işte bir gariplik var” diye.
Bu durumun karşısında merak ettim, araştırdım. Çünkü bir şeyi araştırmadan ele almak ve o şekilde lanse etmek kendini ve diğer insanları yanıltır. Biz hep bu işlerden muzdarip değil miyiz?
Ülkemizde 1923 tarihinden bu tarafa tam 132 bin 826 kişi deprem felaketinde yitirilmiş. Farklı iki kaynaktan tek tek topladığım rakam bu!.. Elbette ki sizler de araştırabilir, teyit edebilirsiniz. Yani görünen o ki, Murat Kurum 133 bine yakın rakamı yuvarlayarak 130 bin demiş. 
Yukarıda da belirttiğim gibi böyle hassas konular hiç bir zaman için siyasete malzeme edilmemelidir. Bunun yapılması karşındaki kötü niyetli insanların seviyesine düşürür. Geçen haftaki yazımda “Adalet mutlaka bir gün size de lazım olacaktır” diye belirttiğim gibi doğayla, doğal felaketler ilgili yanlış düşüncelerle asla uğraşmayın.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.