Aile, ilk etapta karı ve kocanın beraberliğiyle yuva kurulma yolunda ilk adım atılmış oluyor. Karı, koca ve çocukların katılımıyla aile şekillenir.
Kurulmak istenen bu yuva bazen düz bir çizgide giderken, bazen inişli çıkışlı yolda ilerler. Şu atasözü "köprüden geçene kadar, ayıya dayı diyeceksin" bazı insanlar, evlilik öncesi tanışma aşamasında gerçek yüzünü göstermeden, sahte hareketlerle, sahte gülücüklerle, içindeki gerçek niyetini kamufle ederek, çok sevecen, çok dostane, kendini çok masum gibi göstererek bir yerde yukarıdaki atasözünde olduğu gibi, nikah olana kadar veya evlilik işleminin tamamlanmasına kadar gerçek niyetini gizler, evlendikten sonrada yavaş yavaş ben demeye başlar, artık ipin bir ucunun da kendinde olduğunu, içindeki sakladığı kinini dışarıya vurmaya başlar.
Artık verilen sözler, nikah veya evlilik öncesinde kalmıştır, o vaatler unutulup yeni bir kimlikle ortaya çıkınca, haklı olarak karşısındaki de, biz evlenmeden önce böyle konuşmamıştık, şöyle anlaşmıştık dediğinde, o, o zamandı, şimdi evlendik nikahlandık, benim için o konuştuklarımızın önemi kalmamıştır, bundan sonra benim dediğim olacak dediğinde, o muhabbet, o güven, o sevgi, o saygı yerini soğuk bir ortama bırakmaya başlamaktadır. Bu kutsal kurumun içinin huzurla dolması için, evlenenlerin ömür boyu bir yastığa baş koymaları, iyi gününde kötü gününde bir vücudun parçaları gibi olmaları, sevgiyi KARŞILIK BEKLEMEDEN vermeli, BENLİK DUYGULARINI YUVANIN DIŞINDA bırakmalı, biz olmanın gereğini yerine getirmeli ki o yuvada huzur olsun. Eşine bir iyilik yaptığında hemen karşılık beklememeli, belki yapılan iyiliğe o an karşılık verilmediyse, illa bir gün ummadığın bir anda kat be kat fazlasıyla geri gelecektir.
Aile içinde katiyen yalan konuşulmamalı, yalan güveni yok eder, güven zedelendiğinde tamiri zor olur, ailenin en önemli ve aileyi ayakta tutacak tuğlalardan biri de güvendir. Dinimizde ve kültürümüzde ailenin çok önemli bir yeri vardır. Maalesef son zamanlarda yanlış örf adet ve törelerin etkisiyle, bu değerli kurumumuz bir hayli yara almaktadır, yeni evlenen gençlerimiz mutlu bir yaşam sürmesi gerekirken, yanlış yönlendirmelerle hayatları zindan olmakta bir çok aileler, yuvalar daha kurulmadan yıkılmaya mahkum olmaktadır.
Aile de ilk zamanları çok önemlidir, çünkü İKİ FARKLI DÜNYA BİR ARAYA GELMEKTE olup, bir birlerini anlamaları, uyum sağlamaları için belli bir zamana ihtiyaç vardır, bu zamanı bazıları kısa sürede aşarak, mutlu bir hayat yolunda ilerlemeye başlarlar, bazıları ilk zamanlar bu süreç biraz sancılı olur, bazıları için bu süreci aşmak kolay olmaz ve sonunda yolların ayrılmasına kadar gider. Bazen bu alışma sürecinde olumlu veya olumsuzluk, aile içindeki üçüncü şahısların etkisi olmaktadır, bazen dışarıdaki üçüncü şahısların telkinleri bu süreci olumsuz yönde etkilemektedir. Her ne kadar üçüncü şahıslar kendi mantığına göre iyilik yapmak isteselerde, genelde birbirlerine yeni alışmaya, yeni kaynaşmaya başlayan aile bireylerinde olumsuzluklar meydana getirebilmektedir. Lütfen bu kutsal yolculuğa çıkanları rahat bırakın, onlar kendi çizgisinde, kurdukları hayallerin peşinden nasıl mutlu olacaklarsa öyle yürüsünler.