Mehmet Fatih TEKİN
Köşe Yazarı
Mehmet Fatih TEKİN
 

BİR ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜMÜZ VAR MI (1)

Daha önceki bir yazıda ele aldığımız eleştiri kültürü mevzusu gerçek anlamda toplumun değişimin ve dönüşümünün anahtarıdır. Öncelikle eleştiri meselesi ciddi anlamda belli bir bilgi birikimini gerektirir. Her şeyden önce okuyup farklı fikirleri keşfetmekle birlikte düşünmeyi gerekli kılar. Ancak bu öğrenme durumu janjanlı, resimlerle ön plana çıkarılmış yazı ve puntosu büyük eserlerle gerçekleşmesi mümkün değildir. Kapak görselinde büyük ve rengârenk resimler olanlar genellikle gündelik yaşam kaygılarını dert edinmektedir. Düşününce ne okuyacağımıza da mı karışacaksınız dediğiniz duyar gibiyim. Ama neyi okumamız gerektiği konusunda seçim yapmak da bir kültür sonucudur. Böyle söyleyince de hangi kitapları okumalıyız sorusu gündem olacaktır doğal olarak, bu önemli ciddi soru başka bir yazının içeriğini oluşturacak kadar önemlidir. Ancak her koşulda geçerli olacak cevaplar vermek zor olsa da genellikle gerekli olan bir kaç kriterden bahsedilebiliriz. Öncelikle yazarlar bağlamında bakarsak "Yalnızca bir kitabı okunacak yazarlar, her kitabı okunacak yazarlar" olarak sınıflandırma yapabiliriz. Bilgilerimizin okuduğumuz ve temaşa ettiğimiz fikirler bağlamında oluştuğunu düşünürsek, ne kadar çok bilgili yazar bakış açısına ulaşırsak eleştiri kültürümüz ve bilgi birikimimiz o kadar çok gelişecektir. Bu yüzden çok okuyup olaylar ve durumlar üzerine kafa yormalıyız. Çalışabileceğinin maksimumunu ortaya koymayan hiçbir kişi ya da kişiler eleştiri hakkını da elde etmemiş demektir. Çünkü çalışmadan eleştiri hem karakter hem de ahlaki olarak doğru bir durum değildir. Önce çok çalışarak kendi işini düzgün yapacağız, o zaman başkasının da bu şekilde çalışması gerektiğini söylemek yerinde olacaktır. Zaten ifade etmeye çalıştığımız eleştiri kültürü de bunu gerektirir. Çevreden ve medyandan öğrenilen bilgilerle ancak gündelik konuşmalar yapılabilir. Bulunduğumuz kısa süreli zaman dilimini kurtarabiliriz. Oysa okuyup üzerine düşündüğümüz bilgiler, zamanla öğrenilen meseleler eleştiri ve değerlendirmeyi beraberinde getirecektir.  Eleştiriyi yanlışın karşısına koymak yerine, eleştiri, içselleştiremeyen ve özneleştiren doğrunun yerine koymak gerekir. Aslında ben olmamı engelleyen veya beni yok sayan her duruma bir farkındalık durumudur. Bu yüzden eleştiri, alışılmışın dışında olduğu gibi, radikal hatta öncü bir ruhun kanıtı olarak yorumlanabilir. Çünkü sonuçta ulaşım ihlallerinin ve beğeni ihlallerinin yüceltilmesi modernite zihniyetinin arınma ve devrim üzerine sabitlenmiş bir parçasıdır. İlerleme hastalığına bağlı kalmanın hoş bir yan etkisi, ne kadar haklı olursa olsun herhangi bir eleştiriyi kendiniz anlamlı argümanlar öne sürmek zorunda kalmadan reddedebilmenizdir. İkinci bir gerekçelendirme sebebi ise bahsedilen politik eylemlerin eleştiri olarak toplumsal alaka düzeyini kayıt altına alabilmek için hizmete sokulmasıdır. (İkinci gerekçelendirme de önemlidir fakat kapalı bir anlatımla üzerine düşünülmesi güzel olacaktır.) Şu bir gerçek gelecek nesilde herkesin aynı fikre gelmesi, bu fikrin değerini düşürebilir. Eleştiri ancak ona değer atfedildiği ve anlam kazandığında çok değerli olabilir. Düşman gibi görmek yerine başın üstüne koyup gerekli tedbirleri almak demektir. Eleştiri kültürü, kişilerin ve toplumun gelişimi anlamını taşımaktadır. Bu nedenle kişilerin yaptığı eleştiri toplumun gelişimi için yaptığı sanattır. Eleştiri kültürü ne kadar gelişmiş ise toplumu geliştiren ayrıcalıklı bir etkiye ve farklılığı belirleyen, toplum içindeki gelişimsel durumun göstergesi olarak uygunluk taşıyacaktır. Bu tür bir eleştirinin sanat olarak nitelendirilmesi ise oldukça çarpıcıdır. Çünkü sanat, estetik ve anlam dolu bir üretimdir; insanı düşündürür, duygulara dokunur ve dönüştürür. Aynı şekilde, bilinçli bir eleştiri de sadece kusurları göstermekle kalmaz; çözüm yolları sunar, farkındalık kazandırır ve bireyleri, toplumu daha iyiye yönlendirir. Bu yönüyle eleştiri, kaba ve yıkıcı değil; incelikli, dönüştürücü ve yaratıcı bir eyleme dönüşür. Eleştiri kültürü bir ölçüt olarak toplumun yararına hizmet etmektedir. Eleştiri müphemdir. Doğası gereği belirsizlik, çok anlamlılık ve yoruma açıklık taşıdığını ifade edebiliriz. Birçok kişi tarafından hissedilirken, kimi insanlar içinde bir şey ifade etmeyebilir. Ancak daha yaşanır bir dünya özlemi aynı zamanda daha insancıl, daha sosyal, çeşitli ve düşünceli bir dünyaya duyulan özlemi dile getirmektedir. Eleştiri, bir olay, düşünce, eser ya da davranış üzerine yapılan değerlendirmedir. Ancak bu değerlendirme, çoğu zaman eleştireni yapan kişinin bakış açısına, değer yargılarına, bilgi birikimine, hatta duygusal durumuna göre şekillenir. Bu nedenle bir eleştirinin doğru ya da yanlış olduğu net biçimde belirlenemez; çünkü her eleştiride öznel bir yön mutlaka bulunur. Modern dünyada gelişimler olduktan sonra insanların okuyarak gelişebileceği zemin mümkün olmasına rağmen eleştiri kültürü konusunda kayıtsızlık ön plana çıkmıştır. Özellikle kendi toplumumuz açısından bu durum daha da ciddi bir kayıtsızlık söz konusudur. Kaynakların çoğalmasına rağmen insanlar artık okumaya ve bilgi edinmeye ilgi duyamamaya başlamıştır. Geçmişten günümüze insanlık hep kolay olanı seçmiş ve kısa yoldan bir şeyleri elde etmenin peşinde olmuştur. Oysa emek olmayan hiçbir yaklaşımın kalıcı olarak kalması mümkün değildir. Eleştiri bugün insanlık için göz ardı edilmekle birlikte, deneyim odaklı popüler kültür içinde sadece sözde bir parçası konumundadır. Günümüzde eleştiri, geçmişteki anlamını ve işlevini büyük ölçüde yitirmiştir. Oysa eleştiri; düşünmenin, sorgulamanın ve gelişmenin temelidir. Toplumu ileri taşıyan en önemli entelektüel faaliyetlerden biridir. Ancak bu söz, artık eleştirinin göz ardı edildiğini yani ciddiye alınmadığını, değersizleştirildiğini gösterir. Bunun başlıca sebebi olarak ise deneyim odaklı popüler kültür gösterilir. Bugünün kültürü, daha çok anı yaşa, hisset, tüket, deneyimle gibi bireysel ve yüzeysel yönelimler üzerine kuruludur. Düşünme, sorgulama ve yapıcı eleştiri gibi zihinsel eylemler ise bu kültür içinde geri planda kalır. İnsanlar düşünceye değil, hazza ve hızla akan bilgiye odaklanmıştır. Dolayısıyla eleştiri, popüler kültür içinde gerçek bir işleve sahip değildir; sadece süslenmiş bir etiket gibi kullanılır. Öte yandan eleştiri kültürünün yoksunluğu farklı alanların da varlığını tehdit altına sokması anlamı taşımaktadır. Eleştiri kültürünü göz ardı ederken bu önemli tehdidi de unutmamak gerekir. Eleştiri olmayınca düzeliriz diyemeyiz. Eleştiri kültürünün ne kadar gerekli olduğunu anladığımızda düzeleceğiz. Hayatımıza dâhil olan önemli eserler bakış açımızı geliştirecektir. Eğer bakış açımızı değiştirmiyorsa eleştirinin gerekliliğini önemseyen hassasiyeti fark etmemiz gereken eserlere yönelmemiz gerekiyor demektir.   Mehmet Fatih Tekin Uzman, Felsefe Grubu Öğretmeni, Sosyolog, Öğrenci Koçu, Aile Danışmanı
Ekleme Tarihi: 13 June 2025 - Friday

BİR ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜMÜZ VAR MI (1)

Daha önceki bir yazıda ele aldığımız eleştiri kültürü mevzusu gerçek anlamda toplumun değişimin ve dönüşümünün anahtarıdır. Öncelikle eleştiri meselesi ciddi anlamda belli bir bilgi birikimini gerektirir. Her şeyden önce okuyup farklı fikirleri keşfetmekle birlikte düşünmeyi gerekli kılar. Ancak bu öğrenme durumu janjanlı, resimlerle ön plana çıkarılmış yazı ve puntosu büyük eserlerle gerçekleşmesi mümkün değildir. Kapak görselinde büyük ve rengârenk resimler olanlar genellikle gündelik yaşam kaygılarını dert edinmektedir. Düşününce ne okuyacağımıza da mı karışacaksınız dediğiniz duyar gibiyim. Ama neyi okumamız gerektiği konusunda seçim yapmak da bir kültür sonucudur. Böyle söyleyince de hangi kitapları okumalıyız sorusu gündem olacaktır doğal olarak, bu önemli ciddi soru başka bir yazının içeriğini oluşturacak kadar önemlidir. Ancak her koşulda geçerli olacak cevaplar vermek zor olsa da genellikle gerekli olan bir kaç kriterden bahsedilebiliriz. Öncelikle yazarlar bağlamında bakarsak "Yalnızca bir kitabı okunacak yazarlar, her kitabı okunacak yazarlar" olarak sınıflandırma yapabiliriz. Bilgilerimizin okuduğumuz ve temaşa ettiğimiz fikirler bağlamında oluştuğunu düşünürsek, ne kadar çok bilgili yazar bakış açısına ulaşırsak eleştiri kültürümüz ve bilgi birikimimiz o kadar çok gelişecektir. Bu yüzden çok okuyup olaylar ve durumlar üzerine kafa yormalıyız. Çalışabileceğinin maksimumunu ortaya koymayan hiçbir kişi ya da kişiler eleştiri hakkını da elde etmemiş demektir. Çünkü çalışmadan eleştiri hem karakter hem de ahlaki olarak doğru bir durum değildir. Önce çok çalışarak kendi işini düzgün yapacağız, o zaman başkasının da bu şekilde çalışması gerektiğini söylemek yerinde olacaktır. Zaten ifade etmeye çalıştığımız eleştiri kültürü de bunu gerektirir. Çevreden ve medyandan öğrenilen bilgilerle ancak gündelik konuşmalar yapılabilir. Bulunduğumuz kısa süreli zaman dilimini kurtarabiliriz. Oysa okuyup üzerine düşündüğümüz bilgiler, zamanla öğrenilen meseleler eleştiri ve değerlendirmeyi beraberinde getirecektir. 
Eleştiriyi yanlışın karşısına koymak yerine, eleştiri, içselleştiremeyen ve özneleştiren doğrunun yerine koymak gerekir. Aslında ben olmamı engelleyen veya beni yok sayan her duruma bir farkındalık durumudur. Bu yüzden eleştiri, alışılmışın dışında olduğu gibi, radikal hatta öncü bir ruhun kanıtı olarak yorumlanabilir. Çünkü sonuçta ulaşım ihlallerinin ve beğeni ihlallerinin yüceltilmesi modernite zihniyetinin arınma ve devrim üzerine sabitlenmiş bir parçasıdır. İlerleme hastalığına bağlı kalmanın hoş bir yan etkisi, ne kadar haklı olursa olsun herhangi bir eleştiriyi kendiniz anlamlı argümanlar öne sürmek zorunda kalmadan reddedebilmenizdir. İkinci bir gerekçelendirme sebebi ise bahsedilen politik eylemlerin eleştiri olarak toplumsal alaka düzeyini kayıt altına alabilmek için hizmete sokulmasıdır. (İkinci gerekçelendirme de önemlidir fakat kapalı bir anlatımla üzerine düşünülmesi güzel olacaktır.)
Şu bir gerçek gelecek nesilde herkesin aynı fikre gelmesi, bu fikrin değerini düşürebilir. Eleştiri ancak ona değer atfedildiği ve anlam kazandığında çok değerli olabilir. Düşman gibi görmek yerine başın üstüne koyup gerekli tedbirleri almak demektir. Eleştiri kültürü, kişilerin ve toplumun gelişimi anlamını taşımaktadır. Bu nedenle kişilerin yaptığı eleştiri toplumun gelişimi için yaptığı sanattır. Eleştiri kültürü ne kadar gelişmiş ise toplumu geliştiren ayrıcalıklı bir etkiye ve farklılığı belirleyen, toplum içindeki gelişimsel durumun göstergesi olarak uygunluk taşıyacaktır. Bu tür bir eleştirinin sanat olarak nitelendirilmesi ise oldukça çarpıcıdır. Çünkü sanat, estetik ve anlam dolu bir üretimdir; insanı düşündürür, duygulara dokunur ve dönüştürür. Aynı şekilde, bilinçli bir eleştiri de sadece kusurları göstermekle kalmaz; çözüm yolları sunar, farkındalık kazandırır ve bireyleri, toplumu daha iyiye yönlendirir. Bu yönüyle eleştiri, kaba ve yıkıcı değil; incelikli, dönüştürücü ve yaratıcı bir eyleme dönüşür.
Eleştiri kültürü bir ölçüt olarak toplumun yararına hizmet etmektedir. Eleştiri müphemdir. Doğası gereği belirsizlik, çok anlamlılık ve yoruma açıklık taşıdığını ifade edebiliriz. Birçok kişi tarafından hissedilirken, kimi insanlar içinde bir şey ifade etmeyebilir. Ancak daha yaşanır bir dünya özlemi aynı zamanda daha insancıl, daha sosyal, çeşitli ve düşünceli bir dünyaya duyulan özlemi dile getirmektedir. Eleştiri, bir olay, düşünce, eser ya da davranış üzerine yapılan değerlendirmedir. Ancak bu değerlendirme, çoğu zaman eleştireni yapan kişinin bakış açısına, değer yargılarına, bilgi birikimine, hatta duygusal durumuna göre şekillenir. Bu nedenle bir eleştirinin doğru ya da yanlış olduğu net biçimde belirlenemez; çünkü her eleştiride öznel bir yön mutlaka bulunur.
Modern dünyada gelişimler olduktan sonra insanların okuyarak gelişebileceği zemin mümkün olmasına rağmen eleştiri kültürü konusunda kayıtsızlık ön plana çıkmıştır. Özellikle kendi toplumumuz açısından bu durum daha da ciddi bir kayıtsızlık söz konusudur. Kaynakların çoğalmasına rağmen insanlar artık okumaya ve bilgi edinmeye ilgi duyamamaya başlamıştır. Geçmişten günümüze insanlık hep kolay olanı seçmiş ve kısa yoldan bir şeyleri elde etmenin peşinde olmuştur. Oysa emek olmayan hiçbir yaklaşımın kalıcı olarak kalması mümkün değildir. Eleştiri bugün insanlık için göz ardı edilmekle birlikte, deneyim odaklı popüler kültür içinde sadece sözde bir parçası konumundadır. Günümüzde eleştiri, geçmişteki anlamını ve işlevini büyük ölçüde yitirmiştir. Oysa eleştiri; düşünmenin, sorgulamanın ve gelişmenin temelidir. Toplumu ileri taşıyan en önemli entelektüel faaliyetlerden biridir. Ancak bu söz, artık eleştirinin göz ardı edildiğini yani ciddiye alınmadığını, değersizleştirildiğini gösterir.
Bunun başlıca sebebi olarak ise deneyim odaklı popüler kültür gösterilir. Bugünün kültürü, daha çok anı yaşa, hisset, tüket, deneyimle gibi bireysel ve yüzeysel yönelimler üzerine kuruludur. Düşünme, sorgulama ve yapıcı eleştiri gibi zihinsel eylemler ise bu kültür içinde geri planda kalır. İnsanlar düşünceye değil, hazza ve hızla akan bilgiye odaklanmıştır. Dolayısıyla eleştiri, popüler kültür içinde gerçek bir işleve sahip değildir; sadece süslenmiş bir etiket gibi kullanılır. Öte yandan eleştiri kültürünün yoksunluğu farklı alanların da varlığını tehdit altına sokması anlamı taşımaktadır. Eleştiri kültürünü göz ardı ederken bu önemli tehdidi de unutmamak gerekir. Eleştiri olmayınca düzeliriz diyemeyiz. Eleştiri kültürünün ne kadar gerekli olduğunu anladığımızda düzeleceğiz. Hayatımıza dâhil olan önemli eserler bakış açımızı geliştirecektir. Eğer bakış açımızı değiştirmiyorsa eleştirinin gerekliliğini önemseyen hassasiyeti fark etmemiz gereken eserlere yönelmemiz gerekiyor demektir.
 
Mehmet Fatih Tekin
Uzman, Felsefe Grubu Öğretmeni, Sosyolog,
Öğrenci Koçu, Aile Danışmanı
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.