Orhan ERDOĞAN
Köşe Yazarı
Orhan ERDOĞAN
 

BİR DAMLA RENK, BİR DAMLA HUZUR

Bazı sanatlar yalnızca güzelliği anlatmaz; insanı iyileştirir. Ebru sanatı da onlardan biridir. Suyun üzerinde açan her renk, insanın iç dünyasından bir iz taşır. Yıllardır Ebru’yu farklı şehirlerde, farklı insanlarla paylaştım. Ama beni en çok etkileyen dönem, bu sanatın terapi alanında kullanılmaya başlandığı yıllardı. O zaman anladım ki, Ebru sadece göze değil, ruha da iyi gelen bir sanattı. Bir gün İstanbul’da değerli bir psikolog, Ayda Aktan hocamla tanıştım. Uzun yıllar boyunca Ebru’yu hastalarıyla yaptığı terapilerde kullanmış. Bana dönüp şöyle demişti: • “Ebru, insanın iç dünyasının aynası gibidir. Bazı insanlar konuşarak rahatlayamaz ama suya bir damla boya damlattığında, içindekini orada görür.” Bu söz beni derinden etkiledi. Çünkü ben de yıllardır farkında olmadan aynı şeyi yaşıyordum. Ne zaman içim karışık olsa, teknedeki su da karışırdı. Renkler birbirine girer, desenler dağılırdı. Ne zaman içim sakinleşse, su da durulurdu. Sanki su, benim ruh halimle birlikte nefes alıyordu. Yıllar sonra Almanya’da bir psikiyatri merkezinde Ebru atölyesi düzenledik. Katılımcılar arasında depresyon tedavisi gören insanlar vardı. İlk başta herkes çekingen davrandı. Ama suya ilk boya damladığında, odanın havası değişti. Renkler açıldıkça yüzlerdeki gerginlik çözülmeye başladı. Atölye sonunda bir kadın elimi tuttu ve “Yıllardır içimdeki sessizliği ilk kez duydum” dedi. O an anladım ki Ebru, sadece bir sanat değil; bir şifa dili, bir iç yolculuk. Ebru sabrı öğretiyor. Boyayı fazla damlatırsan su bulanır, az koyarsan desen solar. Tıpkı hayat gibi... Ne fazla olmalı, ne eksik. Her şeyin bir ölçüsü, bir dengesi var. İnsan, bu dengeyi buldukça kendi iç huzuruna da yaklaşıyor. Bugün pek çok psikolog, sanat terapisti ve eğitimci Ebru’yu terapi aracı olarak kullanıyor. Ama benim için bu sanat, terapiden de öte bir şey: Ruhun kendini suya anlatma biçimi. Her defasında teknenin başına geçtiğimde içimden hep aynı ses yükseliyor: • “Renkleri serbest bırak, onlar seni iyileştirsin.” Çünkü bazen insan konuşmaz, ama su konuşur. Ve su her defasında aynı şeyi söyler: “Bir damla renk, bir damla huzur”... . Orhan Erdoğan
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2025 -Cuma

BİR DAMLA RENK, BİR DAMLA HUZUR

Bazı sanatlar yalnızca güzelliği anlatmaz; insanı iyileştirir. Ebru sanatı da onlardan biridir. Suyun üzerinde açan her renk, insanın iç dünyasından bir iz taşır.
Yıllardır Ebru’yu farklı şehirlerde, farklı insanlarla paylaştım. Ama beni en çok etkileyen dönem, bu sanatın terapi alanında kullanılmaya başlandığı yıllardı. O zaman anladım ki, Ebru sadece göze değil, ruha da iyi gelen bir sanattı.
Bir gün İstanbul’da değerli bir psikolog, Ayda Aktan hocamla tanıştım. Uzun yıllar boyunca Ebru’yu hastalarıyla yaptığı terapilerde kullanmış. Bana dönüp şöyle demişti:
• “Ebru, insanın iç dünyasının aynası gibidir. Bazı insanlar konuşarak rahatlayamaz ama suya bir damla boya damlattığında, içindekini orada görür.”
Bu söz beni derinden etkiledi. Çünkü ben de yıllardır farkında olmadan aynı şeyi yaşıyordum. Ne zaman içim karışık olsa, teknedeki su da karışırdı. Renkler birbirine girer, desenler dağılırdı. Ne zaman içim sakinleşse, su da durulurdu. Sanki su, benim ruh halimle birlikte nefes alıyordu.
Yıllar sonra Almanya’da bir psikiyatri merkezinde Ebru atölyesi düzenledik. Katılımcılar arasında depresyon tedavisi gören insanlar vardı. İlk başta herkes çekingen davrandı. Ama suya ilk boya damladığında, odanın havası değişti. Renkler açıldıkça yüzlerdeki gerginlik çözülmeye başladı. Atölye sonunda bir kadın elimi tuttu ve “Yıllardır içimdeki sessizliği ilk kez duydum” dedi.
O an anladım ki Ebru, sadece bir sanat değil; bir şifa dili, bir iç yolculuk. Ebru sabrı öğretiyor. Boyayı fazla damlatırsan su bulanır, az koyarsan desen solar. Tıpkı hayat gibi... Ne fazla olmalı, ne eksik. Her şeyin bir ölçüsü, bir dengesi var. İnsan, bu dengeyi buldukça kendi iç huzuruna da yaklaşıyor.
Bugün pek çok psikolog, sanat terapisti ve eğitimci Ebru’yu terapi aracı olarak kullanıyor. Ama benim için bu sanat, terapiden de öte bir şey: Ruhun kendini suya anlatma biçimi.
Her defasında teknenin başına geçtiğimde içimden hep aynı ses yükseliyor:
• “Renkleri serbest bırak, onlar seni iyileştirsin.”
Çünkü bazen insan konuşmaz, ama su konuşur. Ve su her defasında aynı şeyi söyler: “Bir damla renk, bir damla huzur”...
.
Orhan Erdoğan
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.